Güneş mor doğar 

Denizin üzerinden gün mor batar

Mor bulutlar görürsün sarıyla kızıl arasında

Al benini okşar hepsi gönül karasında

Güller de mor açılır

Tepelere doğru serpilmiş çimlerin sırasında

Menekşeler eteklerde sümbüller diğer yarısında

Bir yarışa girmiş tepenin tam burasında.

..

Mor mor taşlar çizi oluşturmuş

Mor salkımların sallandığı bağ kenarında

Öyle bereketli ki,

Adam eksen adam biten bu topraklar

Yusuf amcanın kafa dinlediği bağıydı

Omcalarında harlanmış duran o mor üzümleri

Salkım salkım toplardı bir kasanın içine

Yeşil yapraklardan serpiştirirdi üstüne

Yorulunca geçer otururdu çam masasına

Yorgunluk atardı

Elinde bir kadeh

İçinde mor üzümlerden sıkılmış suyu vardı.

..

Kadehini yavaş yavaş havaya kaldırdı

Dudakları kadehi tutar gibi sardı

Gözleri bir an yıllar öncesine kaydı

İçindeydi rüzgârla başlayan denizdeki kıpırtılar 

Dalgaya dönmüştü bir anda yükselen kabartılar

Bir korku verir gibiydi denizden gelen fısıltılar

Birden bire peydah oldu gölgelerden karartılar

Artık çığlık çığlığa uzaklaşıyordu beyaz martılar.

..

Akşam güneşinin batan kızıllığında

Mor güller boynunu bükmüş 

Mavi gözleri arıyor

Çırpınan dalgaların arasında     

Alabildiğince yükselen ağaçlar

Yeşil bir şal olmuş omuzlarında 

Sevdiği kadına seslenir gibi mırıldanır;

“Ey kadın

Rüzgârda savrulurken siyah saçların

Güneşten yanarken gonca yanakların

Kumlara iz bırakır çıplak ayakların

Bu günler geçmesin, gelmesin hiç yarın.”

..

Yüreğindeki ateş bırakmaz

Bir anda koşar doludizgin denizin içine

Kıyıya bağlanmış mor bir sandal

Eflatun giysileri suya sarkmış güzel

Kıyıdan ayrılmayı bekler gibi bakınıyordu

İri ve mavi gözleriyle.

..

Göğüs göğüse yaslanmış yürekler

Ceylan gibi hareketsiz ve ürkekler

Kabaran dalgalara bağlanan tüm dilekler

Aheste aheste çekilmeyi bekliyor küreklerde.

..

Morarmış dudaklar bir açılsa 

Düğüm düğüm çözülecekler

Petunyalar dizilmiş,

Bir su olup avuçlarından aksın istiyor 

Mor üzümlerden sıkıldıkça sular

Denize ulaşıp kayalara çarpsın istiyor

Ellere alındıkça kına çiçeği

Birbirinin peşinden yıldızlara çıksın istiyor

Sümbüller kokusunu saldıkça 

Şimal yıldızından kuş bakışı baksın istiyor

Güller dizilmiş dalında

Sözlerin arkası gelir

Görünen o ki, 

Menekşeler, orkideler serpilmişler

Yer mor

Gök mor 

Mos  mor bir dünya

Mor çiçeklerin cenneti Mordoğan 

Daha ötesi yok....

Avatar
Adınız
Yorum Gönder
Kalan Karakter:
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.