Günlük hayatımızda hepimiz bir çok kez "bağışıklık sistemi"ni duymuşuzdur. Ancak hastalıklardan uzak, sağlıklı ve uzun bir hayat sürdürebilmemiz için; öncelikle güçlü ve muntazam çalışan bir bağışıklık sisteminin şart olduğunu ve bu sistemin sağlıklı çalışıp çalışmamasının da, tamamen bize bağlı olduğu pek bilinmez.
Bağışıklık sistemi, anne rahminde alt yapısı hazırlanan, doğumla birlikte kusursuz bir şekilde çalışmaya başlayıp; psikolojik durum, yaşadığımız çevre, beslenme şeklimiz ve hayat tarzımız gibi pek çok faktörün etkisine göre gelişip güçlenen ve devamlılığını sürdüren, yahut yaptığımız yanlışlara, beslenirken almadığımız eksiklere yada aldığımız fazlalıklara göre zayıflayıp çöken bir sistemdir.
Halen “immünoloji” bilim dalı olarak, araştırma ve inceleme çalışmaları devam etmektedir. Ancak vücudumuzun neresinden, ne şekilde yönetildiği, hangi organımızın daha etkili olduğu tam olarak tespit edilebilmiş değildir. Çok özel olarak yetiştirilmiş, çok özel görevler üstlenmiş, üstün yetenekli müthiş bir iletişim ve koordinasyon içerisinde, 24 saat hatasız çalışan, yüz milyarlarca komandodan oluşan, mükemmel bir ordu gibidir.
Bu sistem vücudumuzda herhangi bir hastalığa sebep olabilecek, hücrelere zarar verebilecek her türlü bakteri, virüs, mantar, patojenler, asitler, toksinler veya vücutla temas halinde olan, tüm yabancı maddeleri tanıyıp, yok edebilecek kabiliyete sahiptir. Bu nedenle de, normal şartlarda “güçlü bir bağışıklık sistemi”; dışarıdan ve içeriden gelebilecek, her türlü tehlikeye karşı, tüm vücudumuzdaki, sağlıklı hücreleri, organları, sistemleri, dokuları korumaya alır ve sürekli aktif haldedir.
Kısaca hasta olmadan, sağlıklı ve uzun bir hayat yaşayabilmemiz için, olmazsa olmazlarımızdan biri olan “savunma sistemimizdir”.
Bu gün güçlü bir bağışıklık sistemine, önceki dönemlerden çok daha fazla ihtiyacımız vardır. Çünkü dünya üzerindeki tehlikeli hastalıklardan etkilenme riski, önceki yıllara göre çok daha fazladır. Bir hastalık ortaya çıktıktan çok kısa bir süre sonra, seyahat, turizm ve ticaret yolu ile globalleşecektir. Her yıl iki milyar civarında insanın, hava yolu ile seyahat ediyor olması, çok ciddi viral hastalıkların, kısa sürede yaygınlaşması için yeterli ortamı sağlamaktadır.
Bağışıklık sistemini güçlü tutmayı öğrenmek, kendi sağlığımızı korumanın yanında, ailemiz ve yakınlarımızın sağlığını korumak açısından da hayati önem taşımaktadır. Çünkü bir annenin, hamile kalmanın öncesinde ve sonrasındaki sağlık durumu ve beslenme düzeninden, hayat tarzına kadar olumlu ya da olumsuz yapacağı her şey; doğacak çocuğun hayatı boyunca, sağlıklı yada hastalıklı olmasında birinci derecede etkili olacaktır.
Bu muazzam sistemi güçlü tutarak, grip gibi çok basit viral hastalıklardan, kanser gibi en ölümcül hastalıklara kadar, bir çok yaygın hastalığı önlememiz mümkündür. Güçlü bir bağışıklık sistemi, bizim ulaşacağımız bir yerde, kendi vücudumuzda; yapmamız ve yapmamamız gerekenleri öğrenip, uygulamamızı beklemektedir.
.....
Yazarın tüm yazıları için tıklayınız
.....