Çizginin akma halleri:
* Karalamada, kalem elimizle akar.
* Çizgisellikte, kalem el ve göz ile akar.
* Çizme de ise el, göz ve akıl ile beraber akar.
Karalama hakkındaki algımızı daha önce paylaştık.
Çizgisellik bir akış halidir ve anda oluşmanın soluk kesiciliği izleyeni etkiler. Otomatik özellikler; tekrarlar, aynı hareketler, bulunmaz. Tezhip çalışmaları bu anlamda çizgisel değildir. Fazlası ile ölçülü biçilidir. Akılla sonuca varılmış ve bu sonuçta oynama hoş karşılanmamıştır. Hat sanatı da anlatma amacı taşır ve çizgisel değil çizgidir. Desenlerle aynı kaygılara sahiptir. Hat sanatında “karalama” ismiyle ayrı çizgisel çalışmalar yapılmıştır.
Bir çizimin planlanması sanatsal, plastik kaygıyı içerebilir. Bu kaygı anlatma, gösterme, beğendirme, betimleme, benzetme kaygıları gibi bilinen kaygılara benzemez. Çizimle yolculuğa çıkma hali yaşanır. Denemeler, estetiğin yakalanması, beraber akma hissi, akışın ahengine uyum, rastlaşmanın heyecanı taşır. Yani genellikle el gözü takip eder ama akıl dışarıda bırakılır. Bu hal bir dalınç halidir, zamanın yok olduğu haldir. Telefonla konuşurken yaptığımız kalem arkadaşlığı tam da bu akışı ifade eder! Çalışma ne çizme, ne de karalamadır. Bunlara çizgide akış, çizgisellik veya çiziştirme diyebiliriz.
Akma halinin bilinç seviyemiz oranında olduğunu da hatırlatmak isteriz. İzlerken ya da yaparken sadece bilinç, frekansımız kadar algılıyor veya aktarıyoruz! Çizgiselliğe örnek resimler:
1. Resim:
Georges Mathieu'nun lirik soyutlama resimlerine bakalım. Hemen hemen tüm resimlerinde hızı, hızın soluğunu hissederiz.
Hız, anla buluşur ve anlık haz, etkileşim yaşanır. Çalışmalarını bir manifesto ile de bizlere sunar:
a- “Sanatçı, çalışmayı aklının etkilememesi için hız kullanır.
b- Önceden var olan şekiller yoktur. Hiçbir referansa dayanmaz.
c- Sanatçının önceden tasarlanmış hamlesi yoktur.
d- Sanatçının kendinden geçmiş ruh hali, sanatçının özünü serbest bırakır.” Georges Mathieu
2. Resim:
Franz Kline, soyut dışavurumcu olarak tanınır. Yaptığı
“Beyaz biçimler” serisi, anlık, çabuk yapma özelliklerini barındırır. Mantıksal alışkanlıklardan hız etkisi ile uzaklaşmaya çalışır.
Çalışmalarına önceden plan yapan sanatçı rastgelişlere açıktır. Bunu çalışmada zorlama hissettirmediğinden anlıyoruz.
Gölgelerin denge arayışını ya da an içinde varoluşları hissettiriyor.
“Resmin son sınavı, hissiyatını kendine ve izleyene aktarmaktır.”
(Franz Kline)
3. Resim: Fikret Mualla'nın çalışmasında ise el, göz akılda akmış. Çizeceğini belirlemiş ama çizerken akıl geriden gelmiş. Yoksa sanatçımız, elin öyle çizilmeyeceğini gayet iyi biliyordu!
4. Son olarak da size on üç yaşındaki bir arkadaşımızın çizgisel çalışmasını sunuyoruz. Çizgisel akışın lezzetine varıyoruz.
www.leylasabah.net