Türkiye'nin dörtte üçü "yolsuzluk arttı" diyor

BURSA ARENA / Haber Merkezi

Uluslararası Şeffaflık Derneği'nin araştırmasına göre toplumun dörtte üçü Türkiye'de yolsuzluğun arttığını düşünürken, hükümetin yolsuzlukla mücadelede başarılı olduğunu düşünenlerin oranı yüzde 27'de kalıyor.

https://www.dw.com/tr/kamuoyu-ara%C5%9Ft%C4%B1rmas%C4%B1-akp-yolsuzlukla-m%C3%BCcadelede-ba%C5%9Far%C4%B1s%C4%B1z/a-61531143

REKLAM

Uluslararası Şeffaflık Derneği'nin "Türkiye'de Yolsuzluk: Neden? Nasıl? Nerede?" adlı araştırmasına göre Türkiye'de toplum genelinde yolsuzluğun arttığı fikri hakimken, yolsuzluk iddiaları sandık üzerinde belirleyici olacak. Araştırmaya göre, hükümetin yolsuzlukla mücadelede başarılı olduğunu düşünenlerin oranı ise yüzde 27'de kalıyor.

Derneğin 14-17 Ocak tarihlerinde KONDA Araştırma şirketi aracılığıyla gerçekleştirdiği kamuoyu araştırmasına 2 bin 780 kişi katıldı.

Araştırma, Türkiye'de yolsuzluğun hangi kurumlarda ve kamunun hangi alanlarında yaygın olduğu, hükümetin bu konudaki performansı ve seçmen tercihlerine ilişkin temel bulguları içiyor.

'Güven bunalımının göstergesi'

Çalışmanın bulgularına göre Türkiye'de dört kişiden üçü son iki yılda yolsuzluğun arttığı görüşünde. DW Türkçe'ye konuşan Uluslararası Şeffaflık Örgütü Türkiye Temsilcisi Oya Özarslan, bu bulgunun toplumun, ülkenin kurumlarına karşı ciddi bir güven bunalımı içerisinde olduğunu gösterdiğini vurguluyor.

Aynı araştırmayı 2016'da yaptıklarında yolsuzluğun arttığını düşünenlerin yüzde 55 oranında olduğunu ifade eden Özarslan, "Şimdi yüzde 74'e çıkmış durumda. Oranın yüzde 20'ye yakın artması bu konuda olumsuz yöndeki algının ciddi bir şekilde pekiştiğini gösteriyor. Araştırmaya katılanların sadece yüzde 16'sı yolsuzluğun arttığı yargısına katılmıyor" diyor.

Araştırmaya göre, yolsuzlukla mücadele edileceği ve bu gidişatın tersine döneceği konusunda da bir umutsuzluk söz konusu. Buna göre Türkiye'de üç kişiden ikisi gelecek iki yıl içinde yolsuzluğun artacağını düşünüyor. 

AKP ve MHP seçmenine göre de yolsuzluk arttı

Çalışmanın bulguları, iktidar ve muhalefet partilerinin seçmenleri arasında ise gözle görülür bir farka işaret ediyor. Diğer yandan iktidar partisine oy verenler açısından da yolsuzluğun arttığı fikrinin oldukça belirgin olması dikkat çekiyor. Buna göre AKP seçmeninin yüzde 44'ü, MHP seçmeninin yüzde 63'ü son iki yılda yolsuzluğun arttığını düşünürken bu oran, CHP seçmenleri arasında yüzde 97, İYİ Parti seçmenleri arasında yüzde 91, HDP seçmenleri arasında ise yüzde 92'ye çıkıyor.

Toplumun yüzde 60'ı ise hükümeti yolsuzlukla mücadele konusunda başarısız buluyor. Ancak parti tercihlerine göre AKP seçmeninin eğilimi diğerlerinden oldukça farklı. İYİ Parti seçmeninin yüzde 91'i, CHP seçmeninin yüzde 86'sı, HDP seçmeninin yüzde 85'ine göre hükümet yolsuzlukla mücadelede başarısız. Bu oran MHP seçmeninde yüzde 46, AKP seçmeninde ise yüzde 19'a düşüyor.

Uluslararası Şeffaflık Örgütü Türkiye Temsilcisi Oya Özarslan

Uluslararası Şeffaflık Örgütü Türkiye Temsilcisi Oya ÖzarslanFotoğraf: Transparency International Turkey

Uluslararası Şeffaflık Örgütü Türkiye Temsilcisi Oya Özarslan, "AKP ve MHP seçmeninin, genel olarak ülke içinde yolsuzluğun arttığını ifade ederken, soru hükümetle ilgili bir konuya gelince burada görüş değiştirip sorumluyu hükümetten başka yerlerde arama yöneliminde olduğunu görüyoruz" diyor. Ancak Özarslan'a göre oran kutuplaşmadan dolayı düşse de AKP seçmeninin beşte biri, MHP seçmeninin de yüzde 45 civarının hükümetin başarısız olduğunu düşünmesi önemli bir bulgu.

Siyasi partilerde yolsuzluk öne çıktı

Çalışmanın bulgularına göre toplumun yüzde 82 gibi büyük bir çoğunluğu siyasi partilerde yolsuzluk olduğunu düşünürken, yüzde 77 belediye ve yerel yönetimlerde, yüzde 75 kamu kurumlarında, yüzde 74 medyada, yüzde 73 ise özel sektörde 'yolsuzluk var' diyor.

Araştırmaya katılanlar en çok yolsuzluk yapılan kamu kurumlarının yüzde 57 ile gümrük-dış ticaret olduğu görüşünde. Bunu yüzde 53 ile vergi dairesi, ruhsat ve imar, yüzde 47 ile tapu dairesi, yüzde 44 ile yargı, yüzde 43 ile hazine ve para politikası, yüzde 40 ile eğitim izliyor. Toplumun görece daha çok güvendiği alanlar ise dini kurumlar, diyanet, sağlık, emniyet ve iç güvenlik. Toplumun üçte biri bu kurumlar ve alanlarda yolsuzluk yapıldığını düşünüyor. Toplumun yüzde 17'si ise orduyu, kamuda en çok yolsuzluk yapılan alanlardan biri olarak gösteriyor. 

En çok yolsuzluk yapılan işlem: İhaleler

Oya Özarslan, en çok yolsuzluk yapılan işlemler sorulduğunda cevabın ihaleler olduğunu söylüyor. Buna göre toplumun yüzde 85'i ihaleleri en çok yolsuzluk yapılan işlem olarak görüyor. İhaleleri ise yüzde 83 ile gümrük işlemleri ve yüzde 82 ile imar ve ruhsat işlemleri takip ediyor. 

Araştırmaya katılanlar Türkiye'de yolsuzluğun nedenlerini yüzde 80 ile cezasızlık, ihale sistemleri, yüzde 77 ile kurumların şeffaf olmaması, yüzde 76 ile siyaset sermaye ilişkisi, dokunulmazlıklar, yüzde 71 basının özgür olmaması ve yüzde 43 ile kamuda maaşların yetersiz olması şeklinde sıralıyor.

AKP seçmeninin yüzde 62'si, MHP seçmeninin yüzde 68'si ihale sistemlerinin yolsuzluk üzerinde etkili veya çok etkili olduğunu düşündüğünü belirtirken bu oran, İYİ Parti seçmeni için yüzde 88, CHP seçmeni için yüzde 91, HDP seçmeni için yüzde 94'e çıkıyor.

Uluslararası Şeffaflık Örgütü Türkiye Temsilcisi Özarslan'a göre büyük yolsuzluk skandallarının soruşturulmaması, aksine bu skandalları gündeme getiren kamu görevlilerinin ya da gazetecilerin cezalandırılması, hukuk devleti ilkesinin önemli ölçüde zedelenmesine ve cezasızlık kültürünün yaygınlaşmasına neden oluyor.

Yolsuzlukla karşılaşan sessiz kalıyor

Toplum genelinde yolsuzluğa dair fikirler ve algılar oldukça fazla olsa da kendisi veya bir tanıdığının hiç usulsüz ödeme yapıp yapmadığı ya da dolaylı yoldan böyle bir durumu yasayıp yasamadığı sorusuna yanıt vermeyenlerin oranı yüzde 89,5'i buluyor. Yolsuzlukla karşılaştığını belirtenlerin oranı yüzde 11'de kalıyor.

Oya Özarslan, toplumun bu soruda büyük ölçüde sessiz kalmasının ifade özgürlüğü üzerindeki baskılarla ilgili olduğu görüşünde: "İnsanlar bununla ilgili görüş geliştirmekten çekiniyor, karşılaştılar ise şikâyette bulunmaktan çekiniyor. Yargı yollarının şikâyet yollarının da kapalı olduğunu düşünüyor."

Çalışmanın bulguları, yolsuzlukla karşılaşmasına rağmen şikâyette bulunmayanların yüzde 53'ünün yasal şikâyette bulunmanın bir faydası olmayacağını düşündükleri için, yüzde 32'sinin de ihtiyaç duymadıkları için şikâyette bulunmadıklarını gösteriyor. Geri kalanların ise yüzde 10'u olumsuz bir tepki almaktan çekiniyor. 

"Yolsuzlukların en kolay şekli mega projelerdir"

Oy tercihlerini nasıl etkileyecek?

Araştırmaya göre yolsuzluk iddiaları toplumun yüzde 79'unun sandıktaki tercihlerini de etkileyecek. Bu oran 18-32 yaş arası seçmende yüzde 83'e çıkıyor. Yine 18-32 yaş aralığında bulunan gençlerin yüzde 76'sı son iki yılda yolsuzluğun arttığını, yüzde 67'si gelecek iki yıl içinde artacağını düşünürken, yüzde 62'si de hükümeti başarısız buluyor. 

Yolsuzluk iddialarının oy tercihini kesinlikle etkileyeceğini söyleyenlerin oranı, hayat tarzını modern olarak tanımlayan kişilerde yüzde 66 iken, dindar muhafazakâr kesimde yüzde 49'da kalıyor. 

Özarslan, "Üniversite mezunlarının ve modernlerin hükümete yolsuzluk konusundaki güvenleri oldukça az olmasının yanı sıra daha önce adı yolsuzluk iddialarına karışmış herhangi bir partiye oy verme eğilimleri de oldukça az. Eğitim seviyesi azaldıkça, hayat tarzı muhafazakârlaştıkça ve dindarlık seviyesi arttıkça bu eğilimde de bir artış ortaya çıkıyor" diye konuşuyor.

Seçmen davranışlarına bakıldığında ise kararsızların 94'ünün oy verdikleri parti hakkındaki yolsuzluk iddiasının, oy tercihlerini "kesinlikle" veya "kısmen" etkileyeceğini söylediği görülüyor. Bu oran AKP seçmeninde yüzde 61, MHP seçmeninde yüzde 67, CHP seçmeninde yüzde 79, HDP seçmeninde yüzde 83, İYİ Parti seçmeninde yüzde 84.

DW / Pelin Ülker

Avatar
Adınız
Yorum Gönder
Kalan Karakter:
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.