Merhaba sevgili okuyucularım;
Şöyle kendinizi sorgulatacak ancak ruhunuzu da kıpır kıpır yapacak bir şeyler yazmak istedim bu defa..
 
Klasik bir cümle vardır; "içindeki çocuğu öldürmeyin" diye, bilirsiniz eminim.
30 –  40 – 50 – 60… Hangi yaşta olunursa olunsun bir yanımız hep çocuk kalabilmeli.. İnsanın kendi motivasyonunu ve yaşama heveslerini kendisinin kırdığı bir cümle daha vardır, “Benden geçti artık”  demek gibi.. Fakat o bir gri cümledir inanın..
 
"Benden geçti  artık"
Ne demek benden geçti  !..
İstediğinde karlı bir kış günü çıkıp kartopu oynayabilmeli insan,
Açık bir hava yakaladığında bisiklete binilebilmeli,
Bir yakının düğününde, ya da kendi doğum gününde dans edebilmeli,
Çevreye rahatsızlık vermeyeceği bir ortamda yüksek sesli müzik bile dinleyebilmeli,
Hatta içinden geldiğince bağıra bağıra şarkı da söyleyebilmeli,
İçten bir sesli kahkaha atabilmeli,
Yerine göre bir kırmızı giysi dahi giyebilmeli..
Otomobil ile hız yapabilmeli..(tabii araç ve insan trafiğine kapalı bir yerde ),
Keyfine almayıp o şemsiyeyi, yağmurda ıslanarak yürüyebilmeli ,
Zevkine göre türlü müziği de dinleyebilmeli,
Yani bazen "kendisini şımartabilmeli" insan..
 
Yok “ele güne karşı”
Yok  “aman eller ne derler”
Yok  “ayıp, çok ayıp”
Gibi, ruhuna baskıcı cümleleri aklına getirmeden,
O içindeki çocuğu şımartabilmeli insan..
  
Neden ayıp olsun ki ?..
Neden, “benden geçti artık” denilsin ki ?..
Ayıp değil tüm bunlar;  yapılması çok da keyifli ve kimseye zarar vermeyen eğlenceli birkaç şey.. 
İnsanın hayata mutlulukla bağlı kalması, neden ayıp olsun ki ?..
 
Bırakalım; isteyenler diledikleri gibi düşünsünler; ne derlerse desinler çok mu önemli  ?..
Zaten  “kimler ne derler”  diye diye kendisini kısıtlayanlar; yani hayatını başkalarına göre yaşayanlar, aslında ömürlerinin  dizginlerini başkalarına vererek, bir anlamda güdülmezler mi ?.. 
Hayat bizim ve bizler de insanız, kendi dilediğimiz gibi yaşarız, o kadar...
 
Ahlak dışı birşey değil ki içten bir gülmek,
Çocukluğunu hatırlayıp "rap rap rap" o bembeyaz karlar da yürümek..
Şarkı  söylemek, dans  etmek,
Yüksek sesle müzik dinlemek,
Renkli renkli giysiler giyinmek,
Gibi.. Gibi...
 
Ömür denilen şu kısa süreçte, bize bir kez sunulmuş hayatı neden başkalarına göre yaşamak..
Kimler ki o başkaları !..
Kimler ki Allah aşkına !..
Belki de yapmak isteyip de yapamadıklarını, bir başkasının yapmasını kıskananlar değil mi ?..

Onun için içinizdeki çocuğu öldürmeden,
“bizden geçti  artık” demeden,
“ele güne karşı” da neymiş diyerek, ne varsa içinizde kalan, haydi onları yapın biraz da..
Bugün zaman ve hevesler varken, yarın geç kalmadan bir tanesini olsun yapın..
 
Kim ne der diye değil !..
BEN ÖYLE İSTEDİM !..
diye yapın..
 
İçinizdeki çocuk ölmediyse zaten,  o size refakat edecektir eminim...
Yeter ki niyet edin ve hayata geçirin..
 
En azından şu flu günlerinize biraz renk katmak adına,
Kafanızın etlerini yiyen o stresleri atmak adına,
Ruhunuzu birazcık özgür hissetmek adına...
Bir kez de olsa, içinizdeki o çocuğu mutlu etmek adına..
Haydi ..;
Kim ne derse desin,  söylenen söz kötüyse zaten sahibine aittir, kulak vermeyin,
Arada bir içinizdeki çocuğu dinleyin...
 
Ve her şey  gönlünüzce olsun ..

 

Avatar
Adınız
Yorum Gönder
Kalan Karakter:
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.