Siz kendi ölümünüzü ister misiniz?

“Ben insanoğlunu doyurmak üzere yaratıldım” diyor mu, boğazladığımız büyük baş hayvanlar ya da denizdeki balıklar?

100 yıl önce zalim avcıların avladığı tavşanlar, turnalar, keklikler, güvercinler, sığırcıklar ve serçeler kaldı mı bugün?

Onlar da “Allah bizi yaratılanların şereflisi insanoğlu için yarattı” mı diyorlar?

Milyarlarca ton her gün gırtlağı kesilen kümes hayvanları,

Sosyetik yaşam ziynet ve urbaları için katledilen fok ve yaban hayvanları,

“Kaderimiz bu, böyle yazılmış yazılarımız” mı diyorlar?

Evcil ve yabani hayvanlar, “canımız yansa da biz üzülmüyoruz, şerefli insanoğlu için canımızı seve seve veriyoruz” mu diyorlar?

İnsanoğlu dışındaki varlıkların sınırsıza yakın zenginliği, 18-19. yüzyıllarla erimeye başladı. Muhtemelen on yıllar ya da yüzyıllar sonra bitiş noktasına yaklaşacak..

“Karıncayı öldürmek caiz mi” diye hocasına soran padişahlar, av köşkleri ile meşhur olsa da, hem evcil hem doğa yaban dengesini günümüzdeki kadar imha etmemişti.

Beslenme ve yemek kültürü alanında dünyada 150 milyar ton hayvanın tüketildiği biliniyor. Bu miktar bile yetmiyor toprak altı ve toprak üstü börtü böcek, kedi, köpek ve her türlü küçük canlı varlıklar yutaklardan sindirim sistemine indiriliyor.. Tırtıllar, kurbağalar, fareler dahil.. Çoğu mazlum uluslar dağlardaki otlarla beslenirken..

Sözü karıncanın ve arıların ölümüne getirelim şimdi.

Zehirli tarım ilaçları yüzyılların üzerinde bir süredir tüm dünyada kullanılıyor..

Beslenmeye yönelik sebze ve meyve üretimi, akademik bilgi düzeyinde eğitim ve öğretim kurumlarında olsa da, kırsal kesim emekçilerine yeteri kadar yansımış durumda değil..

Üreticilerimizde bu alanda yeteri kadar bilgi var ancak hayata geçirmiyorlarsa ülke büyük kayıpta demektir, saygıdeğer üreticilerimiz bu bilgilerle ve tecrübeyle donatılmış iseler..

Kızgın güneş altında emek yoğun ve kan ter içerisinde çalışmalarının hiçbir değeri ve önemi yok… Ölçüsüz kullandıkları zehirli tarım ilaçlar BUMERANG gibi kendi bütçe ve ülke ekonomisini vuracaktır.

Bu alanda eğitim ve bilgi düzeyi yüksek ama ülkemizin yirmide biri olan Hollanda örnek tarım ülkelerinden biridir. Onca ziraat fakültesi mühendis tekniker ve bu uğurda eğitim almış olan binlerce devlet görevlisi olmasına rağmen, henüz tarım alanında başarılı olan ülkelerin seviyesine çıkabilmiş değiliz..

Sebze ve meyve üretim çarkında yerini almış yağız tenli bilgili ziraat mühendisleri görebiliyor muyuz? Kırsal kesimde köy ortamlarında ve kutsal arazi topraklarımızda alın teri döken..

Çığ gibi artmakta olan ülkemiz ve dünya nüfusu göz önüne alındığında zehirli tarım ilaçları kullanılmasın diyemeyiz. Ancak tüm tarım ilaçları gerçek dozunda ve ölçüsünde kullanılsın.. Bu ilaçların dozunda ve ölçüsünde kullanılması karınca ve bal arısı ölümlerini ne kadar azaltır onu da bilemem..

Bu arada Tarım Bakanlığı sağlığa zararlı 175 ürün ve hileli katkılı 836 gıdanın listesini yayınladı.

Böyle edepsizlikleri içimizdeki yabancı sermayeli şirket veya kişiler yapmaz.

Asil Türk yurtseverleri de bu yola başvurmaz, aslına soysuzluk karışmış olanlar dışında..

Sevgi ve saygıyla kalın..

Avatar
Adınız
Yorum Gönder
Kalan Karakter:
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.