ŞERİFE KÖKSAL BADİSABA
ŞERİFE KÖKSAL BADİSABA
Şair
Yazarın Makaleleri
Sol Yanım..
Kirpikler de bir telaş uykular yine haram  Korkutur karanlıklar geceyle açık aram Sen gelince aklıma eririm gram gram Ya sar beni ruhuna ya kendimle kalayım  Ya da sol yanına al sana kurban olayım  İç çekiyor hasretin yaralıdır...
Dert Oldu..
İçime dert oldu böyle gidişin Hasret çekmek zor olmaz mı sevdiğim Bu kaçıncı canıma kast edişin Kurban yılda bir olmaz mı sevdiğim Her güne aşk ile doğmazsak eğer Kederleri meşkle boğmazsak eğer Sevgi bahçesine sığmazsak eğer ...
Yaktığında Anlarsın..
Hasret nasıl bir duygu? diye bana sorarsan Gözlerime bak derim baktığın da anlarsın Üşüyünce ellerin sıcak bir el ararsan Sol yanıma koy derim yaktığında anlarsın Bulutlanınca gözler yağmura kafa tutup Gözyaşı dehlizinde umudunu avutup...
Sen Vardın..
Gecelerin hüzünü gözümde demlenirken Gözyaşımı yastığa salarken de sen vardın  Tutuklu bakışlarda kirpiğim nemlenirken  Ruhuma katre katre dolarken de sen vardın  Yosun tutan gözlerim küstürdü ırmakları  Tutunup umutlara...
Bendedir..
Gönül ülkesinde şecerem işte Semaya nakşolan hilâl bendedir Ararım hayalde görürüm düşte Resulün evladı Bilâl bendedir Kimse bilmesin ki tümden naçarım Semahı çark ile gönlüm açarım Nefretten garezden öte kaçarım Gülşeni Gülizar...
Hüzün Karaya Vurdu..
Bugün bütün hüzünler sanki karaya vurdu İçimde çığlık çığlık suskunluk kol geziyor Gözlerim yüzümdeki yaşlarla safa durdu Damla damla süzülüp benliğimi eziyor Fırtınaya tutulmuş kırık dökük bir salım  Yıkılmak yok dedikçe...
El Olmuşum..
Bir yabancı gibiyim o derin bakışlarda Bakarken eridiğim gözlerde el olmuşum Yüreğin buz tutarken dondurucu kışlarda Yıkılan hayallere esen bir yel olmuşum Aslında birbirini tamamlayan bir candık Adına aşk denilen bir bilinmezde yandık Belki...
Kaç Mevsim
Gönül bahçesinde sabır ağacı Nar çatladı ben dayandım kaç mevsim Derde çare zaman dedim ilacı Zar çatladı ben dayandım kaç mevsim .. Kalmadı takatim yürek üzüldü İnci tanelerim gözden süzüldü Dumanlı başımın buzu çözüldü...
Karlar Yağdı Yüce Dağa
Düşler de görüp de hayal ettiğim Kar yağdı o yüce dağa sevdiğim Gözümü kapatıp ruhen gittiğim Seninle bambaşka çağa sevdiğim Seherin vaktinde güneş ağarken Gülün yaprağına rahmet yağarken Bağbanı olduğun gönle sığarken Ayrık...
Gör Dedi Bana..
Oturup kendimle hasbihal ettim Dünya yalan dolu yer dedi bana Uzan ellerinle okşa bir yetim Huzuru gözünde gör dedi bana Kaygısız yatanlar görmez sabahı Sağırsa kulaklar duyamaz ahı Semada mazlumun çığlığı vahı Üstüne kol kanat ger dedi...
Sen Yoktun..
Bu akşam soframda her şey vardı da Bir sen yoktun o dokundu yar bana Bütün odaları hıçkırığım sardı da Bir sen yoktun o dokundu yar bana Geceden payıma gözyaşı düşen Sanki kızgın mildi bağrımı deşen Hicran ateşiyle ben idim pişen...
Suya Kamer Düşünce..
Karanlık dünyamı ışıtmak için Dolunaydan süzül de gel sevdiğim Şu deli gönlümle baş etmek için Tesbih tesbih düzül de gel sevdiğim Hilal kaşlarını çatma boşuna Ağuyu aşıma katma boşuna Sensizliğim gitmesin ha hoşuna Şu halime...
Hatem-i Pınar..
Yüzüne dumandan duvaklar çekmiş Dağlardaki karın başındayım ben Bir yanı yıkılmış bir yanı çökmüş Yürekteki şarın taşındayım ben Bir zaman el ele tutup gezdiğim Gölgesinde methiyeler dizdiğim Yaprağını kına diye ezdiğim O...
Gelirim Demiş..
Bir fincan kahveye kırk yıllık hatır Yüklersen gelirim unutma demiş Yazgısın alnımda sen satır satır  Beklersen gelirim unutma demiş Sevda bir muamma dipsiz bir kuyu Sevgi çeşmesinin kesilmez suyu Ömrümü ömrüne bir ömür boyu Eklersen...
Kış mı Oldum..
Diyorsun ben Kays idim sen Leylâ olamadın Sen çölleri aştın da yoluna taş mı oldum Açık kalan yarana bir çare bulamadım Ağrılı sol yanında akılsız baş mı oldum Hak bile affederken günahkârsa kulunu Oturup hemhâl etsek bulurduk bir yolunu...
Şükür Eyledim..
Hiçlik deryasında kendimden geçip Sırrımı sakladım ayan olmadım Her gün yaradan'a gönlümü açıp  Namerde boynunu eğen olmadım Oturup düşündüm fikir eyledim Esma-ül Hüsna'yı zikir eyledim Verdiği nimete şükür eyledim...
Siyah Bir Güldü Kefen…
Gün bitti güneş gizlendi karanlığa, Suskun bir gölgeydi gece. Sıkışıp kalan bir kitap arasında, Sensizliğe yazılan bir şiirin, En olmadık anında, Siyah bir güldü son satıra noktayı koyan imzasıyla!.. Yaprak yaprak dökülüyordu hazan,...
Esmez de Neyler..
Hatırı kırılan gönül sultanı Selamı sabahı kesmez de neyler Bazen bir ah sefil eyler insanı Kişi kaderine küsmez de neyler Yıldızlar kayınca bulutlar ağlar Üstünden dumanı sıyırır dağlar Pervane ışığa umudu bağlar Muhannet fitili...
Yanma Gönül..
Güle kıymet vermeyene hiç gönül verilir mi Bağbansız gülzâra dalıp gülleri derilir mi Her kapının bir açar-ı elbet bulunur ama Emanettir kalp bedene destursuz girilir mi .. Ol ilahî aşk'a tâbi boş yere yanma gönül Dünya bir han...
Var Diyorlar..
Gece uzun karanlık rüzgârın sesi dingin Her gecenin sabahı mutlaka var diyorlar  Bitsin artık gözlerim bitsin uykuyla cengin  Kabuk tutmaz yaranı ağu'yla sar diyorlar  .. Boğazım düğüm düğüm kesiliyor nefesim Onca kalabalıkta...
Ahire Göçüyorum..
O kahve gözlerini koyup her gün fincana Buğusunda kaybolup bir yudum içiyorum Kapattığım fal bile çıksa hasretten yana Hicranın izbesinde vuslata açıyorum .. Bulanınca gözlerim birden sağanaklar başlar Damla damla süzülür gönlüme dolar...
Aşk-ı Ahvâl..
Aşk ateşten bir gömlek üstüne giydiğinde  Dirhem dirhem yanarak eriyipte bitmektir Gönül sevda mabedi boynunu eğdiğinde Girdiğin bir yürekte  aşkla tavâf etmektir Aşk yağmurlar gibidir bulutlar ağlar sessiz Gökyüzü iner yere...
Oldu mu..
Umutsuz hayallere boş gözlerle dalarak  Anılarla kendini yaktığın hiç oldu mu Kör kütük sarhoş olup gözüne yaş dolarak  İkimizden kalana baktığın hiç oldu mu Ben mi sana geç kaldım sen miydin gelen erken  Gözlerim gözlerinde...