Öyle bir yıl olsun ki;
Gök mavi, dal yeşil, tarla sarı olsun.
Kuşların, çiçeklerin diyarı olsun.
Öyle bir yıl olsun ki;
Ne başta dert, ne gönülde hasret olsun.
Kardeş kavgasına bir nihayet olsun.
Öyle bir yıl olsun ki;
Ne zengin-fakir, ne sen-ben farkı olsun
Kış günü herkesin evi barkı olsun.
Öyle bir yıl olsun ki;
Yaşamak sevmek gibi gönülden olsun.
Olursa bir şikayet ölümden olsun.
O da gençlerden uzak olsun.
Keşke, (Türkiye Cumhuriyeti’nin 100 yaşını kutlayacağımız) 2023 yılında yurdumuzdaki yaşantı Cahit Sıtkı Tarancı’nın bu şiirindeki gibi olsa. Tabi ki Dünya için de öyle.
Ancak ne mümkün. Dert bir değil elvan elvan.
Türkiye’nin ve Dünya’nın yıldız falına bakan astrologlar bile, (ekonomi ve siyaset uzmanları gibi) 2023’ü zorluklarla dolu bir yıl olarak görüyor.
Bu yıl önümüzde bir Cumhurbaşkanı ve Milletvekili Genel Seçimi var. Ortam giderek gerginleştiriliyor.
İstanbul Büyükşehir Belediyesi yönetimini ele geçirme, HDP’yi kapatma davası sürerken bu partiye devletin vereceği Hazine yardımını bloke etme girişimi başlatma, türban konusunu başörtüsü adı altında kamufle eden anayasa değişikliğini dayatarak muhalefet partilerinin dayanışmasını kırma, ülkücü kesimdeki iç hesaplaşmaya sessiz kalarak seçim propoganda döneminde korku iklimi yaratma…
ASTROLOGLARIN ÖNGÖRÜLERİ
Astrologlardan söz etmişken, onların önümüzdeki seçime kadar olan süreçteki bazı öngörüleri doğrusu dikkatimi çekti.
Bakın neler diyor, Habertürk’te Fatih Altaylı’nın programına katılan 3 astrolog:
Zeynep TURAN:. Erken seçim olabilir. 16 Mayıs - 21 Nisan tarihleri arasında olabilir.
Hande KAZANOVA: Türkiye Cumhuriyeti'nde sistemde de isimlerde de değişiklikler olacak. 2023 Mart ayı çok önemli. Nisan ile Haziran arasında seçimden önce Anayasa'da sistem değişikliğiyle karşılaşabilir.
Zeynep TURAN: İstanbul ve büyükşehirleri sayın Cumhurbaşkanımızın kaybedeceğini 2018'de tek kalemde yazdım. 20 Nisan'dan sonra 16 Mayıs'tan önce bir seçim olabilir.
Zeynep TURAN: 6'lı Masa'nın sürpriz ve Türkiye'nin kucaklayabileceği bir aday çıkarılabileceğini düşünüyorum. Ocak'ın ikinci haftasında açıklanabilir… Türkiye Cumhuriyeti'nde sistemde de isimlerde de değişiklikler olacak. 2023 Mart ayı çok önemli. Nisan'la Haziran arasında seçimden önce Anayasa'da sistem değişikliğiyle karşılaşabilir.
Aygül AYDIN: Seçimden önce parti kapatmalarını, açılmalarını duyabileceğiz.
Zeynep TURAN: Bence Ekrem İmamoğlu'nun cezası onanmayacak.
Hande KAZANOVA: Mansur Bey'in haritası kuvvetli.
Zeynep TURAN: Kemal Bey, son yaşanan olaylardan sonra bence aday olmayacağını düşünüyorum.
Hande KAZANOVA: Sağlık sorunları sebebiyle de aday olmayabilir.
Aygül AYDIN: Cumhurbaşkanımızın haritasına göre şansını fazla görüyorum. Ama eskisi kadar daha fazla şanslı olarak yorumlamıyorum. Biraz kendini yorgun hissedebilir. Biraz daha koşullar onun için zorlayıcı olabilir.
Zeynep TURAN: Cumhurbaşkanı önümüzdeki günlerde birtakım bakanları değiştirebilir.
Hande KAZANOVA: Biraz sinirlerine hakim olmakta zorlanabilir. 6 Ocak bu bakımdan önemli.
Aygül AYDIN: İçeride (Saray ve AKP’de) sorunlar olabilir, çalıştığı insanlarla alakalı.
Hande KAZANOVA: AK Parti'nin haritasında Mart ayı önemli. Nisan ayında agresif politika devrede olacak. Nisan'da politik gerilim artacak… 20 Nisan'daki tutulma da önemli. Bence hapishanelerde kesinlikle af çıkacak.
ÖNGÖRÜLER GERÇEKÇİ Mİ?
Öngörüler arasında yer alan bakan değişiklikleri olası görünüyor. Süleyman Soylu ve bazı bakanların, milletvekili yapılarak parti genel merkez yönetimine çekilmeleri için istifa etmeleri mümkün olabilir.
Milletvekili adaylarını belirleme aşamasında AKP içerisinde dalgalanmalar yaşanması, hatta parti değiştirmeleri ihtimal dışı değil.
Ekrem İmamoğlu’nun ahmak davasından ya da terör soruşturmasından ötürü görevden alınması seçim sürecinde gerilimi artıracak gibi görünüyor. İmamoğlu’na siyasi yasak getirilmesi olasılığına karşı CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu’nun şu yanıtını akıldan çıkarmamak gerekir:
“Ekrem Başkanımıza bu komployu devam ettirirse, Allah korusun kayyum atama aptallığına girişirlerse, bunu bir diktatörün halkına uyguladığı terörizm olarak kabul edeceğiz ve öyle göreceğiz ve bu terörizme karşı olabilecek her türlü mücadeleyi vereceğiz. Bunu yapmaya kalkarlarsa, kimse daha fazla Bay Kemal'den sabır beklemesin. Açık ve net söylüyorum. Sakın bu hataya düşmesinler. Vallahi de billahi de cehennemin kapılarını açarlar, hiç kimse için iyi olmaz.”
Sabrı taşacak Bay Kemal’in Ankara’dan İstanbul’a ikinci bir yürüyüş başlatmasına yaşının elverdiğini sanmıyorum. (Kendisiyle aynı yaştayım, bu çok kolay değil)
Tabii ki siyasi yasak getirilirse yer yerinden oynayacak, Kemal beyin siniri had safhaya çıkacak. Acaba, Bay Kemal’in sinirleriyle oynanıp, sağlığının bozulması sağlayıp, astrolog Hande KAZANOVA’nın öngördüğü gibi, ‘ Sağlık sorunları sebebiyle aday olmaması mı’ isteniyor? Herhalde bu bir komplo teorisi olsa gerek.
Türkiye Cumhuriyeti’nin kuruluşunun 100. Yılı nedeniyle, (bazı suçlar kapsam dışı bırakılarak) bir ‘Genel Af’ çıkarılması konusunda cezaevlerinde ve kamuoyunda yüksek bir beklenti var.
ÖNGÖRÜLERİN EN İLGİNCİ
Öngörüler arasında biri var ki, en fazla da o dikkati çekiyor: ‘Nisan ile Haziran arasında, seçimden önce Anayasa'da sistem değişikliğiyle karşılaşılabileceği’…
Bu ne demek? Anayasa değişikliği ile Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi’nden vazgeçilip Parlamenter Sisteme dönmek demek.
Bu mümkün mü?
Bilindiği gibi, ’Kılıçdaroğlu söylüyor AKP yapıyor’ diye bir söylem var.
Emekliye bayram ikramiyesi verilmesi,
Öğrencilerim kyk borçları silindi,
Taşeron işçilerin kadroya geçirilmesi,
Elektrikteki TRT payının kaldırılması,
Kamuya 3600 ek göstergenin getirilmesi,
Temel gıdada KDV’nin yüzde 1’e indirilmesi,
Yoksula doğalgaz desteği verilmesi,
Asgari ücretten vergi alınmaması,
Dar gelirlilerin icra borçlarının silinmesi gibi iyileştirmeler buna örnek gösteriliyor.
Tek adam sistemine son verilerek güçlendirilmiş parlamenter sisteme geçilmesi vaadi, CHP’nin yanı sıra Millet İttifakı’nın da temel amacı.
Erdoğan başkanlığındaki Cumhur İttifakı’nın, bu vaadi Millet İttifakı’nın elinden almak için sürpriz bir Anayasa Değişikliği Teklifi’ni gündeme getirmesi bir astrolog öngörüsü olmaktan öteye geçer mi?
Cumhurbaşkanı adayı olup olamayacağı tartışılan, usulüne uygun yasal ortamı hazırlayıp aday olsa da seçilmesinin riskli olduğu öne sürülen Erdoğan’ın, söz konusu anayasa değişikliği hamlesiyle kendisi ve ittifakını iktidara taşıyacak yeni bir dönemi başlatması ne kadar olasıdır?
6’lı masadaki ve masa dışındaki muhalefet partilerinin böyle bir anayasa değişikliğine gönülden destek verip, referandumsuz olarak TBMM’de kabul edilmesini sağlayabileceği yorumları gerçekçi mi?
Bütün bunları çok yakın bir tarihte hep birlikte göreceğiz.
---
İYİ HAFTALAR VE İYİ YILLAR
remzidilan_48@hotmail.com