Liyakat
İş ehli değilse üstler amirler
İstişare gider buyruk sallarlar
Liyakatten yana kısır memurlar
Alkışı çoğaltır kuyruk sallarlar
İmhâl
İmgeler perk iblisleri kürüyor
İmhâl hemen ardı sıra yürüyor
Suskunluklar dilsizliğe varırken
Putperestler putlarını koruyor
Hakikat
Ben kendime her ne zaman uğrasam
Bir ses gelir; “meyyit için dua” ya
Hakikatten taraf mıyım tek tasam
İsmim adl der sığınırım Mevla’ya
Boş
Bir damla gözyaşı akıt vecd ile
Hüznümü kalbimden bilmesen bile
Bütün şiirlerim göğsümden çıkar
Bir ömrü çürüttük boşa nafile
Mertebe
Sırat-ı müstakim ismim haktır hem
Esfel iblislere insan diyemem
Hakka hak demektir büyük mertebe
Mizanı satamam ölüm var madem
İnsan
Hep ben diyenlerden olma birader
Kalırsın boşlukta ömrü derbeder
Evsizlere ev ol dilsizlere dil
İnsan payesi var buna mukabil
Hak
Sözcükler dostlarım ayak sürüyen
Adım hakikattir, benle yürüyen
Ehl-i iman hakkı unutur mu hiç
Çileye giriftar hakkı koruyan
Sarıkamış
Sarıkamış kışlarına
Hıçkırığın kaşlarına
Ciğer yakan tebessümle
Hilâl yazdım tüm gücümle
Olmaz
Kardeş eş dost hasım olmaz
Yol hak, kısım kısım olmaz
Zulme rıza gösterenden
Had bilmezden âsım olmaz
Kısas
Barış huzur için kısas olmalı
Kısasta merhamet esas olmalı
Zalime merhamet zulme davettir
Benlikten azade hassas olmalı