20. Yüzyılda Türk Devleti kuran iki Türk var.

Birisi Mustafa Kemal Atatürk, diğeri Rauf Raif Denktaş.

Kurdukları devletler, dıştan ve içten gelen bütün çabalara rağmen halen ayakta ve dimdik.

Mustafa Kemal Atatürk’ün kurduğu Türkiye Cumhuriyeti’nin kuruluş mücadelesini sadece kitaplardan ve hatıralardan okuyabildim ama Kıbrıs’ta kurulan Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyetinin (KKTC) kuruluşuna giden süreci ve kuruluşunu an be an yaşadım, canlı şahidi oldum.

Türk Dünyasının kurulan son devletinin dünyaya gözünü açması çok da kolay olmadı.

Rumların Türk yerleşim yerlerine 21 Aralık 1963 sabahı uygulamaya koydukları eşzamanlı saldırılar, 11 yıl yaşadığımız bir soykırımı başlattı ama yeni bir Türk Devletinin kurulmasının çekirdeğini oluşturdu.

Esasen 24 Temmuz 1923’de imzalanan Lozan Anlaşmasının hemen sonrasında Atatürk hükümetinin bize gerdiği kanatlar hep üzerimizdeydi. 23 Aralık 1963’ten itibaren de tamamen Ana- yavru olduk. Özellikle 27 Aralık sabahı Anavatanımızın bizi kucaklayan kollarını, Türk Hava Kuvvetlerine ait jetlerin Lefkoşa üzerinde alçak yükseklikte uçarak, bizlere soykırım uygulamasını başlatan Makarios Hükümetine ihtar vermesi ile daha da hissettik.

Bu bilgiyi gazetelerden okumadım, Türk jetlerinin uçuşunu gören canlı şahitlerden biri olarak gözlerimle gördüm uçan kartallarımızı...

13 Ocak Kurucu Cumhurbaşkanımız Rauf Raif Denktaş’ın ölüm yıldönümü. Kurucu Cumhurbaşkanı Rauf R. Denktaş’ın siyasete girişinin her ne kadar 28 Kasım 1948’de Lefkoşa’da Selimiye Camisi yanındaki meydanda yapılan miting ile başladığı sanılsa da, liderlik basamaklarını tırmanışı 23 Kasım 1957 tarihinde Türk Mukavemet Teşkilatını kurması ile oldu.

Kıbrıs Türk Cemaat Meclisi Başkanlığı ile devam eden siyasi hayatının bence en önemli adımı 21 Aralık 1963 günü başlayan Rum saldırılarından sonra inisiyatifi ele alıp hemen ve derhal “Genel Komite”yi kurması ve yönetmesi oldu.

“Genel Komite”nin kurulması, KKTC’ye giden yolun ilk adımıydı.

İdari kadroda, günümüzde “Bakan” olarak tanımladığımız ama o günkü adı “Üye” olan 5 kahramanımız vardı. Başlarında da Rauf R. Denktaş ve Dr. Fazıl Küçük…

Devlet olma yolundaki 2. adım, 15 Kasım 1967 tarihinde Yunan komando tümeninden destek alan silahlı Rumların Geçitkale ve Boğaziçi köylerine saldırmasından sonra 27 Aralık 1967 tarihinde “Kıbrıs Geçici Türk Yönetimi”nin ilanı ile oldu. Kıbrıs Rumlarının, Kıbrıs adasını Yunanistan’a bağlamak hedefli yaptıkları her silahlı saldırı, Kıbrıs Türklerine devlet olma yolunda bir adım daha atmasının kapılarını açtı.

Şanslıyım ki birçok müzakerede Kurucu Cumhurbaşkanımız Rauf Denktaş’ın ekibinde yer aldım, kendisiyle yakınen çalışma lütfuna nail oldum.

Denktaş, yazmakla bitmeyecek bir çok özellikleri olan bir liderdi ama bana göre en önemli özelliklerinden bir tanesi, karşısındaki müzakereci ile konuşurken, söylediklerini kağıda eşzamanlı olarak yazabilmesiydi. (Deneyin yapamazsınız, hem konuşup hem de söylediklerinizi aynı anda yazamazsınız.)

Bir diğeri de müzakere sürecinde, ne olursa olsun, ne söylenirse söylensin, ne kadar kışkırtılsa da asla sinirlenmemesi ve bu tuzağa düşmemesiydi.

Küçükle küçük, büyükle büyük olan, mütevazı, insan canlısı, espri yeteneği olan, halkla iç içe bir liderdi…

Gergin ortamları anlattığı fıkra ile yumuşatan, kendisine muhalif olanlarda dahi bu yeteneğiyle sayesinde sempati oluşturan biriydi.

“Lider” tanımının tam açıklamasıydı rahmetli Denktaş…

“Türkiyesiz cennete bile gitmem” diyecek kadar Türkiye aşığıydı.

13 Ocak 2012 tarihinde hayata gözlerini yuman Kurucu Cumhurbaşkanımıza Allah’tan rahmetler diliyorum, mekanı Cennet’te nurlar içinde uyusun.

Liderliğinde özgürüz, bağımsızız ve egemeniz.

Prof. Dr. (İnş. Müh.), Doç. Dr. (UA. İliş.) Ata ATUN
KKTC Cumhurbaşkanı Danışma Kurulu Üyesi
KKTC Cumhuriyet Meclisi 1. Dönem Milletvekili

Avatar
Adınız
Yorum Gönder
Kalan Karakter:
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.