Bizim köyde bir baba 5 erkek ve 4 kız evladını geride bırakıp vefat etmiş. Kırkı çıktıktan sonra kardeşler mal paylaşımı için bir araya toplanmışlar ve gürültüsüz, patırtısız dağılmışlar. Ertesi gün amcam merakla kardeşlerden birine paylaşımın bitip bitmediğini sormuş. O da: “bölüştük, ağabey” demiş. Amcam nasıl oldu diye sorunca “Kolay oldu. Büyük evler büyük dadaşıma çıkana kadar fişek attık” cevabını vermiş. Yani en büyük evler (ev ve müştemilatına ahır, ambar dahil) büyük abilerine çıkıncaya kadar kura çekmişler. Böylece sorun yaşamadan paylaşmışlar.
TV oturumlarında önemli gazeteci ve zevat Suriye’deki durum hakkında yorum ve değerlendirmelerin ardından olması gerekenleri açıklıyorlar. Fakat büyük abilerin yani batının istediklerini bir türlü açıklamıyorlar. Ellerinde çubukları var ama karşılarında abilerin haritaları yok.
İsrail, Filistinlilerden kurtulmak için parselasyon görevini kesintisiz yerine getiriyor. İsrail başardığını ve kazandığını zannediyor. Batı İsrail’i kullanarak Yahudi iş adamlarının dünyada var olan etkinliğini ve prestijini ortadan kaldırıyor. Bilim ve teknoloji uzak doğuya kaymış durumda. Dünyanın en zeki çocuklarının okuduğu liseler Hong Kong, Singapur ve Taiwan’da yer aldığı biliniyor. Yahudi hegemonyasının bilim ve ekonomi dünyasında azaldığı görülüyor. Çocuk katillerinin dünyanın hiç bir yerinde hoş karşılanmadığı biliniyor.
Batı, kendisi için zararlı olacak çatışmaların ortadan kalkması için hazırladığı haritaları sunmadan önce, bölge ülkelerinin kendi aralarında uzlaşarak düzenleme yapmalarını bekliyor. Çekoslovakya bunu başardığı halde, Yugoslavya çektiği acılardan sonra beklediği bütünlüğü sağlayamadı. Bunun nedeni: Amerikan demokrasisi bireysel özgürlük (eşitlik önemsiz) esasına dayalı iken Alman tipi demokrasi bireysel eşitlik esasına dayalıdır. Çağdaş demokrasi ise bu iki temel esasa dayalı olmalıdır.
Geçmişte yaşananlardan sonra anladığım kadarıyla Batı, diğer toplumların bu tercihi kendilerinin belirlemesini bekliyor. İktisadi rekabette bu fırsatı tanımadığı halde, siyasal yapılanmada kendisini öcü görmeyen her türlü yapıya fırsat tanımıştır veya tanımak zorunda kalmıştır.
Sonuç: Suriye’de inşa edilecek demokrasi de bireysel özgürlük ve eşitlik esas alınmaz, etnik ve/veya din ve/veya mezhep tahakkümünde bir yapı oluşturulmaya çalışılır ise, PYD’nin istediği kitlesel özgürlüklere (mezhep, din veya etnik kökene) dayalı bir yapı kurulmasını batı zorlayabilir. Irak’ta olduğu gibi.
Bu durumda Batı, PKK ve PYD’yi dağıtmak yerine desteklemeyi tercih edecektir. Bu da bu bölgede karmaşanın sonlanmasını imkânsız hale getirir kanaatindeyim. Çatışmalar ile huzursuz ve güvensiz bir bölge olarak, gidebildiği yere kadar sürüncemede yaşamlarını sürdürürler.
.....
Yazarın tüm yazıları için tıklayınız
.....