Aristo’dan bu yana kullandığımız metafizik, yani doğaüstü ya da “TANRI BİLİMİ” sözcüğü, yaratılmış her nesneyi kapsayan bir anlam taşır.
Zira çıplak ayağımızla basmaktan haz duyduğumuz plaj kumu taneciklerinden, tüm canlı ve cansız varlıklara kadar her nesne doğaüstüdür..
“Tanrı yoktur” efeliğini aklının üstünlüğü olarak kabul etme basiretsizliğine çakılan insanoğlu, bırakın bir canlı yaratmayı, birbirine hiç benzemeyen parmak izleri konusunda hünerini göstersin de bir görelim.
Aklını inkâr doğrultusunda dokuyan bu görüşler, “her şey kendiliğinden olagelmiştir, yalnızca tabiatın hüneridir” gibi düşünce kapanlarına sıkışıp kalmışlardır.
Amacım inkârcıları ayıplamak değil, geçmişten bugüne bu kirli dünya defterinin sağlamasının yapılması gerektiği düşüncesini İfade etmektir.
Bu noktada, yaratılmış olağanüstü varlıklar içerisinde en saygıya değer olanın KADIN olduğunu söylememe izin verin.
Sizin de onaylayacağınızı bilmeme rağmen karşı olanların OLUR’larını alma ümidini taşıdığım için.
Hem doğurganlıklarıyla hem ev idaresindeki üstünlükleriyle, erkeğe her devirde tur bindiren zarif ve barış elçisi kadınlar.
Yaradanın, hem nesillerin oluşması hem devamını sağlayan mucize varlıklarıdır kadınlar.
Ağızlardaki damak tatları da onlarındır, eş ve evlatlarına yaşattıkları sonsuz mutluluklar da.
Bugünkü çağın kadını, emeğin ve alın terinin simgesi; ev işleri dışında, tarımda, yazı ve yabanda, bankada, öğretim kurumlarında, resmi ve özel şirketlerde, uçak kokpitinden tutun, orduda ve tüm ortamlarda İmzası olan varlıklar..
En az Mecnun’un sevdası kadar sevdayı taşıması gerekiyor, tüm erkeklerin bu üstün nitelikli varlıklara..
Kadınlara efelenen şiddet yanlıları duyarlar mı bizi bilemem?
Duyarlarsa feminist (!) damgası da vururlar alnımıza.
Biz de gurur duyarız bu suçlamadan.
Kadın ve çocukları öldürmeye devam eden İskele babaları ve savaş suçluları, sizler de duyuyor musunuz bizleri?
Gelin yıkayın temizleyin, ellerinize, alnınıza ve acıma kırıntısı kalmayan vicdanınıza bulaştırdığınız kadın çocuk ve sivil kanlarını.
Erkek olmak kolay da “adam gibi adam olmak” demek ki bu kadar zor?
İnsanoğlunun varoluşundan bu yana keşke kadınlar idare etmiş olsaydı tüm dünyayı.
CENNET’in KLEOPATRASI KADINLAR..
Ne Hiroşimalar olurdu, ne terör, ne savaş, ne sivil katliamlar, ne de kadın ve çocuk cinayetleri olurdu..
Arada erkek yargılamaları, iğdiş edilenler olacaktır, sivil ve kadın öldürenler için belki.
Bugünküne benzer..
Sağlık ve esenlik dileklerimle..