Maviliklerle kaynaşmış meltemler, ruhları ve evreni aydınlıklara boğan, sonsuz ışıklı güneşler göreceğiz..
Mi? Acep yarınlarda.. Bugünlerin can çekişen DOĞA’sının aksine...
Kararmakta olan ufukların, sönen yıldızların, her 13 dakikada bir canlının yok olmayacağı ve giderek çivileri sökülen, baharını yaşamasına izin verilmeyen moruk dünyanın botokslanacağı günler yeniden gelecek mi?
100 yıl önce, varlıkları okşayan güneşin kavurucu Hiroşima ve Nagazaki cehennem ateşine dönüşmeyeceği..
Delinen atmosferi yamayacak, eriyen buzulları onaracak bugünün aklı sulanmış kuşağına, "öte git" diyecek yapay zekalı yeni nesiller yetişebilecek mi acaba?
Yakın günlerde ya da gelecekte?
Desem, ÜMİTVARIZ diyebilir misiniz sağ duyulu dostlar?
Can damarları kuruyan su kaynaklarına, bırakın gözyaşı dökmeyi, var olanı yok etmeyi teşvik eden bir nesil şu an iş başında..
Ne dağ yükseklerinden uğultu ve homurtuyla inip düzlüklerde gelin gibi salınan ırmaklar kalacak gelecek kuşaklara, ne de zambak yelkenlilerin reveranslarını kucaklayan göller görecekler.. Yeni kuşaklar korkarım.
Kendi çocuklarının yarınını düşünmeyen günümüz kuşağı, düşman komşusunun evlatlarını hunharca katletmeye devam etmekte.
Bu duygu ile yüklenen yüreklerin çoraklaşan göllere, suya özlem toprağa acıması sahip çıkması düşünülebilir mi?
Diye haykırsam, duyacak bulunur mu doğru düşünenlerinizden başka?
Diyeceğim o ki;
Yarınlarda, doğadaki her renk çiçekle, doyumsuz mutluluklarla kucaklaşacak CAN’lar olacak mı? Diye soruyorum aklı başında olan hepimize?
Birlikte sonsuza dek elele tutuşup kucaklaşacak yoldaş nesillerimiz olacak mı gelecekte?
Olacak mı, ne dersiniz?
Bu sorularımı gerçek bilginler dışında yanıtlayacak kaç aklı başında insan çıkar?
Sorarım sizlere ve tüm dünyaya?..
Ve arkasından;
"Ana rahminde iken kin ve nefret genetiğinden arınmış, evren büyüklüğünde yürekli çocuklar devralacak dünya düzenini.." diyecek bir İnsan hatta YARADAN sesi gelse kulağıma... Şarlatan Burç yorumcuları yerine..
Desem, "saçmalama" dersiniz belki de..
Gazze’de ve dünyanın bilmem neresindeki, umutları, varlıkları yaşamları çalınanan masumlar, yakasına hatta gırtlağına sarılacak haydutların, zalimlerin, sonsuz alemde...
Sözlerimi eklesem, umarım doğrularsınız beni..
Ve bedenleri satılan, ırzlarına geçilen, ezilip hatta katledilen masum çocukların, kadınların ahı kalacak mı, gübreden alçak soysuzların yanına..
Desem onaylamaz mısınız beni?
Bombaların yakıp kavurduğu sofraların, henüz baharı görmeden katledilen bebeklerin, hamile kadın ve yaşlı bedenlerin hesabı bu kirli alemde sorgulanıp yargılanamıyorsa, hiç mi sorulmayacak dersiniz?
Onaylamaz mısınız beni şeref yoksunu ABD ve yandaşlarının Siyonistleri onayladığı gibi hiç olmazsa?..
Gazze’deki Siyonist harman makinasının sivil kıyımlarından arta kalacak bir avuç masum halkın kara bahtını değiştirecek,
yarasına ilaç olacak bir güç kalmadı mı şu şeref yoksunu uygarlıkta?
Desem doğrulamaz mısınız beni?
Onun için var ilahi adalet ve sonsuz hayat..
Doğayı ve canlıları yok eden bugünkü anlayışın defterini dürecek, mazlumlarım umutlarını yeniden yeşertecek, acı ve gözyaşı hasat mevsimini sonlandıracak ilahi bir düzen... Şüphesiz olacaktır..
Desem siz de katılır mısınız sözlerime?
Sonsuza dek, sarmaş dolaş olacağımız güneşler doğacak üstümüze umutlarımı ve inancını ekleyerek..
Bugünün akıl yoksunu kuşaklar tarafından yaratılan uzun karanlık dehlizler, eğri keskin virajlar, eşitsizliğe dayalı çıkmazlar yok olacak birgün diye de ekleyerek..
Bu fani ve çöplüğe dönmüş dünya kubbesinde hoş bir seda bırakamadığımız eleştirisine de ağırlık vererek.,..
Kimsenin hakkının kimsede kalmayacağı, boynuzsuz koç’un boynuzludan hakkını eksiksiz alacağı TAM ADİL bir düzen kurulacak..
DesemKatılır mısınız?...
Birleşme, dayanışma, kenetlenme ve paylaşmanın doruklaştığı bereketli bayramlar diliyorum Hepimize ve tüm İslam Âlemine..
Saygı ve Sevgiyle..