Günümüzde Türk gençlerinin gururla üzerlerinde taşıdıkları, vücutlarına dövme olarak yaptırdıkları Orkun harfleriyle "TÜRK" yazısının önemli bir tarihi geçmişi vardır.
Onlara da bu ilhamı veren Atatürk döneminin Türk dünyasını, Türk kültünü, Türk tarihini bir bütün gören tarih anlayışıdır.
Atatürk döneminde çekilmiş bir okul fotoğrafında sınıfta çerçeve içinde Orhun harfleriyle “Tanrı Türkü yaşatsın” yazısı okunmaktadır.
Nihal Atsız ve arkadaşları Türk yazısını bilmek ve yaygınlaştırmak yönünde çaba içinde olmuşlar, olmaya da devam etmektedirler. Aylı kurt yayınları madalyon içinde Orkun harfleriyle “Bütün Türkler bir ordu” yazılı logo kullanmıştır.
Türk Kültürü Dergisi’nin ORKUNDAN GELİYORUM [1] özel sayısında Moğolistan’a giden ilk sanat tarihçimiz Nejat Diyarbekirlinin Orkun anıtlarıyla ilgili değerlendirmeleri paylaşılmıştır.
Türk insanı doğumdan ölüm ölümüne kültürüne sahip çıkma eğilimindedir. Bu yönde: Atatürk döneminin ilk Sağlık Bakanı Dr. Rıza Nur’un mezar taşı vasiyeti gereği Orkun harfleriyle yazılmış[2] , Türkçü şair Mustafa Kayabek mezar taşının Orkun harfleriyle yazılmasını vasiyet etmiş [3] . Nasuh Mahruki doğan oğlunun göbek bağını Moğolistan’a götürüp Orkun anıtının dibine gömmüştür[4] .
Kemal Ermet’in oluşturduğu Ön-Türk Uygarlığı Araştırmaları Merkezi Mehmet Kömen’in Türük Bil Yazısı YAZIM KURALLARI (KÖK-TÜRKÇE) [5]kitabını yayımlamıştır.
“Yüzlerce yıllık gecikme” başlığı ile milli alfabemizi yeniden hayata geçirme çabası “Türk kültürüne sahip çıkan aydın sorumluluğuyla Mehmet Kömen yüzlerce yıllık ihmalimize kendi şahsında cevap veriyor. Bu eseri sizlerle paylaşmaktan sonsuz mutluluk duyuyor ve kendisini tebrik ediyoruz. Göktürk milli yazımızın yeniden hayat bulduğunu görmek büyük heyecan veriyor” yazısı ile kitap tanıtılmıştır [6].
Türkistan tarihi, Sanat tarihi, Arkeolojisi üzerine Ahmet Taşağıl’ın, Adil Yılmaz’ın gurur duyduğumuz çalışmaları devam etmektedir.
Gençlerimizin yaptığı Orhun yazılarını yaşatma yönünde Türk kültürünün Türk medeniyetinin önemli unsurlarından biri olan Türk yazısını yaşatma yönünde bilinçli bir tercihtir.
Bu sonuçta en büyük pay Türk Edebiyatına, Türk çizgi roman sanatına, Türk Sinemasına Türk yazısını kazandırma yönünde eserler veren Abdullah Ziya Kozanoğlu ve Suat Yalaz, Türkçü yazarlar, Türkologlardır.
Romanlarıyla Türk Edebiyatına “Büyük Türk Romanı” damgasını vuran, dönemin bütün gazetelerinde konusunu Türk tarihinden alan romanların, çizgi romanların yayımlandığı bir dönemi başlatan Abdullah Ziya Kozanoğlu’dur.
“Kızıltuğ”, “Gültekin”, “Atlıhan” gibi Büyük Türk Romanlarını Kozanoğlu yazmış, yazdığı Cengiz Han’ın Hazineleri kitabının resimlerini Suat Yalaz çizmiştir. Kısa süre sonra Suat Yalaz’ın yayımlamaya başladığı Karaoğlan dergisi Amerikan kültür emperyalizminin öncü kahramanları Teksas, Tommiks, Zagor’un Türk gençlerini zehirlenmesini önlemiş Türk tarihini gençlerimize öğretmiş ve sevdirmiş ve tutulmuştur.
1960’lı yıllar çizgi romanın Türkiye’de büyük ilgi gördüğü dönemdir.
Bu dönemde Ratip Tahir Burak, Barbaroslar, Kırk Şehitler Kalesi çizgi romanını çizmiştir.
Abdullah Ziya Kozanoğlu, Suat Yalaz Alangoya’nın Ölümü, Hülagü’nün Gözdesi, Altın saçlı kız, Kız kulesi kahramanı, Gobi Canavarı çizgi romanları ile çığır açmıştır.
Türk yazısı yüzyıllar sonra bir çizgi romanda yer almış. “Tamamen resimli büyük Türk romanı” başlığı ile KAAN CENGİZ HAN’IN HAZİNELERİ[7] çizgi romanı yayımlanmıştır.
“Zodiak takvimine göre Timoçin Cengiz Han sıçan yılında öldü. Verdiği emre uyarak cenazesini bir bölük yeminli fedai omuzlar üstünde üç bin kilometre uzunluğunda Gobi çölünden aşırarak kimsenin bilmediği bir yere götürdüler. Han’ın cenazesini oğulları dahil kimse takip edemedi “ sözleriyle roman başlar.
Kaan kasırgadan korunmak için önüne çıkan mağaraya atı Payaza ile sığınır. Onu “Koyun yılının yirmi yedinci günü buradaki koruganda kardeşi Bilge hakanı kurtarmak için ölen Gültekin’in nişanlısı Ulufer karşılar. Gültekin anıtına götürür.
-Bak..500 yıldır bıkmadan beklediğim Türk Hakanının anıtı.!..
.EY BÜYÜK TÜRK ULUSU !..BEN YEMEDİM ,SANA YEDİRDİM .BEN İÇMEDİM SANA İÇİRDİM.BEN UYUMADIM SENİ UYUTMAK İÇİN… KARDEŞİM GÜLTEKİN KOYUN YILININ YİRMİ YEDİNCİ GÜNÜ SENİN KURTULUŞUN UGRUNA BURADA CAN VERDİ.
BİLGE HAKAN
-Ne güzel Anıt… Gültekin’i görmüş gibi oluyor insan.
-İşte, sen bundan 500 yıl önce böyle bir anıt dikebilmiş büyük bir ulusun torunusun…
-Bu yazı Türkçe mi ?
-Evet, Eski Türkçe OK işareti (K),Ay (Y) Dağ işareti (D) okunur. Şurayı okuyayım sana… BÜYÜK TÜK ULUSU BAYRAĞIN SOLMUŞTU SANA BAYRAK.. YURDUN ÇÖKMÜŞTÜ SANA YURT.. DİLİN KÖTÜLEMİŞTİ SANA DİL.. OBAN YIKILMIŞTI SANA OBA VERDİK.. BEN DAĞDA YATTIM TEK SEN OBANDA RAHAT UYUYASIN DİYE. KARDEŞİM GÜLTEKİN KUTSAL CANINI VERDİ…
-Bunlar da Gültekinle birlikte ölen kırk yeğidin kakmaları… Bunları hep Türk taşkakanları yaptı…
-Seni bana Gökçe Tanrı gönderdi… Artık bu yazıtları beraber bekleyeceğiz.
-Fakat Ulufer hatun. Ben bütün acuna ün salmak Türklere şan kazandırmak için and içtim.
-Gitmeme izin verirsen Ulusumuz daha güçlü, daha zengin ve mutlu olacak. Bu anıtlar daha da çoğalacak.
Karaoğlan Ulufer’den Orkun anıtı yazılarını okumayı öğrenir.
İşte bizim neslin gönlüne, bu çizgi romanla Göktürk milli yazısı ve sevgisi nakş oldu.
Orkun yazısına ilgi TİBET CANAVARI çizgi romanı ile devam etti .
Suat Yalaz’ın senaryosunu yazdığı ve çekimini yaptığı Karaoğlan’ın çocukluğunu anlatan “Kul Bakay’ın Mezarı” filminin ilk sahnesinde Karaoğlan “Alma Ata kayalıklarında çivi yazısı bir Göktük kitabesini çözmeye çalışan sahne bulunduğunu yazdı.[8]
Kadıköy’ün yaşayan tarihi Suat Yalaz’ın adının Kadıköy’de bir park’a veya Kütüphaneye verilmesi önerilerimizle dönemin Kadıköy Belediye başkanları ilgilenmedi [9]. Suat Yalaz’ın sağlığında yaşadığı Kadıköy-Suadiye’de çizgi romanların bir kütüphanede toplanmamış olması büyük kayıp oldu.
Suat Yalaz Türk çizgi roman sanatına ilgi çeken tarihi senaryolarla katkıda bulundu. Bizim gibi birçok genç, ilk defa Kurtbaşlı kılıcı Karaoğlan’ın belinde ve kılıç çalarken gördü ve içi gitti.
1962’li yıllar Türk Dünyası gerçeğinin henüz bilinmediği yıllardı. Türkoloji biliminin yaygınlaşmadığı dönemdi. Abdullah Ziya Kozanoğlu’nun böyle bir senaryoyu yazmış olması ve Suat Yalaz’ın çok büyük başarıyla resimlemesi büyük şans oldu.
Onun hizmetleri Aydın Üniversitesinde düzenlenen Altay Toplulukları Sempozyumunda hatırlandı [10]. Prof. Dr. İlhan Aydın “Bu konuyu Türkiye’de Suat Yalaz başlatmıştır” sözleriyle hakkını teslim etti.
Suat Yalaz hayal gücüyle Ötüken şelalesini ve ortamı da çok doğru çizdi. “Altay’dan gelen yiğit” çizgi romanı çok beğenildi sinema filmi de çekildi.
Suat Yalaz’ın temsil ettiği kültürün toprağa ektiği tohumlar yeşerdi ağaç oldu.
Suat Yalaz’ın Türk yazısına yaptığı büyük hizmetin benzerini, Ratip Tahir Burak Barbaroslar çizgi romanıyla Türk Denizcilik tarihine yaptı.
Suat Yalaz, taassupla görmezden gelinen ve unutulmaya terk edilen Göktürk milli yazısına çizgi roman sanatıyla sahip çıktı. Onu okuyan, öğreten konuyla ilgili tarihi Türkçe isimleri, Türk dünyası coğrafyası yer adlarını, Türk devlet geleneğini, Töre’yi, Bozkurt’u okuyucusuna o öğretti. Millî yazımızın kasıtlı olarak ihmal edildiğinin görerek ölümsüz eserleriyle katkıda bulunan Suat Yalaz’ı ve ona bu ilhamı veren Abdullah Ziya Kozanoğlu’nu saygı ve rahmetle anıyoruz.
CELAL ÖCAL
[1] Türk Kültürü Dergisi TKAE
[2] …….Dr. Rıza Nur 1879-1942 Türklük için yaşadı öldü.
[3] Vasiyeti ailesi yerine getirmedi.
[4] Nasuh Mahruki’nin konferansında paylaştığı bilgi.
[5] Mehmet Kömen-Töre Yayın Grubu, Ön Türk Uygarlığı Araştırmaları Merkezi.2005
[6] Celal Öcal. age XVI
[7] Atlas Kitapevi.
[8] Suat Yalaz.odatv.com
[9] Türk Dünyası Kültür ve İnsan Hakları Derneği dilekçesi.
[10] İlhan Şahin-Altay Toplulukları Sempozyumu 24-26 Temmuz 2017 Aydın Üniversitesi-İstanbul
.....
1- Cengiz Han’ın Hazineleri-Yazan: Abdullah Ziya Kozanoğlu Çizen: Suat Yalaz. Atlas Yayınevi.1962
2- Ben Koyun yılının yirmi yedinci günü buradaki koruganda kardeşi Bilge hakanı kurtarmak için ölen Gültekin’in nişanlısı Ulufer’im.
3-Gültekin Türk ulusunun eşiz bir kahramanıdır. Onun nişanlısı olduğunuza beni inandıramazsınız.
4- EY BÜYÜK TÜRK ULUSU !..BEN YEMEDİM ,SANA YEDİRDİM .BEN İÇMEDİM SANA İÇİRDİM.BEN UYUMADIM SENİ UYUTMAK İÇİN…KARDEŞİM GÜLTEKİN KOYUN YILININ YİRMİ YEDİNCİ GÜNÜ SENİN KURTULUŞUN UGRUNA BURADA CAN VERDİ.
BİLGE HAKAN
-Ne güzel anıt Gültekin’i görmüş gibi oluyor insan.
-İşte, sen bundan 500 yıl önce böyle bir anıt dikebilmiş büyük bir ulusun torunusun…
5- Bu yazı Türkçe mi?
–Evet, Eski Türkçe OK işareti (K), Ay (Y) Dağ işareti (D) okunur. Şurayı okuyayım sana;
BÜYÜK TÜK ULUSU BAYRAGIN SOLMUŞTU SANA BAYRAK, YURDUN ÇÖKMÜŞTÜ SANA YURT, DİLİN KÖTÜLEMİŞTİ SANA DİL, OBAN YIKILMIŞTI SANA OBA VERDİK. BEN DAĞDA YATTIM TEK SEN OBANDA RAHAT UYUYASIN DİYE.KARDEŞİM GÜLTEKİN KUTSAL CANINI VERDİ…
-Bunlar da Gültekin’le birlikte ölen kırk yeğidin kakmaları… Bunları hep Türk taşkakanları yaptı…
6-Seni bana Gökçe Tanrı gönderdi… Artık bu yazıtları beraber bekleyeceğiz.
-Fakat Ulufer hatun. Ben bütün acuna ün salmak Türklere şan kazandırmak için and içtim.
-Gitmeme izin verirsen Ulusumuz daha güçlü, daha zengin ve mutlu olacak. Bu anıtlar daha da çoğalacak.
7- Suat Yalaz’a Türk Kültürüne Hizmet Armağanı takdimi töreni. Ufuk Ötesi Dergisi Kemal Çapraz, Suat Yalaz, Türk Dünyası Kültür ve İnsan Hakları Derneği Başkanı Celal Öcal, Yesevi Dergisi Ahmet Aslışen, Haydarpaşa Lisesi Konferans salonu. 13 Nisan 2017
www.bursaarena.com.tr