ALİ KAYBAL yazdı: "Yumuşak Adamlar Aranıyor.."

Herkes yumuşamadan ve değişimden bahseder oldu.
Özellikle de İktidar partisi ve ortağı.
İktidar partisi açıktan ortağı ise zımni mesajlar veriyor.
Herkese gülücük ve mavi boncuklar dağıtıyorlar.
Dikkat edin, muhallebi de yumuşak bir tatlıdır.
Ama insan yerken dişi kırılıyor.
Bu nedenle yumuşaklık arayanlara dikkat edin.
Dişiniz kırılabilir, hayalleriniz yıkılabilir.

Son hamleyle “Topuklu Efe” de  “Gül Kurusu” giyinerek saraya çıktı.
Bu çıkışla birlikte sesler de yükseldi tabi. 
Bir kısım vefa gösterisi yaparak sahip çıkma yolunu tercih ettiler.
Kurucu Başkana vefa isteyenler! 
Önce Genel Başkanın ardından gelen insanlara gösterdiği vefaya bakacak.
Demokratik sistemlerde ve kurumlarda herkes fikrini söyleme hakkına sahiptir.
Bir genel başkanın fotoğraflarını kaldırılmasını isteyenlerin ihraç istemiyle disiplin kuruluna sevk edilmesi neyin nesi?
Ben de fikrimi hariçten söylüyorum.
İsteyen önünde saygı duruşuna geçsin.
İsteyen fotoğrafına sarılıp yalayıp öpsün.
İsteyen de ağzında tükürük miktarını artırıp dışarı çıkarsın.

Hanımefendi kimine gönül yıkmıştır,
Kimine göre kalp kırmıştır,
Kimine göre ilkelerine ters düşmüştür,
Kimine göre de aranılacak insan olmuştur.
Bize göre Hanımefendi görevini eksiksiz yerine getirmiştir.
Bunun en mücerred halini 6’lı masadan kalkıp geri döndüğünde görebiliriz.
İyi partinin oyu o gün düşmüştür.

Hanımefendi birleşme isteği olan insanların umutlarını da o gün alıp götürmüştür.
O gün seçimi kazanan Kılıçdaroğlu’na seçimi kaybettirmiştir.
Vefa arayanlar o gün Hanımefendinin Kılıçdaroğlu ve ailesi için söylediklerine baksın.
Kılıçdaroğlu ve ailesini çocuklarına emanet ettiğini bir vasiyet olarak açıklayan Hanımefendi bu aileyi ve birleşme umudu taşıyanları yek ile yaksan etmiştir.

Hanımefendi saraya çıkınca geride bıraktığı köşkünden de sesler yükselir tabi.
“Ne konuştuğunu açıkla” diyenlere de sormak lazım.
Bu partiyi kurarken MHP’den muvazaalı olarak birlikte ayrılmadınız mı?
Saraya çıktığında eğer Hanımefendinin ne söyleyeceğini tahmin edemiyorsan, onun ciğerini okuyamıyorsan kusura bakma sen boşa siyaset yapmışsın. Saçlarını boşa ağartmışsın.
MHP’den ayrılırken yüklendiğiniz görevle ayrıldınız. Danışıklı hareket ettiniz hep.
Ülkücü camianın ortak olan görüşünü de hala anlayabilmiş değilsin.
Ülkücülerin hafızalarında o yaptığın deprem konutlarının izini silebilmiş değilken,
Sinan Ateş için de bir şeyler yapmadığınız ortada iken,
Şunu bilin ki bu “Ateş” hepinizi yakar.

Bizce daha Hanımefendiyi bekleyen görevler var.
Hanımefendi onun içindir ki “Gül kurusu pembeler” giyinip saraya çıkmıştır.
Hayalleri olanlar hep pembe giyinir.
Ben de “Pembe panjurlu bir ev” hayal ettim. Bunun üzerine şiirler yazdım.
Ama sarayın yolunu bulamadım.

Taşlar bir bir yerlerine konuyor. 
Partilerini Kızılcahamam’da toplayanlar bir yandan seçim kaybettiren suçluları arıyorlar.
Bir yandan da “Daha dinamik bir kadro” kurarak yollarına devam edeceklerini söylüyorlar.
Halkın tavırlarına, düşüncelerine acaba hiç baktılar mı?
Kendilerinin de lider olarak eskidiklerini fark ettiler mi hiç?
Daha doğrusu gidici olduklarını anladılar mı?
Bütün muhalefet partilerinin Genel Başkanlarını,
Soylusunu, Desticisini, Kurtulmuşunu, Bahçelisini, Oganını ve Akşenerini sarayda toplayarak,
Halk üzerinde bir nevi algı oluşturmaya çalışarak daha yapacak işleri olduğunun mesajlarını veriyorlar.
Kendilerinin yerlerinde kalacaklarından o kadar eminler ki.
Hiç sordunuz mu, üzerinde oyun oynadığınız Ülkücüler nerede? 
Onlar tam karşınızda duruyor sizler göresiniz diye.

Oyunlar hep Ülkücüler üzerinde oynandı.
Bilge Lider, iktidarın yaptığı her yanlışı onayladı ve ona destek verdi.
Gerçek vatanseverlerin kanaati bu. 
Timsah gibi yavrusunu yiyenler ve onun gibi gözyaşı dökenler MHP’de kaldı.
Bunun en son örneği Sinan Ateş’tir.
MHP’den kaçanları veya atılanları da İYİ parti halletmiş oldu. 
Ve sonunda Hanımefendi görevini yerine getirmenin mutluluğuyla saraya çıktı. 
Herkes kendisine “Niye çıktı” sorusunu soracak.
Gelin şimdi oyunun adını birlikte koyalım;
“YENİ ANAYASA OYUNU”

CHP’nin içindeki truva atlarıyla birlikte, Sağ cenahtaki milletvekillerinin oylarını iktidar partisine kanalize etmek. Ve olayı Millet Meclisinde bitirmek. 
Tereyağından kıl çeker gibi olayı halletmek istiyorlar.

Bu zamana kadar hiçbir fonksiyonel özelliği olmayan “Meclis ve Başkanı” ile birlikte olayı oraya yıkmak istiyorlar.
Tıpkı “Hukukun verdiği hukuksuz kararlar” gibi,
Yaptırım gücü olmayan bir meclise suçu yüklemek istiyorlar.

Eğen kim ki bu işe gizli ve açık destek verirse,
Yeni Anayasanın onanmasını meclisten geçirirse,
Kendi ve abadı vebalden kurtulamaz.
Tarih onları asla affetmez.

Bu kadar sığınmacı niye geldi.
Suriyelinin, Iraklının, Afganlının, Ruandalının hatta Filistinlilerin getirilip yerleştirilmelerinin amacı nedir?
Yoksa hedef Türkiye ve Türk Milleti mi?
Düşündünüz mü?..

.....

Yazarın tüm yazıları için tıklayınız

.....

Anahtar Kelimeler:
Ali Kaybal
Avatar
Adınız
Yorum Gönder
Kalan Karakter:
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.
Avatar
Alper Şirvan 6 ay önce

Altına imza atılası bir yazı. Kaleminize sağlık hocam.

Misafir Avatar
ali kaybal 6 ay önce @Alper Şirvan

Teşekkürler Alper var olasın

Beğenmedim! (0)
Avatar
H. Kardeş 6 ay önce

dokuz yıl önce kaybettiğimiz Çetin Altanı okumuş gibi oldum. Varolun.

Misafir Avatar
ali kaybal 6 ay önce @H. Kardeş

Teşekkür ediyorum siz de var olun

Beğenmedim! (0)