DSÖ ve elemanları aracılığıyla yaklaşık 16 aydır, “her türlü iletişim araçları kullanılarak pompalanan corona korkusuyla,” dünya genelinde eğitim kurumları, dev gibi AWM ler, iş yerleri, lüks oteller, tatil köyleri, piknik alanları, çocuk parkları, restoranlar, cafeler, eğlence mekanları, stadyumlar, spor salonları, sinemalar, operalar, tiyatrolar kapandı, camiler, kiliseler, havralar ve tüm ibadethaneler kısıtlandı, ibadetler, seyahatler sınırlandırıldı.
Fuarlar, sosyal etkinlikler, çeşitli organizasyonlar, tatil planları, eğlence programları, cenaze ve düğün törenleri iptal edildi, tüm gösteriler sustu. Özgürlük ve haz alanları terk edildi.
“insanlar birbirini mikrop gibi görmeye başladı.
”Genç, yaşlı, çoluk çocuk demeden tüm insanlar evlerine kapatıldı, yani “insanlık bir virüs korkusuyla gönüllü esirler haline getirildi.”
Müslümanlar olarak böyle bir atmosferde idrak ettiğimiz “KADİR” gecesinin; “nazil olmaya başladığı geceyi bin aydan daha hayırlı kılan Kuran’ı Kerim'i” peygamber efendimizin rehberliğinde “doğru anlayarak yaşayabilmek için,” daha çok gayret eden, “İslam’ın emrettiği şekilde” yardım sever, becerikli, dürüst, çalışkan, fedakar, “aklını kullanmasını bilen, covid korkusuyla bir birine mikrop muamelesi yapmadan sorumluluğunu yerine getiren Salih Müslümanlardan olabilmemiz umuduyla” KADİR gecelerimizin hayırlara, özellikle sağlık bilincimizin çoğalmasına vesile olmasını diliyorum…