Ekonomide uzman olanlar gibi ahkam kesmem ne mümkün?..
Bu konunun ünvanlı kişisi olmadığım İçin….
1962-63 yılında kazandığım İstanbul Hukuk Fakültesi'ni, Kredi ve Yurtlar Kurumu’nun burs vermemesi yüzünden bitirip hukukçu olma şansım olmadı..
İdeal meslek hayalim olmasına rağmen, bu olanak böylece elimden alınmış oldu.
Üstelik yoksul bir babanın da evladı olarak tam da o krediye layık idim..
En ağır iki ve üç bilinmeyenli cebir denklemlerini çözdüğümüz olmuştur öğrencilik hayatımızda.. Ancak devletimin demiyeyim de Kredi ve Yurtlar Kurumu’nun, ailesi zengin öğrencilere verdiği bana ise vermediği bu çok bilinmeyenli kredi denklemini yaşamım boyunca asla çözemedim de.. Ben çözerim iddiasında bulunan Einstein beyinli üstat veya bürokrat varsa çıksın ortaya..
Sonra ne mi oldu?..
Bir lise arkadaşımın tavsiyesiyle Ankara’da öylesine sınavına girdiğim yeni açılan Sosyal Hizmetler Akademisi’nin burslu öğrencisi ve sonrasında da sosyal hizmet uzmanı olarak Devlet memuru oldum..
Gelelim çömez bile olamayacağım ekonomi alanındaki siyasi ve taraflı olmayan bireysel görüşüme.
Ülkelerin başarıya dönük ekonomilerinde, özkaynak ve bilime dayalı üretim faktörleri büyük rol oynar.. Bu iki varlıktan yoksun olan ülkelerde sürekli hayat pahalılığı hakimdir.. Kronik enflasyon, develüasyon ve dış borçlanmalar o ülkenin ufkunu karartır.... Yurdu emanet edeceğimiz gözümüzün nuru gençlerimizin ve nesillerimizin de geleceğini yok eder.. Demokrasi alanındaki, kara çalı gibi siyasi zafiyetler ve darbeler de ülkelerin gelişmeleri önündeki en büyük tıkaçtır.
Son yıllarda Türkiye’nin enerji kaynakları konusundaki zafiyeti giderek azalmakta diyor uzmanlar… Hem de ulusların ihtiyacı olan petrol ürünleri hatlarının ülkemizden geçiyor olması ve giderek yenilenebilir ve yakında nükleer enerji kaynaklarının devreye sokulması gibi gelişmeler, gelecek yıllar için bir umut ışığıdır vurgulamasında bulunuyorlar.
Yenilenebilir kaynaklardan üretilen elektriğin brüt elektrik tüketimine oranı %35’e çıkmıştır. Dünya ortalamalarının üzerinde..
Gün geçtikçe Karadeniz ve diğer bölgelerde keşfedilen petrol ürünleri bütçe açığımızı birkaç yıl içerisinde önemli ölçüde düşürecektir..
Bu arada Merkez Bankası varlıklarını ve ekonomik gücü artıracak kısa orta ve uzun vadeli programların devreye sokulması son derece önemlidir..
Komşu ülkeler ve uluslararası İlişkilerde izlenecek akılcı ve barışcı politikalar çok daha fazla devreye sokulmalıdır… Bireysel, toplumsal devlet hizmetleri alanındaki uygulanacak son derece önemli "tasarruf politikaları" eşliğinde..
Yeter ki ekonomi simidini, katma değer üreten, etik değerleri yüksek bilgili ve yurtsever genç beyinler tutsun. Deneyimli ve aynı nitelik ve meziyetleri taşıyan kendilerinden büyük kuşaklarla omuz omuza..
Büyük usta, Çetin Altan’ın “ENSEYİ KARARTMAYALIM” sözcükleri ile bitirelim..
Gelecek günlerimiz bu günlerden çok daha iyi olacak. Buna inanıyorum.
Sağlık ve esenlik dileklerimle..