Aile kavramına yatay akıştan baktığımızda, bireylerin birbirine karşı sorumlulukları önemli görünür. Dikey akışta aile, çocuklar aracılığı ile yetişkinlerin kendi yollarını çizebileceği, ruhsal olarak kolaylıklar yaşayacakları ortamdır. Bu akış seviyesinde duygusal çalkantılar en asgari seviyededir. Bütünsel akışta aile demek tüm çocukların aynı zamanda bizim çocuklarımız olduğunu kavramaktır. Tüm anneler de bizim annemizdir.
Anne olmak, kutsal bir olgu değil doğal bir oluşumdur. Kutsal bir şey varsa o da insanın kendini büyütmesidir. Tekamül ederek bilinçlenmesidir. Anne olmak bu oluşumu kolaylaştıran araçlardan biridir sadece. Yoksa hiç bir insan bir canlının tırnağını bile yaratamaz.
Aile yatay akışta, yönetim sisteminin bizi içine hapis ettiği bir kavramdır. Hele çocuk sahibi olduğumuzda elimizi, kolumuzu iyice kaptırmışız demektir. Onların sunduğu giysi, oyuncak, yiyecek, eğitim dışında seçeneğimiz yoktur. ‘İyi anne olma’ yarışının içinde şaşkın bir şekilde koşuştururuz. Kolayca çıtlanan çekirdek aileler halindeyiz. Özgürlüğümüz alınmıştır. Bu durumun sonucunda aile arası geçimsizlik yaygınlaşır! Genç yaşta hayallerinden vazgeçen ebeveynler gizlice çocuklarını suçlar ya da kendi hayallerini çocukları üzerinden yaşamaya çalışırlar! Yolun sonu şiddet ve taciz olaylarına kadar ulaşır.
Aile kavramı insana uygun bir yaşam değildir. Bir çocuğun var olması bir gencin geleceğini engellememeli. İnsan tüm yaşamını çocuklarına adamamalı. Yaşlanınca yalnız kalınca mutsuzluk, pişmanlık yaşamamalı. Yaşarken, ölü yaşlılara dönmemeli.
Çocukların eğitimi iki kişiye bırakılmayacak kadar bütünsel bir uğraştır. Çocuklar severek eğitilir ama sevgi ile eğitilemez! Sevgi ve korumacılık çocuğun deneyimini engeller.
Çevremizde ileri yaşlarda olmasına rağmen hala aile rahatlığından çıkamayan yetişkinler görebiliriz. Ya da çocuklarından ayrılamayan büyükler. Sevdiklerine bağlı olan tek başına ayakta duramaz.
Olgunluk tek kişilik yolculuk sonunda bütünselliğe ulaşmaktır. Çocuklar ise tüm insanlığın geleceği ve bütünsel bilincin akışıdır.