UEFA Avrupa Ligi'nde Fenerbahçe, Midtjylland ile deplasmanda 2-2 berabere kalarak play-off turuna yükseldi. Spor yazarları, Midtjylland-Fenerbahçe karşılaşmasını değerlendirdi.
Serkan Akcan: "Yaslanma sorunsalı" | Midtjylland deplasmanı bu sezon Fenerbahçe’nin en sorunlu sahaya çıktığı deplasman olabilir. Kendisinin cezası sebebiyle tribünde olmasını da sayarsak, sakatlardan, cezalılardan kadro yapmak Mourinho için kolay değildi. İsmail Yüksek 40 gün sonra ilk kez sahaya çıktı ama sağ kanat beki olarak. Szymanski yine sol kanatta, eli sarılı Mert Hakan merkezde, genç stoper Yusuf yine üçlü savunmanın solundaydı. Her şeye rağmen Fenerbahçe’nin kadrosu ve vizyonu Midtjylland ile kıyaslanmayacak kadar yukarıda. Ne var ki, temsilcimiz maça ne kadar iyi başlamış olsa da bir akan oyun ortası sonrası yediği kafa golüyle savunmasında kocaman bir gedik açtı. Önce En-Nesyri harika bir gol attı. Devre dönüşünde de Szymanski, Dzeko’ya bir gol hazırladı. Fakat tehlike bu golden sonra başladı. Fenerbahçe, Midtjylland karşısında skoru 2-1’e getirdikten sonra anlamsız bir şekilde geri yaslanarak rakibi için maçı çok daha heyecanlı hale getirdi. Ağır zemin pas yapmayı zorlaştırınca, işin yüksek topa kalacağı bir senaryoya doğru ilerlemeye başladık. Danimarkalılar bunu arıyordu zaten. Aradıklarını gereğinden fazla geri yaslanarak verdik. Sakatlıklar ve cezalılar sebebiyle kulübenin zayıflığı gözlerden kaçmıyor elbette. İrfan Can, Cenk Tosun ve biraz da Cengiz Ünder dışında güvenilir oyuncu sınıfında yedeği yoktu Fenerbahçe’nin. Fakat En-Nesyri ile Dzeko bu kadar oyundan düşmüşken Cenk ile İrfan Can hamlesinin daha erken gelmesi çok daha fazla işe yarayabilirdi. Kötü zemine ve vasat oyuna rağmen Avrupa Ligi’ne devam ediyor olmak son derece önemli. (FANATİK)
Faik Çetiner: "Dzeko-En Nesyri A.Ş." | Maça iyi başlayan, oyunun kontrolünü eline geçiren Fenerbahçe bu bölümü golsüz geçti. Ev sahibi yediği baskıdan pozisyon bulamıyor, golü duran toplardan kovalıyordu. Nitekim bir korner atışı sonrasında golü buldular. Yediği gol Fenerbahçe’yi fazlaca bozmadı. Kısa zamanda Dzeko’nun asistini En-Nesyri ustaca vuruşla gole çevirdi. İkinci yarıya istekli ve atak başlayan Fenerbahçe golü de bu defa erken buldu. Szymanski ortaladı, Dzeko kale önünden bitiriciliğini konuşturdu. Golden sonra Fenerbahçe anlamsız bir şekilde tempoyu düşürdü, oyunu geride kabul etti. Bunun faturasını beraberlik golünü yiyerek ödedi. Sonrasında işler karıştı, panik başladı ama diğer stadlardan iyi haberler gelince, kıl payı da olsa Avrupa Ligi’ne “devam” dendi. Mourinho son iki maçta “bize 2 puan yeter” demişti, yetti. Tebrikler Fenerbahçe, yolun açık olsun... (FANATİK)
Mehmet Arslan: "Fenerbahçe bu hatayı hep yapıyor" | Bu takımın DNA’sına aykırı savunma futbolu. Ama öne geçtikleri her golden sonra topu rakibe bırakma alışkanlığından da vazgeçmiyorlar. Ve faturayı da epeyce yüksek ödüyorlar. Sezon başından beri Fenerbahçe’nin sıkıntıları çok açık: |
1 - Orta alanda rakibe baskı yapacak fizik güce ve futbol aklına ihtiyaçları var. |
2 - Bu güce ve akla sahip olamayınca rakipten dönen toplara da sahip olamıyorlar. |
3 - Topu yeniden kazanmak için tekrar geriye koşuyor ve takımın boyunu uzatıp, enerjisini harcıyorlar. 36 takımlı bir ligde 24. olarak playoff’a kalmak Fenerbahçe için bir başarı değil bir uyarıdır. Umarım Anderson Talisca ve diğer yeni transferlerle Fenerbahçe arzu ettiği oyuna kavuşur. (HÜRRİYET)
Uğur Meleke: "90'lardan kalma bir gece" | Dün 90’lar çarşambasına benzer bir gece yaşadık Avrupa’da. Nasıl bir fikstür şanssızlığı ise, üç temsilcimiz birden deplasmanda bitirdiler grupları. Aynen Hollanda takımlarıyla Türklerin grupta toplam 6 maç yapıp bu 6 müsabakanın tamamını deplasmanda oynamamız gibi. Akıl mantık dışı bir fikstür talihsizliği... Fenerbahçe, Danimarka’dan ihtiyacı olanı almayı başardı. Mourinho’nun Dzeko-Nesyri çift santrfor kararı terfiyi getiren faktör oldu son düzlükte. Maalesef Avrupa’da Şubat’ı iki takımla karşılıyoruz. Dileğimiz her ikisinin de playoff turunu geçip son 16’ya kalmaları. (HÜRRİYET)
Gürcan Bilgiç: "Rüzgar sert esiyor" | Mourinho'nun "yenilmezsek, kovulmayız" ekibi, ders almadı geçmişten. 70 milyon Euro değeri olan rakip karşısında 250 milyon Euro'luk takımı ne hale getirdiler. Üçlü diziliş ile birlikte Çağlar da başka formata geçti. Belki de kadroya gelen iki yeni stoperin baskısı, pabucu pahalı yaptı. Nesyri'nin mükemmel golü, Dzeko'nun usta vuruşu, yine Fenerbahçe'yi santrforlar takımı yaptı. Yeni transferler, mevkisinde oynayan bekleri veya orta sahaları, ön taraftaki pas tercihlerindeki yanlışlara çözüm olabilecek Talisca ile kalan maçlar daha keyifli bir takım vadedecek; inşallah… (SABAH)
Halil Özer: "Adrenalin savaşı" | Fenerbahçe aslında ilk yarıda da işi bitirebilirdi. Ama biraz da zeminden kaynaklı çok pas hatası buna engel oldu. Tabii Mert Hakan ve İsmail’in uzun süre takımlarındaki yerini almadan böylesine zor maça çıkması onları olumsuz etkiledi. 2. yarı tam bir adrenalin savaşı halinde geçti.Zaten Fenerbahçe’ye başkası yakışmaz. Yok öyle normal, yaylana yaylana bir yerlere ulaşabilmek. Tık nefese kadar giderler. Oysa bu yarıya çok iyi başladı Fenerbahçe. Szymanski’nin ortasına Dzeko son derece akıllı bir ayak dokunuşu ile takımımızı öne geçirdi. Ama bu bir son değildi tabii ki... Çünkü takımımız arka arkaya oynadığı zorlu maçlar nedeniyle zaten yorgundu. Bir de üstüne sakat ve cezalılar eklenince rakibin baskı kurması kaçınılmaz oldu. Bence Fenerbahçe kulübe eksikliğine rağmen maçı iyi götürdü. Zaten bu yarıda yenilmemeyi tercih etti bunu da başardı. Ancak yediği şanssız golden sonra Fenerbahçe yine maçı alabilirdi. Kaçan gol fizik kurallarına aykırı bir goldü. Bu yarıda Djiku, Çağlar, kaleci İrfan Can ile İsmail Yüksek’in olağanüstü oyunu Fenerbahçe’nin ilk 24’e kalmasını sağladı. (MİLLİYET)
Ntvspor