Dadaş denilince ben hemen her nedense Muhammed Lütfi Efendi Hz ve o ruh içimde tüllenir. İnsan eğiten eğittiği halleri şahsında taşıyan eğitimin büyük şahsiyeti bahsettiğim mübarek insan… Karakter davranışlarıyla yazdıkları ve yaşadıklarıyla kendine has tatlı üslubuyla bambaşka bir klavuz ve Allah dostu böyle insanlar o kadar az ki empati; yâni insanlara sevgi ile yaklaşan dine mesafeli olan hemşerilerim bile o mübareği çok sevmişlerdir. Galiba bunun için şahsın kendine münhasır bir takım özellikleri ve güzellikleri mevcut.
Değerli hemşerilerim ben kardeşiniz Ömer Ekinci Micingirt Kars Sarıkamış Micingirt köyünde doğdum ve Micingirt Köyü on yıllar önce Hasankale’ye bağlıymış ki sonradan Kars’a bağlanmış ve babamlar Hasankale yani Erzurumlu ben ise Sarıkamışlı yani Karslı olmuşum… Tabiki bölgesel ayrımcılık ırkçılık gibidir bu manâda bir farkı yok ve asla ayırmam bu iki ilimizi ancak ben nedendir bilmem Erzurum’da daha çok kendimi buluyorum ve dolayısıyla bende bir dadaşım diyebiliyorum kendime. İnsanın hem fiziki hem manevi olarak kendine nasıl hisseder ve yaşarsa odur. Enâniyet yapmadan inşallah şahsımı bırakıp tekrar asıl konumuza dönelim.
Dadaş olmak yorucu ve zor iştir ve Muhammet Lütfi davranışı taşımaktır dadaşlık. Dadaşlık başkası için yaşamaktır. Bana dadaş ne demek derseniz dadaş takva, dadaş samimiyet, dadaş cesaret, dadaş taş atana gül atan ve kısaca takva süvarisi olmanın adıdır dadaş.
Işıltılı yasakları, terk zifiri gecelerde gözyaşı ve gözleri kapadığında madde ötesine yelken açmanın adıdır dadaş. Gerçeği tespitte harcamak zamanı, tefekkür yudumlarken hiç olmaktır dadaşlık hiç! Yatağa baş koyunca hesabı sağlam yapmak yıkmak nefsin heykellerini teker teker… Çilenin doruğunda şükrü unutmadan yol almak, zincirleri kırmaktır samimiyettir dadaşlık samimiyet… Yolun uğruna nakış nakış sükût örmek dadaşlık tebessümle zamanın imbiğine… Derilere nasır saçlara kar yağdırmaktır usul usul derinden… Ezgisidir yiğitliğin insanlığın, İslam’ın semeresi cennetin meyvesi ve aşkın göz bebeği olmaktır belki…
Liyakattir teslimiyettir seslenişi idrâk mantığa takılmadan sıdk ile inanmak ümitle unutmadan… Emânete sadakat, mesuliyeti fark etmek gerçeğe ermektir tevazuu kucaklayıp taş gibi çözülmeden güven veren üslupla . Nefse kement vurmaktır tıpkı Bilal gibi çileli ve hüzünlü, sırra vakıf zevke uzak çileye yakın Hamza’nın kahramanlığı gibidir sevdası.
Dadaşlık Edirne Tabyalarında Rüştü Paşa, bazen Nene Hatun, belki Emrah, Reyhâni bazen de kulaklarımıza ve gönlümüze bir başka ahenk katan Raci Alkır, Mükerrem Kemertaş olmaktır dadaş. Türk tarihine bakıldığı zaman, nesilleri için sunulabilecek kahramanları ve evliyaları bulunan ve önde gelen yöremizdir Erzurum ve dadaşlar.
Değerli dostlar tabi ben dadaş nedir izah etmeye çalışırken tüm kahraman abide şahsiyetleri sıralamadan birkaç örnekle izah etmeye çalıştım, dadaşları tanımak isteyen Erzurum Tarihini okuması şarttır… Son olarak şunu diyorum ki dadaş her attığı adımda önderi, rehberi örnek aldığı tek kapı varsa oda Allah ve Resul’üdür. Hepinizi konuyla ilgili şiirlerimle saygılar sunuyorum.
_____________________________________
Ben Dadaşım..
Duygularım köpürdü
İyi dinle arkadaş
Nerelere götürdü
Ben dadaşım hem dadaş
Beni benden kıskanır
Pür heyecan bak güneş
Bulut bana yaslanır
Ben dadaşım hem dadaş
Sevdam karlara yağar
Buz kesilir kor ateş
Dadaş sevdalı doğar
Ben dadaşım hem dadaş
Anadolu kapısı
Dizde derman gözde kaş
Alparslan’dan tapusu
Ben dadaşım hem dadaş
Emrâh Âşık Reyhâni
Tespihteki aynı taş
Mevlüt sanki Sümmani
Ben dadaşım hem dadaş
Hançer barı görünce
Yutkunurum gözde yaş
Akar vatan boyunca
Ben dadaşım hem dadaş
Göz nurudur ihramlar
İffet ile örter baş
Cennet kokar ikramlar
Ben dadaşım hem dadaş
Gök mavisi erenler
Ömer yine köz ateş
Can dostlarım yârenler
Ben dadaşım hem dadaş
Ömer Ekinci Micingirt
_____________________________________
Dadaş..
Biz dadaşız dadaş ha sevdalıyız ağalar
Biz vurgunuz bayrağa, cân kurban cân vatana
Biz ciritle büyüdük, şahlanırlar çağalar
Biz devlet-i ebediz, tabyalarda yatana
Biz İbrahim Hakk’ıyız, mârifetli yaşarız
Biz ki Şükrü Paşayız, Edirne’de coşarız
Biz Alvar’lı Efe hâyy, Hak aşkıyla pişeriz
Biz dadaşız dadaş hâ, şükrettik Yaradan’a
Biz pek şanlı bir millet, tülleniyor sinemde
Biz şehitlik bıraktık üç kıtada Yemen’de
Biz Ermeni besledik, şimdi başka dümende
Biz ölümle gardaşız! Fedâ olsun vatana
Biz Malazgirt Mohaçız biz ne kıtalar gördük
Dava büyük aşk büyük, gün geldi hesap sorduk
Biz alevler içinde, Büyük Türkiye kurduk
Biz fetihler müjdeli, hayranım o irfâna
Biz doğunun kalesi, palandöken balası
Bizde tarih yoğruldu, biz yiğidin alası
Bize dadaş derler ha! mertliktir hâsılası
Biz milli ruh sancağı, astık bütün cihâna
Ömer Ekinci Micingirt
______________________________________
Erzurum..
Suları efsunlu dağları karlı
Gözlerim amentü konaklarında
Taş duvarlar suskun vâkit efkârlı
Sessizlik yırtılır sokaklarında
İffet fısıldaşır nurlu leçekte
Cistik zığva kuşak ruh var yelekte
Bindalli giyinmiş yâr beklemekte
Örtülü yaşmak âr dudaklarında
İbrahim Hakkı de Alvarlı’yı yaz
Dadaş merttir amma delidir biraz
Sözü çelik gibi yumruğu vaaz
Zalimin çöküşü dayaklarında
Âşk dadaş barıyla rahvan atıyla
İslam’ın o nurlu hür fıtratıyla
Milli davaların serenatıyla
Mehter sancısı kulaklarında
Abdurrahman Gazi Eşref Efendi
Hürmet tâzim gerek irşâdın bendi
Seyyit Şahabettin Bursa’ya döndü
Hirân’nın kokusu ayaklarında
Paşa Dabakhane Cennet çeşmesi
Muratpaşa Zeynel şehrin içmesi
Yeğenağa Şeyhler görenler sesi
Abdest parıltadır sulaklarında
Selçuklu dökülür gözlerime nem
Nene hatun kokar bendeki özlem
Erzurum mor ışık kutlu yola dem
Şehit sesi çınlar ulaklarında
Sûfi Taşkesenli hocası Tâği
Sırrı Efendi var halvet ocağı
Bu şehir mübârek İslam sancağı
Ol Hüseyin Ruhi topraklarında
Eren evliyası hiçin hiçinde
Tabyalar rengârenk başka biçimde
Çok şey yazamadım kaldı içimde
Top sesi zonkluyor şakaklarımda
Reyhâni Sümmani Ve Nâim Hoca
Dertli akar Dumlu zikirde gece
Erzurum mübârek Erzurum yüce
Cennet kokusu var sazaklarında
Abdurrazzak Ali ve Abbas Mehdî
Arapkirli Ömer kerâmet ehli
Şiir Micingirt’in izâhta cehli
Anlattım hasretle uzaklarında
Ömer Ekinci Micingirt
_____________________________________________
Bu Dadaş..
Bir vâkur yüz görsem gözlerinde yaş
Ezelden ebede baş koymuşsa baş
Vatanına âşık yüreği ataş
Öperim alnından derim bu dadaş
Tefekkür türküler havalar uzun
Sarıkamış kokar hemen her güzün
Kucağına atar sözü sonsuzun
Öperim alnından derim bu dadaş
Ciriti barları ve rahvan atı
Yağız delikanlı âşk saltanatı
Birlikse fıtrâtı büyük sanatı
Öperim alnından derim bu dadaş
Epey irfân ister izâhtan yana
Zeybek efe yörük dadaş yan yana
Hele palandöken bakınca bana
Öperim alnından derim bu dadaş
Aziziye dadaş aziz varlığı
Ulu cami gibi ihtiyarlığı
Yerleri ürkütse ergenlik çağı
Öperim alnından derim bu dadaş
Lâfı incitmeden sağol der emi
Sâmimiyet budur dadaş kelâmı
Tebessüm kondurup alır selâmı
Öperim alnından derim bu dadaş
Ömer Ekinci Micingirt