BURSA ARENA / Haber Merkezi
Serbest düşüşteki TL, 2022'ye ilişkin hayat pahalılığı endişelerini artırıyor. Gelecek altı ay içinde enflasyonun yüzde 30’u aşabileceği hesaplanıyor. Peki, fiyat artışları en çok nelerde olacak?
Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası’nın son gerçekleştirdiği 100 baz puanlık faiz indirimi, Türk Lirası’ndaki değer kaybını bir kez daha tarihi seviyelere taşıdı. Her saat başı yeni bir rekor kıran döviz kurları, yaklaşan 2022 yılı için hayat pahalılığı endişelerini artırıyor. Ekonomistlere göre, 2022’nin ilk altı ayında tüketici enflasyonu yüzde 30’u, üretici enflasyonu ise yüzde 50’yi aşabilir.
Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası’nın Perşembe günkü indirim karaıyla birlikte son 3 ayda politika faizini 4 puan indirmiş oldu. Şahap Kavcıoğlu başkanlığındaki Merkez Bankası, daha önce 23 Eylül’de 100 baz puanlık, 21 Ekim’de ise 200 baz puanlık faiz indirimi gerçekleştirmişti.
Karar sonrasında Türk Lirası serbest düşüşe geçti. Dolar kuru 11 TL’nin üzerine çıkarken, Euro ise 12,5 TL’ye kadar yükseldi. Döviz kurlarındaki yükseliş, yeni zamların da habercisi oldu. Son olarak 20 Kasım Cumartesi’nden geçerli olmak üzere benzine 52 kuruş, motorine 50 kuruş zam yapıldı. Vatandaşlar kuru gıda, yağ, temizlik malzemeleri gibi temel ihtiyaç maddelerini yeni zamlar gelmeden almaya çalışırken, ekonomistler yaklaşan 2022 yılının hayat pahalılığında bugünleri aratacağını söylüyor. En yüksek fiyat artışlarının ise gıda, ulaşım, enerji ve kira fiyatlarında kendini göstermesi bekleniyor.
Prof. Dr. Ulusoy'a göre artık Türkiye'nin iki para birimi var
"Türkiye’de artık iki para birimi var"
DW Türkçe’ye konuşan Yeditepe Üniversitesi Ticari Bilimler Fakültesi Öğretim Üyesi ve Enflasyon Araştırma Grubu (ENAG) Kurucusu Prof. Dr. Veysel Ulusoy, Türkiye’de artık iki para biriminin geçerli olduğunu belirterek, "Bunlardan biri Türk Lirası, diğer ise ABD doları ya da herhangi bir yabancı döviz kuru" diyor. Enflasyonda da aynı şekilde ikili bir durum oluştuğunu dile getiren Prof. Ulusoy, ENAG’ın ölçtüğü ve sokakta hissedilen tüketici enflasyonunun yüzde 50 olduğunu, resmi veri olan Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) enflasyonunun ise yüzde 20 seviyesinde olduğunu söylüyor.
Kurlardaki son yükseliş ile birlikte tüketim mallarının hızla pahalanacağını vurgulayan Ulusoy, şöyle konuşuyor: "Faiz indiriminde sonra elde ettiğimiz piyasa sonuçlarına göre, raflara yansıyacak inanılmaz bir fiyat artışı bugünden itibaren geçerli olmak üzere hissedilir hale gelecek. Enflasyon esas itibariyle geçmişte ortalama olarak yükselirken, geometrik bir yapıyla yani daha hızlı bir şekilde yukarılara doğru çıkacak. Herkes biliyor ki, TÜİK enflasyonu da yüzde 30’lara doğru yakınsayacaktır" diye konuşuyor.
"Biz sana oy veriyorsak fiyat artışını niye durduramıyorsun?"
2024 öngörüleri şimdiden aşıldı
Türkiye'de tüketici enflasyonu, resmi verilere göre son 1 yılda ikiye katlanmış durumda. TÜİK verilerine göre, Ekim 2020’de yüzde 11 seviyelerinde seyreden tüketici enflasyonu, Ekim 2021 itibariyle yüzde 20 sınırına dayandı. 2022 yılında ise enflasyonda yüzde 30’ların görüleceği belirtiliyor.
Eylül ayı başında açıklanan ve ekonomide 2022-2024 dönemini kapsayan Orta Vadeli Program'a (OVP) göre, enflasyon hedefi 2021'de yüzde 16.2, 2022'de yüzde 9.8, 2023'te yüzde 8, 2024'te yüzde 7.6 olarak açıklanmıştı. Programda 2021 için dolar kuru tahmini 8,30, 2022 için 9,27, 2023 için 9,77 ve 2024 için 10,26 olmuştu. Faiz indirimleri sonrasında ise hükümetin 2024'e kadar olan dolar kuru beklentisi şimdiden aşılmış oldu.
Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB) ise Ekim ayı sonunda yayınlanan yılın son enflasyon raporunda enflasyon tahminlerini yükseltti. Buna göre 2021 enflasyon tahmini yüzde 14,1'den yüzde 18,4'e çıkarıldı. 2022 yılsonu enflasyon tahmini ise yüzde 7,8'den yüzde 11,8'e yükseltildi. Merkez Bankası’nın enflasyon hedefi ise 2012 yılından beri yüzde 5'te sabit tutuluyor.
Üretici enflasyonu alarm veriyor
Tüketici enflasyonu ile beraber üretici enflasyonu da alarm veriyor. Yurtiçi üretici fiyatları endeksi (Yİ-ÜFE) Ekim ayında yüzde 5,24 artarken yıllık artış oranı yüzde 46,31’e ulaştı. Böylelikle üretici enflasyonu yüzde 46,31 ile 19 yılın en yüksek seviyesine çıktı. Uzmanlara göre bu durum, önümüzdeki aylar için tüketici enflasyonu üzerindeki baskının daha fazla artacağı anlamına geliyor.
"Asgari ücrette yüzde 10’luk artış, iki puana yakın enflasyon üretiyor"
DW Türkçe’ye konuşan Işık Üniversitesi Öğretim Görevlisi Doç. Dr. Evren Bolgün, "Yüzde 30'un üzerine gidecek, gitme ihtimali oldukça yüksek olan bir tüketici enflasyonu ile karşı karşıyayız" diyor. 1 Ekim'den bu yana dolar kurundaki artışın yüzde 25’e ulaştığına işaret eden Doç. Dr. Bolgün, ithal girdi fiyatlamalarını etkileyecek bu artışın önümüzdeki 6 ayda enflasyona 7 puanlık etki yapacağını kaydediyor.
Doç. Dr. Bolgun: Yüzde 30'un üzerine gidecek, gitme ihtimali oldukça yüksek bir tüketici enflasyonu ile karşı karşıyayız.
Bununla birlikte yeni yılda zamlanacak asgari ücrete de dikkat çeken Bolgün, "Asgari ücrette yüzde 10’luk artış, iki puana yakın enflasyon üretiyor. Dolayısıyla bunları topladığınız zaman, enflasyonun Nisan 2022 civarlarında yüzde 30'un üzerine çıkabileceğini söyleyebiliriz" şeklinde konuşuyor. Bolgün, böylelikle hem tüketici hem de üretici enflasyonunun AKP’nin iktidara geldiği Kasım 2002 seviyelerine geri döneceğine işaret ediyor.
IMF: Bazı bölgelerde enflasyon kalıcı olabilir
Küresel konjonktüre bakıldığında da enflasyondaki genel artış eğiliminin süreceği öngörülüyor. Uluslararası Para Fonu (IMF) Sözcüsü Gerry Rice, yaptığı açıklamada, tedarik zinciri aksamalarının devam etmesi veya enflasyon beklentilerinin kısa dönemli fiyat hareketleriyle bozulması durumunda dünyanın bazı bölgelerinde enflasyonun daha kalıcı hale gelebileceğini belirtti.
Prof. Dr. Alçın'a göre, üretici ve tüketici enflasyonu arasındaki fark Rahip Brunson krizinin yaşandığı 2018'i bile geride bıraktı.
"Enflasyonda geriye dönüş pek mümkün değil"
DW Türkçe’ye konuşan İstanbul Kültür Üniversitesi Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Sinan Alçın, Türkiye'de üretici ve tüketici enflasyonu arasındaki farkın Rahip Brunson krizinin yaşandığı 2018 yılını bile geride bıraktığını söylüyor. O dönemde Türkiye’nin kendi riskleri nedeni hızlı bir enflasyon artışı yaşadığını dile getiren Prof. Alçın, şu değerlendirmede bulunuyor:
"Fakat şu anda, küresel anlamda da enerji fiyatlarının yükselişe geçtiği, metal başta olmak üzere emtia fiyatlarının sürekli yükselişte olduğu bir konjonktür var. Dolayısıyla kolay kolay üretici fiyatlarında bir geri çekilme bekleyemeyiz. Türkiye şu anda sürünen enflasyon sürecini yaşıyor. Yani enflasyonda geri dönüşün pek mümkün olmadığı bir noktaya geldik."
Aram Ekin Duran
© Deutsche Welle Türkçe