AYTAÇ YILDIZ BOZKURT
AYTAÇ YILDIZ BOZKURT
Köşe Yazarı
Yazarın Makaleleri
Affetmek Gerekir mi?
Yaşam boyu yüklendiğimiz ne çok yük var. Maddeleştirip tartsak tonlarca ağırlığa eş, ruhumuzu sıkan, taşımak zorunda kaldığımız kin ve nefret duygularımız var. İnsan nefis ve ruhtan, onu sarmalayan bedenden ibaret. Bizi yaratanın muhteşem...
Sıra Kılıçdaroğlu'nda..
Onu yirmi yıldır tanıyoruz. Erdoğan'ın antisi diyorlar. Ben öyle düşünmüyorum. Kendi bakış açımı bir kenara bırakacağım. Defalarca seçim kaybetmiş ama sandalyesini bırakmamış bir lider. İnatçılığı Erdoğan'a benziyor....
Erdoğan Gerçeği..
Siyaset benim ülkemde 'Ya hep ya hiç” seçimiyle yürüyor maalesef. Gerçeğin ne olduğuna kafa yormuyor bazen de görüyor ama görmezden geliyoruz. Çoğu kez de yapılan yanlış yönlendirmeleri hap gibi yutuyoruz. Asrın felaketi bir durum...
Sevmek Nedir?
'Yokuş değil beni yoran eve gitmemek isteği” demişti. Başkasının canından koparıp yolladıklarına bir gelecek hazırlamak için saatlerce ayakta enerjimizi tükettiğimiz o yıllarda hep zor çıkardı o küçük yokuşu genç yaşına rağmen....
Batsın Bu Dünya..
Başka bir güne, daha öncekilere hiç benzemeyen, rüya, kâbus, sanrılar arasında med cezirler yaşatan bir 6 Şubat sabahına uyandık. Sözde kıyameti anlatan film platosundan görüntüler gibi korkunç ve inanılmaz… Gözyaşı, acı ve çaresizlik…...
Zamanın Ruhu mu?
'Günün getirdiği yeniliklerden yararlanamayanlar geri kalmış demektir.” (N. Ataç) Çalışma odamın penceresinden görünen koru, lodosun etkisiyle reverans yapan ağaçlar, rüzgâra karşı koşmaya çalışan kedicik eskiye götürürken,...
TUNA'MIN HİKAYESİ..
Senden sonra hiçbir şey eskisi gibi olmayacak… Doğduğun gece ablan nişanlanıyordu. İlk sürprizin bu oldu bize. Dedene hastalığının son evresinde gücünün son evresinde nefes oldun. Yanına koyduğumuzda tüm gücünü toplayıp ' Pisi...
Kadının Hiç mi Suçu Yok..
Yeni bir yıla yeni umutlarla girmeye hazırlanırken gencecik bir kadın daha boğazı kesilerek katledildi. Elimde 'Bukowski'nin Kadınları” kitabı ve gazetemizde ilgimi çeken 'Kadına şiddete dikkati çekmek için çalgılı çengili...
Telefon Görgüsüzlüğü..
Hayatımızı kolaylaştıran vazgeçilmezimiz olan aletlerin başında geliyor telefon. İtalyan Meucci'nin adına 'teletrofono” dediği aletin böylesine hayatımızın baş köşesine oturacağını tahmin edemezdi elbet. Önceleri hayatımızı,...
Aynı Olmak Zorunda Değiliz..
Hafta sonu evime yakın AVM'de karşılaştığım bir manzara beni mutlu etti. Çarşaflı bir anne ve yanında şortlu güzeller güzeli bir genç kız şakalaşarak yürüyorlardı. İkisi de birbirinden hoşnuttu. Bunu açık ve net görebiliyordum...
Mahinur Abla ve İstanbul Sözleşmesi..
Mahallemize taşındıkları anda her şey değişti. Edası, güzelliği ile herkesi büyüledi. Kadınların kâbusu, delikanlıların rüyası, genç kızların idolü oldu. Giyimi kuşamı, saçları makyajı hep farklıydı. Onun bir tebessümü, bir...
Recep Yazıcıoğlu Ve Devlet Adamlığı
Bir devlet adamı nasıl olmalıdır? diye sorsam herkes kendi algı ve beklentileri doğrultusunda bir tanım yapar ve mutlaka ortak bir noktada buluşulur: dürüst, çalışkan, işinin ehli, mütevazı, yurtsever… Ben yıllar içerisinde tanıdığım...
Atatürk Ve Yağma Hasan'ın Böreği..
Zafer haftasını kutladığımız şu günlerde bu ülkeyi seven biri olarak birçoğunuz gibi utanç doluyum. Mazinin bin bir çileyle bize sunduğu hiçbir değere sahip çıkamadık. Atalarımızın üretken, çalışkan, atılımcı genlerini dondurup...
Dallas Sendromu
Aldatma yoluyla intikam alma içgüdüsü yaygın bir haklılık noktasına geldi. 'Eden bulur”, bulur elbette de ama bu Sam Amcaya öykünerek olmamalıydı. Bir vakit batı hayranı terakkiperverler, saray çevresindeki aristokratlar, yaşam tarzlarını...
Çöp Toplayan Çocuklar..
Sabahın ilk ışıkları pencereme vururken demir kapının sesiyle uyanırım. Önceleri beni rahatsız eden bu sesi, sonraları beklemeye başladım. Sitenin kapalı çöp bidonlarının durduğu kulübenin kapsının sesidir o. Kendi minnacık dört tekerleğin...
Dede, Torun Ve Aşk..
Son romanımın kahramanları ile vedalaştığım yorgun bezgin bir günün son saatlerinde, parkın isim yazılarak delik deşik edilmiş bankına oturdum. Biraz sonra orta yaşlarda bir bey izin isteyerek oturdu yanıma. Oğluna bisiklet sürmeyi öğretmeye...
“Fi” ve “Z” Kuşağı…
Onlar bize 'Fi” biz onlara ”Z” kuşağı diyoruz. Biz bebek doğduk, onlar çocuk. Biz çocuk olduk, onlar genç. Biz genç olduk, onlar olgun birer birey… Biz masal dünyasında yaşarken onlar bilim kurgu izlediler. Biz dünyayı sadece atlas...
Sözlerin Gücü..
"Ben yalnızlığı severim. Çokluklar içinde bile tek olmak, yalnız kendimle söyleşmeyi ve incinmemek için kapılarımı kapatmayı severim…" Son günlerde en çok bunu duyuyoruz. Uzun süre bu konuyu düşünerek özeleştiri yaptım. Her şeyimi...
Anneme Mektup..
YA RABBİM! İyi ki beni yarattın, ben olmasam, annem de olmazdı. Annem, canım annem, yaratma gücünün yüce aracısı, düşler âleminin meleği, sana minnet, binlerce… Bu sabah yağmurla yarıştım anne, o yolları ıslattı, ben yastığımı…...
Hoş Geldin Bahar..
Bugün yine duyguların yoğunluğu altındayım. Ben her bahar böyle olurum. Bahar benim sorgu ayımdır, kendimle, çevremle hesaplaşırım. Günü geldiğinde sorulacakların hazırlığı mıdır kim bilir? Rüzgar, yağmur, bereket getirir. Suyun...
Ekmek Kokusu..
Okul yolumun üzerindeki ekmek fırını, bir de inşaat o yıl hayatımıza girmişti. Çekiç seslerinden, arada bir çalışanların uzun havalarından ve bitmez tükenmez ekmek kokularından rahatsızdı hem okul hem mahalle. Oysa her ikisi de benim için...
Kırıkkale'ye Teşekkür..
Kırıkkale ile ilgili anılarımı yazarken birçok yüreğe dokunacağımı ummamıştım doğrusu. Bu vesile ile bir kez daha içten duyguların karşılık bulacağı doğrulanmış oldu. Müthiş bir mutluluk. Özellikle ‘Kale Haber' ve ‘Ayrıntı...
Cemile Teyze Ve Zeytin Ağaçları..
Cemile teyze benim için zeytinin simgesidir. Ne zaman bir zeytin çekirdeğini atsam içim sızlar. Zeytin zamanı onu her akşam yorgun argın dönerken görürdüm. Başaklama (tarla sahibinin ürün toplandıktan sonra kalanının işçilere bırakması)...
Güneş Buluta Kaçtı..
(Bu öykü bir kurgu değil. Duygu dünyamızı allak bullak eden içimizi acıtan bir hikaye. Masal olmasını çok isterdim. Ne yazık ki gerçek, tanık olduğum. Lütfen okurken yüreğinizi dış dünyaya kapatıp sadece Hülya'nın sesine teslim...
Kırıkkale..
Herkesin hayatında ilklerin önemi büyüktür. Birçok şeyi unutur ama ilkleri unutmazsınız. Başka mesleklerde de böyledir şüphesiz ama benim mesleğimde ilkler farklıdır. İlk stajınız, ilkokulunuz, ilk sınıfınız, ilk öğrencileriniz, ilk...
Komşu Çocuk..
Hepimizin hayatına bir şekilde girdiler. Asırlar geçmiş gibi hissetsek de bir olay, bir ses, bir görüntü, bir renk bize onları hatırlatır. Fıstık çamlarının ortasından akan kurbağalı derenin müdavimiydin. Abartılarak, kurbağaları taşlamak...
Kadınım..
Gabriel Garcia 'Yüzyıllık Yalnızlık' kitabında 'Dostlarım dostluk diye bir şey yoktur” demiş.  O zaman karar ver dost muyum? Bu sabah uyandığımda tırtıl olmaktan vazgeçmiştim. Yavaş yavaş çıkmak istedim sıkıştığım...
Sevdayı Seçmek..
Ve şarkılar sustu… Sana hicran kaldı, ölçüsüz, sınırsız, adsız. Adını koydurmadılar,  Oysa sana bıraksalardı dünyayı satın alırdın. Yiğitçe değildi savaş kalleşçeydi. Bilmezdin ki sana göre değildi hiç. Bir sabah uyanmak...
Gözlerin Benim Olsun..
Bir Kasım gecesi, ani karanlıkla kabuslar sarıyor, içim eziliyor, bir ışık diliyorum. Gökyüzü yıldız dolu… Bir yıldız kayıyor, ilk defa ürkmüyorum korkmuyorum zifire rağmen, görünmez bir müjdenin yansımasıdır umuduyla Rabbime sığınıp...
İlk Yaz Bitmemeli..
Seni yazmak, beni yazmak ne zormuş meğer… Sen deli dolu gençlikten arta kalan, ben yeni açmış menekşenin bahara açlığı… Bilmem hangi tarihten kalma taşlar arasında ilk yaz. Bir kar beyazlığı, güvercin çırpınışı, ilk dokunuş, ilk...
Yalnızlığın Gerçeği..
Bu sabah, çok değil daha bir gün önceki canlı çiçeği, sararmış, solmuş görmek yıktı beni… O benim dostumdu. Öptüm, kokladım, sevdim, yalvardım 'Ölme ne olur!” dedim. Dinlemedi boynunu büktü ve bana ilkbahar neşesi vererek girdiği...
Sarı Kanaryam..
Sabahları ötüşüne öpücükle karşılık verdiğim, küçük, şirin dostum… Dilin olsa neler söylerdin biliyorum. Seni sadece beden olarak görenlere acıyorum… Bir gün, bir gün mutlaka seni anlayacaklar… Seni anlamak zaten beni anlamak olacak…...
Sevdanın Rengi..
Gün, ortasına ulaşmıştı. El ele tutuşmuş ağaçlar kuytulukları koruyor, ışığını sızdırmamak için güneşle köşe kapmaca oynuyorlardı. Bir kez daha son umutla eğildi, küçük kız 'Bir, iki, üç… Bir, iki, üç…” bir türlü...
Ve Öksüz Ve Yetim Bir Sabah..
Ve öksüz ve yetim bir sabaha uyanıyorum. Üzerimden asırlar geçmiş, hiçbir beynin alamayacağı kadar yük binmiş, nerede ne var ve nasıl var bilemiyorum… Tarih beynimi esir almış… Sanki bin yıl bende gizli… 'Sen küçükken sana aldığım...
Siyah Gül..
Uyan bebeğim.. Sabah oldu… Sabah hayırdır, yepyeni bir diriliştir, sabah Allah'a yakındır. O'na yakın olan her şey bana da yakındır. Kuşu dinle, ağacı dinle… Görünmeyenin gerisindeki muhteşemlik onda gizlidir. Görünen aldatıcıdır,...
Sevgisiz Yıllar..
Gece, bir milyar tane yıldız yağdı… İnsanın soyunmuşluğuna tüm kaygılardan, göz kırptılar. Üç beş tanesi aşağıya inmeye heveslendi coşkudan. Tuttular, bir yerlere atıverdiler. Çizgiyi aşmıştı onlar. Yeryüzünden bir şeyler sıçramıştı...
Sen Gönlüme Düşünce..
Seni sevdim küçüğüm… Bir kerevetin altında öylece uzanmış yatarken eli yüzü pislik içinde, aşık oldum sana… Dokunduğumda teninin sıcaklığı, sıcaklığıma yayıldı, damar damar… Ve kalbime ulaştığında sen; sen, ben olmuştun…...