Pahalılık ve bunun getirdiği çift haneli enflasyonla ilgili daha önce yazdık. Bugün, gelinen noktada çarşı-pazarın yangın yerine döndüğünü görüyoruz. Alındığı söylenen onca önleme rağmen pahalılığın önüne geçilemiyor.
Ağustos ayının başından itibaren yükselişe geçen döviz kurları içme suyundan temizlik maddelerine, sebze-meyveden bakliyata neredeyse tüm ürünlere zam olarak yansıdı. Şu sıralar süpermarketlerde elemanlar yoğun şekilde etiketleri değiştirmekle meşgul oluyor.
Burada şu noktayı da vurgulayalım:
Birçok mal ve ürün ithal ediliyor. İthal edilen malların Dolara göre artış gösterdiği söyleniyor. Ancak, içeride ürettiğimiz malların da aynı oranda zamlanması tüketicileri düşündürüyor.
Birçok ürünün dışarıdan ithal edilmesi, dışa bağımlılığımızı da hızla artırıyor. İçe dönük üretimin güçlendirilmesi ve desteklenmesi ile bu sorunun üstesinden gelinebileceğini düşünüyoruz.
Şimdi, son günlerdeki piyasadaki hareketliliğe bakalım:
Çoğu ithal bakliyat ürünlerinin bazılarında etiketler henüz değişmedi ama yüzde 25'i aşan zamların eli kulağında olduğu ifade ediliyor. Bu arada zamlardan ithal kuruyemişler de nasibini aldı. Bir markanın 7 liraya satılan 250 gramlık Mısır'dan ithal yer fıstığı 8 liraya yükseldi.
Normalde kilosu 25 liraya satılan Amerikan cevizinin fiyatı da ek vergiler ve döviz kurundaki artışlar nedeniyle 35 liraya yükseldi. Henüz bisküvi, çikolata ve şekerleme fiyatlarına zam gelmedi ancak onlarda da zamlar eli kulağında zira içlerinde ciddi oranda ithal katkı maddesi var.
Yeni Mesaj Gazetesi’nde yapılan bir haberde “Sebze ve meyveler de fiyatlar uçuşa geçti” deniliyor. Haberde şu görüşlere yer veriliyor:
“Yer İstanbul Yenibosna'da bir semt pazarı... Tarih, 28 Ağustos… Domatesin kilo fiyatı 3-7 TL arasında değişiyor.
Bu pazarda bayram öncesine göre pek bir fiyat değişikliği yok ancak esnaf mazot fiyatlarındaki artışın nakliyeye yansımasıyla birlikte Eylül'de fiyatların artacağını söylüyor. Barbunya fasulye 6, taze fasulye 6-10 lira arasında etikete sahip.
Meyve fiyatları nispeten makul...
Daha kaliteli ürünlerin satıldığı Yeşilköy Çiroz'daki kapalı pazarda (Çarşamba pazarı) ise fiyatlar anormal şişkin. Burada esnaf sattığı ürünlere iki hafta önceye göre okkalı zamlar yapmış: Barbunya 8-10, taze fasulye 8-12, siyah incir 8-15, şeftali 7-10, domates 3-12, patlıcan 4-7, kabak 4-7, çilek 10-15, siyah üzüm 6-10, armut 6-8 TL...
Pazarda yerli muzun kilosu 10 liraya satılırken, ithal muzun kilosu 13-15 TL arasında bir etikete sahip. Esnafa “Neden bu hafta her şey bu kadar pahalı?” sorduğumuzda klasik cevaplar aldık: “Ürünü pahalı aldık, mazot zamlandı.
Vatandaşın geliri artmıyor ki
Pazarda, markette fiyatlar roketlerken; gelir seviyesi artmayan vatandaşın alım gücü ciddi olarak etkileniyor.
Haliyle bu durum tüketimde ciddi daralmaya yol açacak. Önümüzdeki ay okulların açılmasıyla birlikte aile bütçelerinin ciddi bir bölümü okul masraflarına tahsis edilecek. Bu durumda dar ve orta gelirli vatandaş mecburen sofrasından daha da kısmak zorunda kalacak.
Kısaca üretenin ‘yüksek girdi maliyetleri’ nedeniyle pahalıya ürettiği, aracıların ‘yüksek navlun ücretleri’ nedeniyle tüketici noktalarına pahalıya ulaştırdığı temel tüketim maddelerine erişim bundan böyle vatandaşlar açısından kolay olmayacak. Ayaklar aynı ama yorgan kısa kalacak.”
Dikkat edilecek olursa pahalılık giderek tüketicileri bunaltmaya ve sıkıntıya sokmaya başladı. Zamlanan malların fiyatlarının da artık eski sevilere inmesi mümkün görünmüyor.
Özellikle yerli üretimde girdilerdeki yükseklik malların fiyatlarına yüksek oranda yansıyor. Bu da pahalılığı ve ardından enflasyonu meydana getiriyor. Böyle bir ortamda pahalılık nasıl önlenecek? Enflasyon nasıl hedeflenen tek haneli rakamlara inecek?
Memur, işçi ve emeklilerin aldıkları ücret ve ücretlere yapılan zamların şimdiden eridiği ve artık alım gücünün de düştüğü yapılan istatistiklere de yansıyor. Yoksullaştığımız konusunu daha önce yazmıştık.
Kredi kartları ile alış-veriş yapanların çoğalması, kartlarda ödemelerin yapılmaması ya da zorlanılması bankalar ile tüketicileri de karşı karşıya getiriyor. Yapılan açıklamalarda bu konuda icralık olanların sayısında da her geçen gün artışların olduğunu gösteriyor.
.