Yeni yılın (yılbaşının) kutlanmasıyla ilgili farklı yaklaşımların olması üzerine bu konuyla ilgili düşüncelerimi sizlerle paylaşmak istiyorum.

Her yeni, taze bir başlangıçtır.

Yeni eviniz, yeni otomobiliniz olur. Bu gibi yeniliklerle hayatınıza yeni bir rahatlık sağlamış olursunuz.

Yeni bir ayakkabı, yeni bir gömlek alırsınız, değişikliğin tadını çıkarırsınız ve eskileri de kaldırıp atarsınız.

31 Aralık 2018 pazartesiydi. Gün bitti, yeni bir gün başladı. 1 Ocak 2019 salı gününe kavuşmanın huzuru ve mutluluğu içerisinde olursunuz. Yeni bir haftaya daha başladığınızda şükredersiniz.

Mevsimler, her üç ayda bir değişir. Her mevsimin farklı özelliği ve güzelliği vardır. Her yeni mevsim yeni ümitlerle birlikte gelir.

Yeni bir okula kayıt yaptırmak, yeni bir kitabı okumaya başlamak, yeni arkadaşlar edinmek, yeni dostlarla birlikte olmak gibi hayatımızdaki yeniliklerden mutluluk duyarız.

Bu ve benzeri örnekleri çoğaltmamız mümkündür.

2018 yılındaki 365 günü bitirdik. Yeni bir 365 günün ilk günüyle 2019 yılına taze bir başlangıç yapmış olduk.

2018 yılı, acı ve tatlı yönleriyle geride kaldı. Yoruldu, yıprandı, tükendi ve hayatımızdan ayrılarak hafızalarımızda yerini aldı. Duvarlarımızdaki son takvim yaprağı ile “benden bu kadar” dedi ve bitti.

2019 yılı, bugün, bizlere “yeni” bir başlangıçla, “taze” ümitlerle gelmiş olsun. Yeni yıldan isteklerimizin, beklentilerimizin, hayallerimizin, umutlarımızın gerçekleşmesi dileğimiz var...

Eskiye, “tamam, bitti, gitti, hadi güle güle” derken, yeniye de “hoş geldin, merhaba, mahcup etme” diyoruz.

Eski ve yeni ile ilgili bu duygu ve düşünce içerisinde olduğumuzu belirtelim ve gelelim asıl meseleye...

Yeni yılın (yılbaşının) kutlanmasına KARŞI olanlara şunları söylemek isterim:

Haklı olabileceğiniz durumlar olmakla birlikte, insanların, dilediği gibi mutlu olma isteklerine, farklı düşünceler içerisinde olmalarına “başkalaştırmamak” adına müdahale etmemek gerekir.

Yeni olanı farklı şekillerde kutlamanın ve eğlenerek karşılamanın normal olabileceği de düşünülmelidir.

“Noel Baba, hediye, çam ağacı, hindi...” vs gibi eğlence durumlarına “Hristiyan geleneği” demek doğru olabilir ama, yeniyi kutlamak için bunu sebep göstermek mantıklı değildir. Çünkü, yabancılara ait yemek, giysi, oyun, sanat, müzik, kitap, dil... gibi pek çok kültür unsurlarıyla birlikte; telefon, bilgisayar, uçak... gibi medeniyet ürünlerinin de hayatımızda mevcut olduğu göz önünde bulundurulmalıdır.

Hayatımızı, yaşayışımızı kolaylaştıran teknolojiye nasıl taraf oluyorsak, kültürümüzün her türlü yozlaşmasına (sadece yılbaşı kutlaması için değil) her bakımdan karşı olmamız gerekir. Kültür ve medeniyet konusunda Avrupa, Hristiyanlık, Arap, İslamiyet gibi kavramlar karıştırılmamalıdır.

Yılbaşı kutlamasında içkinin, kumarın ve israfın haram olduğu doğrudur. Devletin Milli Piyangosu da haramdır ama, çoğumuz “şansımı deneyeyim” diye en az bir bilet alırız.

Yeni yılı kutlamak isteyenler de, farklı düşüncelere saygılı olmalıdır, başkaları rahatsız edilmemelidir.

Eğlenmenin tadı kaçırılmamalıdır. Aşırı alkollü kutlamanın zarar verebileceği ve çevrenizi de rahatsız edebileceği bilinmelidir.

Yerken, içerken aşırıya kaçmayın, israf etmeyin. Dünyada bir lokma ekmeğe muhtaç insanların olduğunu da düşünün...

“Siz, ne yapıyorsunuz?” diye soracak olursanız, benim, bazı yıllar aile dostlarımla bir araya gelip alkolsüz, israfsız, mütevazi eğlence ve sohbet havasında, Yozgat'ın yöresel yemeği "arabaşı" ile kutlamalarım olmuştur. Bazı yıllarda da ailemle evde çerezlerle, tombala, okey oynayarak, televizyon izleyerek ve anı muhabbetleriyle eski yılı gönderdiğim, yeni yılı mütevazi eğlencelerle karşıladığım yıllarım olmuştur. Özel bir kutlamam hiç olmamıştır. Kendi anlayışım ve yaklaşımım çerçevesinde her yıl, yeni yılı kutlamanın heyecanını yaşadığım yıllarım olmuştur. Millileştirdiğim ve “Genç ailesi geleneği, kültürü” şeklinde özelleştirdiğim için “Hristiyan geleneği” olduğu aklıma hiç gelmemiştir.

2018 yılı geldi ve gitti. Kimilerine mutluluk getirdiği gibi, kimilerini de üzdü, hayal kırıklığı yaşattı. Bazılarının unutamayacağı anılarının yılı olurken bazılarının da hiç hatırlamak istemeyeceği acılarının, hüzünlerinin yılı oldu.

2019 yılından da beklentilerimiz vardır. Yeni yılı güler yüzle, huzur ve mutluluk içerisinde karşılamanızı diliyorum. 1 Ocak gününün, sağlıklı bir ömür yaşamanız için 2019 yılına ilk adımı atacağınız gün olmasını temenni ediyorum.

Gönlünüzün istediği güzellikleri yaşayacağınız, hayallerinizi ve beklentilerinizi gerçekleştireceğiniz, isteklerinize kavuşacağınız yeni bir yıl olmasını dilemiş olayım.

Yeni yılda dünyada savaş, terör, açlık yaşanmasın. Kadına şiddet, hayvanlara eziyet olmasın.

Temiz bir dünyamız, kirlenmemiş bir çevremiz, organik hayatımız ve hormonsuz günlerimiz olsun.

Seçim derdimiz olacak da, geçim derdimiz olmasın.

Bütün kötülükler 2018'de kalsın. 2019, iyiliklerin, güzelliklerin yaşanacağı yıl olsun.

Özümüz, sözümüz bir olsun. Ruhumuza huzur dolsun...

Yeni yılınız kutlu, gönlünüz ve günleriniz mutlu, geleceğiniz umutlu olsun...

Avatar
Adınız
Yorum Gönder
Kalan Karakter:
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.
Avatar
Safiye 6 yıl önce

Çok yerinde bir yazı olmuş ???????? kaleminize sağlık. Düşüncelere tercüman olmuşsunuz umarım tüm gençlere rehber olur bu yazı