Cumhurbaşkanı Erdoğan seçim sonrasında düşük faiz mesajı verirken, Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek ekonomide "rasyonel bir zemine dönme" açıklaması yaptı. Merkez Bankası yönetiminde değişiklik ve faizin yüzde 25'e çıkarılma ihtimali konuşulanlar arasında. Ekonomist Uğur Civelek Oda tv'ye yaptığı açıklamada, hedefin dövizden Türk lirasına geçiş olduğunu söyleyerek "Mehmet Şimşek ile kan uyuşmazlığı var." ifadelerini kullandı.
Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz olurken Hazine ve Maliye Bakanlığı görevine Mehmet Şimşek getirildi.
Hükümetin Yeni Ekonomi Modeli (YEM) kapsamında, 2021 Eylül’den itibaren izlenen faiz indirimi ve cari fazla politikası, alım gücünün ve rezervlerin düşmesine engel olamamış ve enflasyonu 24 yılın en yüksek seviyesine çıkarmıştı. Cumhurbaşkanı Erdoğan, seçimlerin ardından düşük faiz politikasına devam etme sinyali verdi. 2009-2015 yılları arasında Maliye Bakanı, 2015-2018 yılları arasında ise Ekonomiden Sorumlu Devlet Bakanı olarak görev yapan Mehmet Şimşek ise, göreve geldiğinde "Türkiye'nin rasyonel bir zemine dönme dışında bir seçeneği kalmamıştır" mesajı verdi. Hala Merkez Bankası'nın başında bulunan Şahap Kavcıoğlu, Cumhurbaşkanı Erdoğan ile uyumlu bir çalışma gösterirken, Mehmet Şimşek'in göreve gelmesiyle birlikte Merkez Bankası Başkanlığı'nda, Şimşek ile uyumlu politika izleyebilecek kişiler üzerinde durulduğu konuşuluyor.
Mehmet Şimşek'in göreve getirilmesiyle, AKP’nin son yıllarda izlediği Yeni Ekonomi Modeli politikasının terk edilip edilmeyeceği, Şimşek’in ise düşük faiz politikasından vazgeçilmesi ve faiz artışı konusunda karar alıp almayacağı piyasada yakından takip ediliyor. Merkez Bankası’nın, 22 Haziran’daki para politikası toplantısında politika faizini yüzde 25’e yükseltebileceği konuşulanlar arasında.
"HEDEF DÖVİZDEN TÜRK LİRASINA DÖNDÜRMEK. BU HİKAYE TUTMAZ"
Odatv, Mehmet Şimşek'in göreve getirilmesini, politika faizindeki artış ihtimalini, Merkez Bankası yönetimindeki olası değişim iddialarını Ekonomist Uğur Civelek'e sordu.
Ekonominin başına Mehmet Şimşek'in getirilmesini ve "rasyonel politikalara dönüş" mesajını değerlendiren Civelek, küreselleşme yanlısı ve Batı ile iyi ilişkiler kurmak üzerine bir söylem üzerinden hareket edildiğini ifade ederek, dövizden Türk lirasına dönüşün hedeflendiğini vurguladı. Geleneksel ekonomi politikasına dönüşün mümkün olmadığını belirten Civelek şunları söyledi:
"Esas hedef, yerleşikleri dövizden Türk lirasına döndürmek, bunun için dışarıdan sermaye gelecek havası yaratmak. Sermaye de Batı'dan gelir. Onun için küreselleşme yanlısı, Batı ile iyi ilişkiler kurabilecek, geleneksel ekonomi politikalarına dönüş üzerine bir hikaye yazmaktan geçiyor. Buna uygun olarak da Mehmet Şimşek ve Cevdet Yılmaz getirilmiş. Siyaseten son 5 yılda yaptıklarınız ne olacak? Çünkü ekonominin gerekleriyle, siyaset çatışıyor. Bu çatışmayı ortadan kaldırmak mümkün değil ve bir yıl vadede yerel seçimler var. Ben onun için, bunun sadece yerleşikler üzerine bir oyun olduğunu, başarı şansının olmadığını söylüyorum. Bu hikaye tutmaz."
"YAPILMASI GEREKENLERİ YAPARSANIZ, SİYASİ YIPRANMA BAŞLAR. AKP'NİN İNTİHARI OLUR"
Geçmiş yıllardaki ekonomi politikalarının "Varlık değerlerini işletmek, refah etkisi yaratmak, seçmen tabanını korumak üzerine kurulu olduğuna değinen Civelek, "Geleceği kurtarmak değil, geleceği karartmak pahasına günü kurtaracak ve göz boyayacak işlemler yapıldı. Bu yaklaşımla gidecek yer yok, deniz bitti. Yapılması gerekenleri yaparsanız çok ciddi bir siyasi yıpranma süreci başlar. AKP'nin intiharı olur. Ben iktidardakilerin buna hazır olduğunu düşünmüyorum." yorumunu yaptı.
"MEHMET ŞİMŞEK İLE KAN UYUŞMAZLIĞI VAR"
Mehmet Şimşek'in ve Cevdet Yılmaz'ın, "piyasa koşullarına devam etme, kambiyo rejiminde değişiklik olmayacağı yönünde bir politika izlediğini dışarıdan sermayeyi hedeflediğini" söyleyen Civelek, "Türkiye'ye bu koşullarda sermaye gelmez. İçeridekileri ikna edip dövizden Türk lirasına döndüremezsiniz. Bu hikayenin tutacağına inanmıyorum. AKP'nin önceliği her zaman siyasetti, sıkıştığında gene siyasete geri dönecek, Mehmet Şimşek'i gönderecek. Kan uyuşmazlığı var. 3-5 yıl ekonominin gereklerine dayanacak bir irade yok" ifadelerini kullandı.
"FAİZ YÜKSELİŞİNİN SİYASETEN MALİYETİ VAR"
2018 yılında Mehmet Şimşek'in görevden ayrılmasındaki sürece değinen Civelek, "Naci Ağbal'ı neden gönderdilerse, Mehmet Şimşek'i de aynı sebeple gönderecekler, 6 ay -1 yıl içinde. Naci Ağbal faizleri yükseltmişti. Yabancı yatırım bankalarının raporlarına bakın. Bu faiz yükselişinin iktidara, siyaseten maliyetini de hesaplayın. Yerel seçimlerde büyük kayıplar yaşamaya hazırlar mı?" şeklinde konuştu.
Merkez Bankası'nın 22 Haziran'daki, para politikasının belirleneceği toplantıda, politika faizini yüzde 25'e yükselteceğine dair iddiaları değerlendiren Civelek, piyasadaki mevduat faizlerinin mevcut durumda yüzde 40'ın üstüne zorlandığını belirterek, "Merkez Bankası'ndaki yüzde 8.5'luk referans faizinin anlamsız bir şekilde dekor olarak durduğunu" ifade etti. Politika faizinin yükseltilmesinin anormal olmadığını söyleyen Civelek şunları aktardı:
"Esas sorun şu: Şu anki Merkez Bankası yönetimi, Cumhurbaşkanı onaylamadan hiçbir şey yapmaz. Merkez Bankası'nın yönetiminde geleneksel politikalar lehine bir değişiklik olacak mı? Bilmiyoruz. Buna inanmıyorum, bu saatten sonra geleneksel politikaya geçemezler. Bunun için ortada yeterli koşul yok. dışarıdan sermaye gelmez, yerleşikleri de buna ikna edemezler."
"EKONOMİYİ NORMALE ÇEVİRMEK, İKTİDARDA ANORMAL BİR YIPRANMA YARATIR"
Mehmet Şimşek ile uyumlu çalışabilecek bir Merkez Bankası yönetiminin getirilmesine dair öngörüsünü sorduğumuz Civelek, "Tersten sorayım. Erdoğan, Rusya ve bölge ülkeleri ile gerginliğin artmasına izin verecek mi? Konunun tek boyutu yok. Merkez Bankası yönetimi değişebilir ama bu değişiklik kalıcı olmaz. Şu anda Türkiye'nin korkunç bir ticaret açığı, bütçe açığı var. Bu faizlerden korkunç bir tasarruf açığı var, ödemeler dengesi krizi yaşanıyor, enflasyon çok ciddi. Bunları normale çevirmek, iktidarda anormal bir yıpranma yaratır. O yıpranmayı kısa vadede geri alamaz." ifadelerini kullandı.
"NASREDDİN HOCA HİKAYESİ GİBİ, GÖLE MAYA ÇALMAKTIR BU"
Merkez Bankası'nın politika faizini yüzde 25 yapması durumunda piyasaların da buna uyumlu hareket edeceğine dikkat çeken Civelek, "Piyasalar da bu oyunun bir parçası. İnanmış görünmek dışında seçenekleri yok. Bankalar 'İnanmıyoruz' diyebilirler mi? Nasreddin Hoca'nın hikayesi gibi, göle maya çalmaktır bu." şeklinde konuştu.
"ZENGİNLERE SERVET VERGİLERİ GETİRMEK ZORUNDASINIZ"
Ekonomide iyileşme için geçici olmayan çözümlere dair konuşan Civelek, serbest piyasa koşullarında sorunların çözülmeyeceğine işaret etti. Doğalgazın ücretsiz hale getirilmesine dikkat çeken Civelek, "En son açıklanan enflasyona bakın. Doğalgaz ile enflasyon 40'ın altına düşürüldü. Siz faizi yüzde 25'e çıkarsanız ne olur? Hala negatif faiz, o faizle tasarruf açığını kapatamazsınız." diye konuştu. Civelek, bütçe açığının küçültülmesi gerektiğini söyleyerek şunları ifade etti:
"Vatandaşın yüzde 90'ı yoksulluk sınırını altında. Onlara dokunamazsınız. Zenginlere dokunmak, servet vergileri getirmek zorundasınız. Zenginlere dokunduğunuz zaman da serbest piyasa içinde kalamazsınız. Mehmet Şimşek'in küreselleşmeci anlayışı bunları yapamaz. Hesap tutmasa bile tutuyormuş gibi yapılarak gün kurtarılacak. İşe yarayacağına inanmıyorum."
Oda.tv
Fotoğraf: Cumhuriyet