İdlib, öyle görünüyor ki, Türkiye’nin yanı başında en büyük dış sorun olarak devam edecek. Çünkü, burada Esad, Rusya ve Amerika üstünlük için mücadele ediyor. Türkiye ise, İdlib’e silahlı müdahalenin kıyameti koparacak hamle olarak değerlendiriyor.

İç savaşın sekizinci yılına girdiği Suriye'de, düğüm Türkiye sınırındaki İdlib'de çözülecek. Ülkenin neredeyse tamamında kontrolü sağlayan Suriye Devlet Başkanı Beşar Esad, muhaliflerin elindeki son vilayet olan İdlib'e operasyon için gün sayıyor.

İşin ilginç tarafı da, Rusya’nın da Esad’a İdlib konusunda destek vermesidir.

Türkiye ile Rusya arasında yapılan görüşmelerde İdlib konusunun ön planda olduğunun da altını çizelim.

Bir başka konu da İran’ın da Suriye’deki varlığını korumak için gereken önlemleri alması ve burada kalıcı olmanın yollarını aramasıdır.

Suriye ordu güçleriyle birlikte cephede yer alan İran da İdlib operasyonunun yakında başlayacağını duyurdu. 200'den fazla otobüsün taşıdığı askerlerin İdlib sınırına doğru ilerlediğini aktaran İran medyası, konvoyda tanklar ve zırhlı araçların da yer aldığını açıkladı.

Hama'daki havaalanında da askeri hareketlilik var, savaş uçakları ve helikopterler üsse konuşlandırıldı.

Rusya'dan en büyük askeri yığınak

Eylül 2015'te iç savaşa Beşar Esad'ın yanında dahil olan Rusya ise, Akdeniz'i savaş gemileriyle doldurdu.

Rus Izvestia gazetesi, donanmanın 2015 Eylül'den bu yana en büyük gücünü Akdeniz'e yolladığını duyurdu. Gazeteye göre, görev gücünde çoğu 'Kalibr' isimli güdümlü füzeleri taşıyan 10 gemi ve 2 denizaltı yer alıyor.

Çok sayıda geminin daha bu güce ekleneceği de haberde yer alıyor. Izvestia, deniz gücünün İdlib'e düzenlenecek operasyona da katılabileceğini ifade etti. Rusya ve İran'la birlikte İdlib'te çatışmasızlık bölgesi kuran Türkiye ise, askeri bir çözümün felakete yol açacağını belirtiyor.

Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, "Bazı radikal grupları etkisiz hale getirmek için tüm İdlib'e saldırmak, yine yüz binlerce insanın ölümüne sebep olmak demektir ve 3.5 milyon insanın tekrar evini terk etmesi demektir. Bu tam bir felaket olur, insani dram olur. Astana ruhunu ortadan kaldırır" ifadelerini kullanmıştı.

Suriye’de IŞİD ile mücadele adı altında PYD/PKK’lı teröristlerle işbirliği yapan Amerika’nın konumu hakkında Lübnan Hizbullahı Genel Sekreteri Nasrallah’ın son açıklamaları Suriye gerçeğini ve İdlib’deki durumu da gözler önüne seriyor.

Lübnan Hizbullahı Genel Sekreteri Seyyid Hasan Nasrallah, Lübnan'ın doğu tepelerinde terörizme karşı kazanılan başarının birinci yıldönümü münasebetiyle yaptığı konuşmada, Suriye'deki bir bölgede IŞİD her kuşatıldığında, Amerika helikopterleri onları kurtarmak için harekete geçtiğini söyleyip, açıklamasında şu görüşlere yer veriyor:

"Amerika, IŞİD'i yendiği konusunda yalan söylüyor, çünkü her zaman bu terör örgütün ömrünü uzatmak için çalıştı. Suriye'nin güneyindeki terörist gruplar Ürdün'deki el-Muk harekât odasından yönetiliyordu. Amerika bugün dünyada hiçbir anlaşmaya sahip değildir ve bu ülke müttefiklerini bir araç olarak görmektedir. Amerika müttefiklerinin hedeflerine ulaştıklarını gördüğünde, onlara kaçma fırsatı tanımaz,Kürtler, Amerika'nın her an onları satabileceğini bilmelidirler. Alınan bilgiler İdlib'te yeni bir kimyasal saldırı gösterisi yapılacağını göstermektedir. Batı, Suriye'yi hedef alan yeni bir kimyasal saldırı gösterisine hazırlanıyor ve aynı zamanda Yemenli çocuklara yönelik işlenen cinayetlere sessiz kalıyor. Hiç kimse Muhammed bin Selman'ın Arabistan'ı ve Suud halkını hangi uçuruma götüreceğini bilmiyor. Bizim, Lübnan Cumhurbaşkanı Mişel avn ile ilişkimiz saygı ve karşılıklı güvene dayalıdır ve hiçbir taraf diğerine herhangi bir dayatmada bulunmuyor. Biz, hükümet kurulması konusunda iç görüşmeleri bekliyoruz ancak zaman kısıtlı bu nedenle hükümet kurulması konusunda yeni gruplar oluşturulmamalıdır. Mişel Avn'ın cumhurbaşkanlığına seçilmesinden bu yana bazı iç ve dış çevrelerde onun Hizbullah'ın politikasının uygulayıcısı olduğu ve Hizbullah'ın politikalarını uyguladığı ifade ediliyor ve bu ifadeleri kullananlar kendileri bile yalan söylediklerinin farkında değiller."

Özetleyelim:

İdlib’de kıyamet kopmak üzeredir. Bu konudaki her gelişme Türkiye’yi yakından ilgilendiriyor. İdlib’e silahlı müdahalenin ortaya koyacağı zararlardan da en çok Türkiye etkilenecek. Sıkıntının giderek büyümekte olduğunu görüyoruz.

.

necdetbuluz@gmail.com

www.facebook.com/necdet.buluz

Avatar
Adınız
Yorum Gönder
Kalan Karakter:
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.