Peygamber efendimiz topluyor bütün akrabalarını ve “Şimdi size desem ki, siz görmüyorsunuz ama ben gördüm, şu dağın arkasında yirmi bin kişilik tam donanımlı bir ordu var ve buraya Mekke’ye saldıracak, kim varsa kılıçtan geçirecek, ne yaparsınız?” diye sordu. “Sen dediysen doğrudur. Zırhlarımızı giyinir, kuşanır hazırlık yaparız” dediler. “Müjdeler olsun o zaman. Ben Allah’ın peygamberiyim ve Allah’tan başka ilah yoktur. Allah’a iman ve tevhit budur” deyince sana güveniyoruz sen diyorsan doğrudur diyenlerin hepsi itiraz etti.
Benim gibi senin gibi babadan olma anadan doğma eti kemiği, kanı olan bir adam. Bizim içimizde yaşıyor geziyor, yiyor içiyor. Bir adam! İman güvendir doğru tespit ama bu değildir sadece. Güvenle başlayıp kemâlatına, şehadetine ulaşmak gerekir. Allah’a inanıyorsak, Allah’a inancın şartı Allah’la birlikte her ne varsa hepsine birden inanmaktır. Nisa suresi 136. Ayeti kerimede,
Ey iman edenler! Allah’a, peygamberine, peygamberine indirdiği kitaba ve daha önce indirdiği kitaba iman edin. Allah’ı, meleklerini, kitaplarını, peygamberlerini ve ahiret gününü inkâr eden kimse iyice sapıtmıştır.
denilmektedir. Zat-ı Hakk’ın yaratması, yarattı ve bitti değildir. İnsanlar genelde yaratmayı böyle algılıyorlar. Misalen Allah, seni yarattı ve bitti, böyle anlaşılıyor. Yaşam dediğimiz, içinde bulunduğumuz olguyu, akıp giden bir nehir olarak düşünelim. Yaşamda zaman var, mekân var, işlevselliği var. Bir nehir akıp gidiyor zamanı var. Bir yatağı yani mekânı var ve akıp gidiyor işlevi var. Zat-ı Hakk’ın yaratması, yaşamın işlevselliği ve sürekliliği oluyor. Yani Allah yarattı bitti hayır bu bir göl değil, durağan bir şey değil. Göl durağandır kendi yatağında durur. Allah’ın yaratması nehirdir, süreklidir, hep ileriye doğru akıp gider. Nereye? Yine Kendine. Kendinden Kendine! Bakara suresi 28. Ayeti kerimede,
Allah'ı nasıl inkâr edebilirsiniz ki ölüydünüz, diriltti sizi. Sonra öldürür, sonra gene diriltir, sonra da gerisin geriye ona döneceksiniz.
denilmektedir. Okyanus, okyanusun bağrından su zerresi olarak gökyüzüne çıktı. Bulut oldu, yağmur oldu yeryüzüne yağdı. Toprağın üzerinden içerisinden kayalardan, oradan, buradan o sular bir araya geldi nehir oldu. Şimdi nereye doğru akıyor? Yine okyanusa doğru akıyor. İşte Yaşam! Kendinden Kendine sürekli bir işleyiştir, Kendisinde eksilme ve artma olmadan. Her şey Zat-ı Hakk’ın zatından zatına, zatın içinde olmaktadır çünkü Kadir-i Mutlak olan Allah’ın zatı tektir ve zatının tekliği her şeyin Kendisinde gerçekleşmesini mecbur kılar. Dolayısıyla Allah’ın yaratması da Kendinde olanı yine Kendisinde, her an devam eden her an tekrar eden bir işleyiş bir yaratmadır. O nedenle, Rahman suresi 29. Ayeti kerimede,
Göklerde ve yerde bulunan herkes O'ndan ister. O, her an yaratma halindedir.
.....
Yazının devamı için tıklayınız
.....