Yeni tanışacağımız kişi, bilmediğimiz bir meyveye benzer. Onu tanıdıkça bildiğimiz bir meyveye dönüşür. Bu ilk tanıma işlemi epeyce sebat isteyebilir. Tanımak kavramı, akışkan ve değişken insan için pek de doğru olmasa da, akıl oturtarak rahatlamak ister. Tanıdığınız insanlar hangi meyvedir sizce? İnsanın özelliklerini sevdiğimiz ve sevmediğimiz meyvelerle eşleştirebilir miyiz? Her meyvenin frekansı ayrıdır insanlar gibi. Gelelim meyve çeşitlerine:
Kimisi dut gibidir. Dokununca, koparılınca dağılır. Kırılgan, heyecanlı ve duygusal oldukları gibi gücün kendinden kaynaklanan kısmından bihaberdirler.
Bazı kişiler, çetin cevizdir. Onun kabuğunu kırıp iç güzelliğine ulaşmak zaman ister. Bazen de bu kadar sert kabuklu olması içinin boş olmasını kapattığı için de olabilir. Onlara zaman ayırmam. Olgun insanın kabuğu kolay açılır, kendini kendinde de başkasından da saklamaz. Muz gibi. Yiyen kişi doyar. Çetin ceviz yerine bir lokmalık üzüm, bir lokmalık çilek olmak isterim. Ağızda tatlı bir tat bırakmak isterim. Her meyvenin faydası var ama onunla uğraşmak yorucu ve zaman kaybına neden olmamalı.
Karpuz ise dışının sertliği ile yanıltır. İçine girdiğinizde sulu, tatlı ve yumuşaklıkla karşılar. Bu tip insanlar kendilerini başkalarına kolayca açmaz. Açtığı zaman ise iyi dost olur.
Bazı insanlarda beraber olduğumuzda ağızda buruk bir tat ve bedenimizde dikenler hissederiz. Kaktüs meyvesi gibi, beraber olsak mı olmasak mı şaşkınlığını yaratır. Yenidünya gibi yedik mi yemedik mi anlayamayız.
Portakal hem sıcak görünür hem de asitleri ile seni bir yere kadar tutar. İki uca gidiş geliş yaptırır. Onun suyuna ulaşmak istersek, suyundan gitmeliyiz.
Elma da olgun insanlarla eşleşebilir. Hem kabuklu hem kabuksuz yenilir ve insanı doyurur. Sulu olması ve çeşitliliği, bir mevsimlik olmaması bu özelliklerini gösterir.
Siz veya yakın arkadaşlarınız hangi meyvesiniz?