İktidar İstanbul, Ankara ve İzmir’de aday gösterme sıkıntısı yaşıyor.
Mevcut belediye başkanlarını ne yapıp yapıp devirmek istiyor.
Ancak anket sonuçları onların istedikleri adayları ortaya koymuyor.
Aslında bu;
Bir Ekrem İmamoğlu'nun, bir Mansur Yavaş'ın çok donanımlı olmalarından kaynaklanmıyor.
Sanmayın ki onlar keramet ehli,
Sanmayın ki onlar üstün vasıflarla donatılmış.
Bu sadece AKP'nin kendi handikaplarından kaynaklanan bir durum.
Bu zamana kadar uyguladıkları vurgun politikalarının bir sonucudur diyebiliriz.
İnsanları adeta "Ehveni Şer" olarak CHP'nin etrafında birleşmeye zorluyor.
Yaptığı uygulamalar ve adaletsizlikler insanları tabanda birlikteliğe doğru götürüyor.
...
Ülkenin teminatı olan "Anayasa Mahkemesi" nin verdiği kararın bir hükmü yok.
O zaman bu insanlar kime inanacak, kime güvenecek.?
Kadılar, Yargıçlar, Hakimler bulundukları noktada Allah'ı temsil ederler. Zira Yaradan;
"Allah için hakkı ayakta tutun, adaletle şahitlik eden kimseler olun. Herhangi bir topluluğa duyduğunuz kin, sizi adaletsiz davranmaya itmesin. Adaletli olun" buyuruyor. (Maide suresi ayet 8)
Yargıtay'dakiler kim oluyor ki hem Allah'ın hükmüne hem Milletin verdiği yetkiye karşı duruyor?
Bu insanlar Adaletin onurunu kırmışlar ve onu yok etmişlerdir.
Kendi tayin ettiği bir kadı tarafından yargılanan Fatih Sultan Mehmet Han der ki:
“Aklı öldürürsen ahlak da ölür. Akıl ve ahlak öldüğünde millet bölünür. Kadı’yı satın aldığın gün adalet ölür. Adaleti öldürdüğün gün Devlet de ölür.”
Bunların kastı olsa olsa Devleti öldürmeye deseler, inanılır gibi.
Millet olarak derhal bunun önüne geçilmelidir. Artık bu zihniyetten kurtulunmalıdır.
Bu seçimler Devletin var oluş seçimleri olacaktır.
.......
Diğer yandan kangren haline gelen enflasyon ve buna dayalı olarak maaş zamları.
TÜİK ne yapıp yapıyor ülkenin eflasyonunu aşağıya çekiyor.
Açıklanan rakam % 64,77
SSK'lıların, Bağkur'luların ve memurların maaş zammı da buna göre ayarlanıyor.
Sanki SSK ve Bağkur'lular başka enflasyonla uygulama alanına giriyor.
Memur ve emeklilerine ise ayrı bir oran uygulanıyor. Burada bile ayırımcılık yapıyorlar.
Birisine % 37,5 diğerine % 49,25.
Şimdi bu oranlara bakın. Hala gerçeği görmekte zorlanıyorsanız o zaman aklınız kirada demektir.
Kur'an bunlar için "Onlar, sağırdırlar, dilsizdirler, kördürler. Artık (hakka) dönmezler" diyor.
Sonra çıkıp "İnsanımızı enflasyona ezdirmedik" teraneleri atıyorlar.
İnsanların gözünün içine baka baka yalanlar etrafa saçılıyor.
Şunu iyi bilin ki "Zulüm ile âbad (mâmur) olanın akıbeti berbat olur."
...
Aslında iktidar partisi İstanbul ve Ankara'da kaybedeceği adaylarını arıyor.
Kendilerine biat etmiş seçmenin dışında İstanbul, Ankara ve İzmir'de aklıyla hareket eden bir seçmen grubu var.
Bunlar olayları kişilere göre değil, Türkiye gerçeğini göz önüne alarak değerlendiriyor.
Aklını başına alarak,
Olayları göz önüne koyarak,
Neticeyi tayin eden insanlar topluluğu,
Kentin geleceğinde kendi konumunu düşünüyor..
AKP'nin diğer bir sıkıntısı da bu olayın diğer büyük şehirlere sıçramasıdır.
Bunu engellemek için sürekli olarak "Din" temasını ve "Diyanet" kurumunu kullanmakta.
İnsanları zayıf olan inançlarıyla dizginlemenin çabasındadır.
Bu bir sonuç verir mi?
Bunun hiçbir faydası olmayacak.
Dimyata pirince giderken evdeki bulgurdan olmak da var.
Zira tarihi gelişimdeki emsallerine baktığımız zaman;
Bütün yanlış politikalar yerle bir olmuş.
Bütün zalimlerin sonu hep aynı girdabın içinde son bulmuştur.
İktidar partisi de karşılaşacağı sona doğru adım adım ilerliyor.
Artık insanlar şunu çok iyi biliyor ki;
"31 Mart seçimlerinden sonra baskılar artacak ve hayat daha zor olacak"