Dünyanın çeşitli bölgelerinde savaşlar, nüfus azaltmaya yönelik soykırımlar ve kalan insanlara zulümler devam ediyor.
Yaklaşık iki yıl önce yayınlanan bir makalemde “Savaşlar ve Kaybolan Çocuklar” konusunda, kaçırılan binlerce çocukların ne olduklarına ilişkin;
“../..
* Bağımlı yapılarak uyuşturucu kaçakçılığı ve ticaretinde,
* Askeri eğitimle yetiştirilerek savaşlar ve iç çatışmalarda,
* Yine tehlikeli (bomba gibi) savaş araçları imalatında,
* Seks ve çocuk pornosu ticaretinde,
* Üstün zekâlıların seçilerek bilimsel (!) çalışmalarda,
* Öldürülerek böbrek, kalp, damar, kemik iliği, bebeklerin göbek bağı, kan hücreleri gibi organ ticaretinde,
* Yine öldürülerek bilimsel (!) çalışmalarda “kadavra” olarak,
* Satanist ayinlerde kurban edilmelerde..
Kullanıldıkları gibi konular çıkıyor karşımıza../…”
Şeklinde açıklamada bulunmuştum..
…
Bu defaki konumuz yukarıdaki son sırada yer alan, yani dünyadaki “satanist” yapılanmalara biraz dikkat çekmek ve farkındalık oluşturma yönünde izlenimlerimi paylaşmak olsun.
Bu yaşıma kadar “ayrıntıyı yakalama ve satır altlarını okuma” yeteneğimi hep geliştirmeye ve canlı tutmaya gayret ettim. Bu bağlamda fırsat buldukça resim, fotoğraf, karikatür, reklamlar, tv oyunları ve filmlerdeki subliminal mesajları irdelemeyi de ihmal etmiyorum.
Örneğin, resim ve heykel sanatı dünyasının özellikle İstanbul ayağındaki bazı sanatçıların yöneldikleri “Keçi” figürleri, fiziken ya da medyadan izlediğim sergilerden dikkatimi çeker oldu.
Konuyu araştırdığımda bunların verdikleri mesajların çok da masum olmadığını düşünülür gördüm. (Buradan bir keçi figürlü resim tablosunu ya da heykelini yayınlayıp da ne reklamında kullanılmak ne de telif hakkı riskine girmek istemiyorum).. Ama özellikle bir kısım sanatçılar, bilerek ya da (haydi daha adil olalım) bilmeyerek, o keçi figürlerini neden sanatseverlerin ve kitlelerin önüne sürerler, doğrusu dikkat çekici. Ben bunları paganizm çağrıştırması diye de düşünmüyorum.
Ancak keçi, bizim Anadolu’da Yörüklerin öne çıkan bir kültürel figürü olmakla birlikte, o sosyete sanatçılarımız, ne zaman Türkmenci oldular?
Hayatında bir kez olsun bir kıl çadır kurup içinde kalmamış, bakraçtan ayran içmemiş, tandırın yanına diz çöküp, gözleme yapıp yememiş, bulaşığını, çamaşırını leğende yıkamamış, keçi otlatmamış, at binmemiş, un elememiş, bebek belememiş, höllük nedir duymamış ve hatta hiç merak dahi etmemiş.. İyi de bu resim tablolarında ve heykel eserlerindeki “keçi” figürleri nereden çıktı öyleyse?.. Peki, diyelim ve saygı duyalım ki hayvan sevgisi.. O halde neden sadece keçi; Diğer hayvanların nesli mi tükendi?..
Başka anlamı yok bunun, zira hangi açıklamayı yaparlarsa yapsınlar, ayinesi iştir kişinin lafa bakılmaz; bu figürlerin doğrudan “satanist” simgeleri öne çıkartmaya yönelik olduğunu önce kendileri ve görenler de bal gibi biliyorlar.
İşin gerçek anlam ve boyutlarının farkında olmayanları tenzih ederim ama bilincinde yapanlar da, “egemenlere yalakalık çizgisinde” ya da “para kazanmanın pragmatist hafifliğinde” sanatı kullanıyorlar bana göre..
…
Haydi, biraz daha üst çizgilere götürelim konuyu.
Okuyanlar hatırlayacaktır tüm dünya basınında yer almıştı:
Tesla'nın CEO'su Elon MUSK, Tesla otomobillerine “keçi sesli korna” özelliğini uyguladı. Böylece Tesla'nın otomobilleri kornaya basıldığında keçi gibi “meleme” ya da (afedersiniz) keçinin “gaz çıkarma” seslerini vereceği bir yazılım devreye konuldu.
Ancak Boombox özelliği diye adlandırılan bu yazılımdaki korna seslerinin “kaza riskini arttırabileceği” nedeniyle, ABD Ulusal Karayolu Trafik Güvenliği İdaresi, Federal Motorlu Taşıtlar Güvenlik Standartları'nın “elektrikli ve hibrit araçlarda yaya uyarı sesleri için belirlediği kurallara” aykırılıktan sakıncalı buldu.
Neticesinde 500 binden fazla satılan hibrit otomobili geri çağırmak zorunda kaldılar.
Gelelim serzeniş noktamıza;
Yahu Elon MUSK, bu ürettiğin araçlardaki “keçinin melemesi” ya da insanlıkla alay eder gibi “keçinin gaz çıkartması” seslerini piyasaya sürmen, biraz hafiflik olmadı mı?
Tamam anladık ve kerhen de olsa kabul ettik ki dünyanın bilmem kaçıncı zenginisin, kendilerini “insanüstü seçilmiş” (!) kabul eden ailelerin içindesin falan da, bu “keçi” takılmaların biraz da “zirvenin sarhoşluğu” değil mi Allah aşkına?..
O kocaman bir dünya zengini, bu tür komikliklerle eğlenecek değil ya? O halde bu simgeleşmiş “keçi” uygulamasının, aslında insanlığa hangi mesajı vermeye yönelik olduğunu da düşünmek gerekir.
Sakın ütopik bir yakıştırma gibi görmeyin bu yaklaşımı.. Elon MUSK’ın ait olduğu global sermaye ve mali etkinliği ortada, TESLA’nın 500 binden fazla satılan ve geri çağrılan keçi sesli hibrit otomobilleri de ortada ve ben somut bir gerçekliği özetledim sadece..
…
Belki çoğu insana şaka gibi gelecek ve bu konuda çok şeyler yazmak da istiyorum fakat 'aynanın ötesi'ni fazla kurcalamadan son bir gelişmeyle yazımı tamamlasam daha iyi olacak.
İşte 29.02.2024 Tarihli www.independent.co.uk haberi;
“Satanist Tapınağı, Florida'daki okullara din görevlilerini göndermeye hazırlanıyor. Grup, örgütlü dine bir alternatif sunmak istediğini söyledi”
Haberin kapağında da tapınaklarından çekilmiş şeytan simgesi bir fotoğraf;
Bilmem anlatabildim mi?..
...
Merhaba; savaşlarda, depremlerde ve diğer afetlerde sessizce kaçırılan mazlum çocuklar. Allah yar ve yardımcınız olsun..
Bizler de unutmayalım ki vatanı korumak çocukları korumakla başlar..
Sağlıcakla kalın değerli okuyucularım.