Hicr suresi 29. Ayeti kerimede,
Onun yaratılışı tamam olduğunda ruhumdan ruh üfürünce derhal ona karşı secdeye kapanın.
denilmektedir. “Yaradılışı tamam olduğunda” diyor ayette. Yaradılışı tamam olduğunda beyanını nasıl anlayacağız? Yaradılışı tamam olmuş, namazı var, orucu var, haccı var, yaradılışı tamam olmuş, bir Allah’a inanç da var, Allah’a kulluk da var. Yaradılışı tamam olmuş, var hepsi. Ama görmüyor, işitmiyor, fikretmiyor. Cahilane bulunuyor ibadetlerinde, ariflikten uzak, arifliğe gafil, cahil bulunuyor, arifane bulunamıyor. Yaradılışı tamam olan, ruhlanınca, görür, işitir, fikreder hale geldi. Namaz neyle namaz oldu? Zikrullahla. Oruç neyle oruç oldu? Zikrullahla. Hac Zikrullahla hac oldu. Çünkü zikrullah onu ruhlandırdı.
Lamba elektrik olduğu için aydınlatıyor. Dünyanın en süslü avizesini buraya koyalım ama Ruhu yok, elektrik yok ne işe yarar! Yaradılışı tamam, çok süslü, üzerinde boncukları var, ampulleri var, kablosu var ama yanmıyor, aydınlık vermiyor etrafına çünkü henüz daha o ruh üflenmedi, elektrik verilmedi ona. İşte insanın da yaradılışı tamam, hayatiyeti var, ilmi var, iradesi, kudreti, görmesi, işitmesi, kelamı var ve bu varlığıyla inancı var, kulluğu var, namazı, orucu, haccı var, yaradılış tamam ama gerçekte tamlayacak olan lazım. O idrake Mayayı-ı Muhammed’in döllenmiş olması lazım. Zikir yoksa hiçbiri yok. Yunus Emre sultanın deyişiyle “İlim ilim bilmektir, ilim kendin bilmektir” O ilimle sana kendini bildirecek olan nedir? Kendinde zikrettiğindir. Neyi zikrediyorsun kendinde! İlim zikredileni bilinir hale getirip ispat eder. İlmin tevhit edilmeye ihtiyacı vardır. İlmi neyle tevhit edersen sana onu ispat eder, onu gösterir. Hangi ilmi, işte o sır olan, herkesce bilinmeyen, o gayıp olan ilmi. Nedir o? Tecellisinde tecelli edenin bizatihi Allah’ın Kendisi olduğu sırrıdır. Fiilinde mevcudun Allah olduğunun ilmi, sıfatında mevcudun Allah olduğunun ilmi, vücudunda mevcut olanın Allah olduğu ilmidir. İlme ulaşmak çok kolay artık günümüzde. Oku, ezberle ama zikrullah olmayınca senin kendi kendine okuyup ezberleyip öğrendiğinin anlamı kalmıyor. Onları tamamlayacak, onların şehadetini yaptıracak, bildiğini gösterecek, işittirecek, fikrettirecek olan, tecellisinde Allah’a secde ettirecek olan yoksa ne işe yarar ilim! Hakikat bir sırdır, Allah Kendisini tecellisine sırlamıştır. O kapıyı açarsak sırla kucaklaşırız, sırla sırlanırız. Sırla sırlanan ayna olur, o aynada da maşukunu görür, maşukunu bulur. İşte o katılan maya zikrullahtır. Cenab-ı Allah, Yasin suresi 77. Ayeti kerimede,
İnsan, kendisini, hiç şüphesiz bir katre sudan yarattığımızı görmedi mi de şimdi o, apaçık bir düşman olmaya kalkışmada.
buyurarak, “Biz sizi bir damla sudan yarattık” diyor. O su, maya çalındığında bir bebeği meydana getiriyor. O suyun çalınması lazım. Kadında da o çalınan mayayı bir cana dönüştürecek ve onu varlık âleminde zahire getirecek özellik olması lazım. Kadında o özellik var, erkek de o bir damla suyu, o mayayı çaldığı zaman ortaya bir ispat çıkıyor. İşte insanda da o telkin edilen Mayayı-ı Muhammed olan zikrullahı kendisinde ispat edecek, zahire getirecek özellik olduğu için telkin edilir. İnsanın insan oluşu Allah’ın insanı halife olarak yaratmış olmasından gelir ve insan kendisindeki o halifeliği ancak zikrullah ile zahire getirebilir. Getirenlerden oluruz inşallah.