Bizi zengin yapan kazandırdıklarımız değil infâklarımızdır.
Sokak çocuklarının vebâlini devlete yüklemekten vazgeçip; zekâtı unutmadan infâklarımızı gizlilikle, lisânımızı kalple birlieştirip, varlığımızı bencillikten koparıp, acılar ve sevinçlerin haysiyetli hizmetçileri olmak zorundayız. Ahlak, erdem, vicdan bunu gerektirir ve haysiyetli insanlar komşusunun derdiyle dertlenenlere denir.
___________________________________________
Sokak Çocuğu
Gel beraber günlüğünü yazalım
Suçlu biziz sen değilsin kömür göz
Hortumlandık affet bizi güzelim
Suçlu biziz sen değilsin kömür göz
Sevimsizdir tırpanlanmış duygular
Dokunaklı bakışların vurgular
Sokaklarda kül çiçeği yavrular
Suçlu biziz sen değilsin kömür göz
Sen gelirsin nere kaçsam gözüme
Gel bu akşam başını koy dizime
Köprü altı tükürüyor yüzüme
Suçlu biziz sen değilsin kömür göz
Avucumda cürümlerim pürneşe
İnsanlık mı ölüyoruz peş peşe
Belirsizlik çuvallanmış kreşe
Suçlu biziz sen değilsin kömür göz
Can yavrucuk köpek kadar korunsan
Karnın açtır bir yuvada barınsan
Sırça köşke! Tinerciysen, sorunsan
Suçlu biziz sen değilsin kömür göz
Ne bakarsın amca diye soruyor
Konuştukça dudaklarım eriyor
Sen yat hele çarpık düzen sürüyor
Suçlu biziz sen değilsin kömür göz
Yokun fakı ne yokum ben ne varım
Ürpertili gecelere efkârım
Uzaklaşır gözlerine bakarım
Suçlu biziz sen değilsin kömür göz
Zengin çoktur zekâtını vermeli
Çözüm gerek devlet kafa yormalı
Şaşı gözler artık bunu görmeli
Suçlu biziz sen değilsin kömür göz
Farkındayım ne kaybettik ne tuttuk
Bilmem yavrum şefkat nedir unuttuk
En kötüsü gözyaşları kuruttuk
Suçlu biziz sen değilsin kömür göz
Ellerin çok isli bakışın acı
Deşildi çıbanım sensin ilacı
Ömer’e gardaş ol gitsin utancı
Suçlu biziz sen değilsin kömür göz
Bıçkılandı ciğerlerim köz tandır
Ve sebep kim kalemleri satandır
Tükür söze mısraları utandır
Suçlu biziz sen değilsin kömür göz
Bursa, 21.09.2005