Türk'ün atası büyük Türk Atatürk'ü, bundan 81 yıl önce kaybettik.
Zaferlerle dolu Türk tarihinde sevinçleri ve coşkuları yaşayan Türk milleti, her 10 Kasım'da Atatürk'ünü kaybetmenin hüznünü, üzüntüsünü yaşamaktadır. Her yıl artan sevgiyle yüreklerde yaşatılmaktadır.
Atatürk'ü aramak, anlamak ve anlatmak için o kadar çok sebep var ki, her bir yönünün, belirtmekle bitmeyecek kadar geniş ve zengin olduğu bilinmektedir.
Atatürk'ü, sizlerin de bildiği pek çok veciz sözüyle anlamanız ve değerlendirmeniz mümkündür.
Türklüğüyle övündüğü sözleri, cumhuriyetin erdemleri, bağımsızlık, egemenlik vurguları; dil, tarih, sanat, spor, eğitim, tarım, sanayi vs gibi pek çok konudaki sözleri günümüze ışık tutmaktadır
.
Türk; nankör, vefasız, vicdansız değildir. Milleti için taş üstüne taş koymuş, yurduna hizmet etmiş atasını unutmaz.
Kızgın güneşin kavurduğu çöllerden, düşman zırhlılarının ateşi altında cehenneme dönen Çanakkale'ye, Türk'ün ölüm kalım savaşı verdiği Sakarya'dan Dumlupınar'a kadar, cepheden cepheye koşmuş, hayatını milletine adamış olan, efsane kahraman Atatürk'ü hiç unutmaz, kötü laf söylemez, söyletmez. Çünkü;
Atatürk demek; "Türküm" demektir, "Türkiye" demektir.
Atatürk demek; "100 yıl önceki sözlerinin bugün yol haritası olması" demektir.
Atatürk demek; "milletin geleceğini kendi şahsi emellerinin üstünde görmek" demektir.
Atatürk demek; "muhtaç olunan kudretin damarlardaki asil kanda olduğunu bilmek" demektir.
Atatürk demek; "kudretsiz dimağların, zayıf gözlerin gerçeği göremeyeceğini anlamak" demektir.
Atatürk demek; "hür ve bağımsız olmak; hak, hukuk, adalet istemek" demektir.
Atatürk demek; "milli birlik ve beraberlik içerisinde ortak değerleri birlikte yaşamak" demektir.
Atatürk demek; "gençlere değer vermek, çocuklara sevgi göstermek, kadınlara verilen haklarla üstün görmek" demektir.
Atatürk demek; "yurtta ve cihanda barış istemek" demektir.
Atatürk demek; "sadece kara tahta başında harf öğreterek değil, her yede ve her zaman öğreten olmak" demektir.
Atatürk demek; "karanlıkları aydınlığa kavuşturmak için kalemi ve kılıcı ustalıkla kullanmak" demektir.
Atatürk demek; "dil bilmek, kitap okumak, geometri yazmak, sanat sevmek suretiyle 'aydın' olmak" demektir.
Atatürk demek; "Ege'de zeybekle, Erzurum'da atabarıyla el ele, gönüllerde var olmak, mutluluğu anlatmak" demektir.
Atatürk demek; "Fabrikalarda üreten işçi, tarlada traktör üstünde çiftçi" demektir.
Atatürk demek; "Samsun'a giden vapurla, azgın dalgalara aldırmadan Anadolu'ya var olma umudunu geleceğe taşımak" demektir.
Atatürk demek; "Amasya'da Ferhat'ın deldiği dağları sahiplenen yürek" demektir.
Atatürk demek; "Sivas'ın soğuğuna aldırmadan, sıcak günler vaat eden samimiyet" demektir.
Atatürk demek; "yüzüstü sürünen, yokluklarda yaşayan, yokuşlarda susayan milletin kaderinde, Ayağa Kalk Sakarya!.." demektir.
Atatürk demek; "en önde, at üstünde düşman üstüne yürümek, kar üstünde uyumak" demektir.
Atatürk demek; "hedef gösterdiği Akdeniz'e düşmanı sürmek, Yunan'ı denize dökmek (yüzme öğretmek)" demektir.
Atatürk demek; "mağdur ve mazlum milletlerin kurtuluşlarına da vesile olmak" demektir..
Atatürk demek; "eskileri ve imkansızlıkları bitirmek, medeni ve modern yapılanmayla yenilemek" demektir.
Atatürk demek; "dünya milletlerinin hayran olduğu, kendilerinde eksikliklerini hissettikleri dolayısıyla, kıskandığı lider olmak" demektir.
Atatürk demek; "öldükten sonra yaşamak, her 10 Kasım'da yeniden doğmak, ölüm gününde doğum günü kutlamak" demektir.
Atatürk demek; "Sarı saçlım, mavi gözlüm nerdesin, nerde..." diye ozanın telinde söz, yüreklerde köz, milletin gönlünde öz olmak demektir.
Atatürk demek; "Yanmış, yıkılmış savaş meydanlarında, cihanın görmediği destanlar yaratıyor, gelmiş geçmiş kahramanlara bedel, uçsuz bucaksız göklere hükmediyor.. diyen şairin mısralarında şiir olmak" demektir.
Atatürk demek; "Ötüken'den Anadolu'ya, Türkiye'den Turan'a giden tarih (millet) ve coğrafyada (vatan) yolunda var olan büyük (asil) Türk" demektir.
Atatürk demek; "yılmamak, yıkılmamak, yorulmamak" demektir.
Atatürk demek; ''NE MUTLU TÜRKÜM DİYENE!.. haykırışıyla hayat bulan kimliğimizin, kişiliğimizin, karakterimizin, kabiliyetimizin ve kalitemizin adı olan Türkün atası" demektir.
Atatürk demek, Atatürk demek, Atatürk demek... "asker, lider, önder, hatip, yurdunu işgalden kurtaran ve yeni bir Türk devleti kuran fikir ve devlet adamı" demektir. "Her şeyden önce mükemmel insan, idealist vatan ve millet sevdalısı" demektir...
SÖZÜN ÖZÜ: Son yüzyılın büyük devlet adamı, lideri, önderi olarak dünyanın hayranlığını kazandığı pek çok ülkede heykelinin dikilmesi, adının verildiği yerlerin bulunması Atatürk sevgisinin bir ifadesidir. "Bu memleket tarihte Türk'tü, bugün de Türk'tür ve ebediyen Türk olarak yaşayacaktır" sözü her şeyi anlatmaya yetmektedir. "Değerli" ve "önemli" olmak hiç de kolay değildir. Değerleri sahiplenmek de bir o kadar gereklidir. Ata'mız, Türk Milleti'nin nadide, emsalsiz bir değeridir. Atatürk'ü anlıyoruz, aradığımızın da bilinmesini istiyoruz. Ahlak, vicdan, vefa adına Atatürk'ü anlatacağız, çünkü unutmayacağız, unutturmayacağız...