ALİ KAYBAL yazdı: "Cadı Avı mı Başlatılıyor?.."

Garip işler oluyor güzel ülkede.
Aklın almayacağı şeytanlıklar düşünülüyor.
Yapılan icraatlara ve işlere bakıldığında akıl alacak gibi değil.
Niyetlerinin ne olduğu da açık değil.
Her şey dayatma üzerine kurulmuş.
O zaman ister istemez insanlar soruyor;
Ne oluyor bir cadı avı mı başlatılıyor?.."
…..
Hani şu 1450 yılında Avrupa’da kadınları lanetli gösterip de onları yok eden hareket.
Milyonlarca kadının öldürülmesine neden olan kin ve öfke patlaması.
Şimdi bu ülkenin insanlarına mı yapılmak isteniyor.
Biz yaparsak olur zihniyeti ön plana çıkıyor.
İşte köpeklere uygulanan kısırlaştırma yasası.
Bu işlem adeta katletme yasası olarak uygulanmaya başladı.
Daha yasa faaliyete geçmeden, iktidar belediyelerinin bir çoğunda köpeklerin ve kedilerin öldürülmesi haberleri manşetlere yüklenmeye de başlanıldı.
…..

Biz bu olaylardan artık şunu anlamaya başladık.
Eğer iktidar ön planda sizi ve aklınızı meşgul etmek istiyorsa,
Arka planda mutlaka ve mutlaka bu milletten kaçırmak istedikleri bir düşünce yatmaktadır.
Maliye Bakanlığının tepesinde oturan İngiliz vatandaşı Mehmet Şimşek ne demişti;
Vergilendirilmedik alan bırakmayacağız"

Adeta bu milletin fertlerine yaşam hakkı tanınmak istemiyor.
Onları ne kadar çökertir, ne kadar bedbaht ederlerse o kadar mutlu olacak bir halleri var.
Zaten bu ülke için yaptıkları hayırlı bir iş de yok gibi görünüyor.

Bu ülkeye zarar verenler her zaman ödüllendirilmiştir.
Hani nerede “Akara makara" deyip de bu ülke insanının inancıyla alay edenler.
Millet nedense geçmişi ve kendine yapılanları çok çabuk unutuyor.
…..

Bunları ortaya koymak için hükümetin çıkardığı yasalara bakın.
Çıkarılan doktor yasasına bakıyorsun,
Sağlık ocağına 6 ay gelmeyen hastanın ücreti doktordan kesilecek.
Akıllara sağlık bir uygulama.
Zannedersiniz ki hastayı düşünüyorlar.
Hasta garantili hastaneleri boşa yapmadılar tabi ki,
Hasta azaldıkça ilaç satışları da düşecek haliyle.
Bu işi doktorların rehabilite edip hastayı ocağa çekmesi lazım.
Yoksa ücretinden kesilmeli tabi ki..
…..

İşte kredi kartıyla insanların aklının işgal edilmesi.
Limiti yüz bin lirayı geçen kredi kartlarından 750 TL.
Sıfır araç tescillerinden 3.000 TL.
Gayrimenkul alım satımından çift taraflı 750’şer TL. katkı payı alınacak.
Bu işlemler sanki 80 milyon insanın üzerine yıkılmak üzere programlanmış.
Savunma sanayiini öne çıkararak insanların ceplerine el atıyorlar.

250 Bin liraya vatandaşlık veriyorlar,
Tank fabrikasını 50 milyona satıyorlar,
Sonra da kalkıp savunma sanayiini güçlendireceğiz diyerek fakirin cebine el atıyorlar.

Bir de ortaya borazancılar ve sempaticiler çıkıyor.
Destici efendi çıkmış;
Bu 750 lirayı vermezseniz, sonunuz Irak gibi Suriye gibi olur" diyor.
Hatta “Limitini düşürenlerin kartı da iptal edilsin" diyor.
Bunları söylerken her şey kayıtlara alınmış, sonra da yüzü kızarmadan çıkıp;
Benim sözlerimi yanlış yere çektiler. Ben böyle bir şey söylemedim" diyebiliyor.
İnsanda biraz ar olur. Yüzü de biraz kızarır. Ortada çekilen video kayıtları kime ait?..

Ya Bahçeliye ne demeli.
Kucağına doldurmuş kırmızı gülleri,
Sanki DEM”lilerden bir sevgili arar gibi, ne kadar da sevgi dolu. 
Seçimler esnasında “DEP ve DEM’lilerle tokalaşanları vatan haini ilan eden" başkasıydı.
Bu iki beyefendi “Ülkünün ve Ülkücülüğün içine etmişlerdi adeta"
Sadece "yazıklar olsun" diyebiliyorum.
Bu uğurda can veren, bu yolda koşan insanlar bunun için can vermediler.
Biz bütün bunları “Ülke adına yapılan girişimler" zannediyorduk;
Meğerse meselenin aslı başkaymış.

Bir de boşuna kürek çeksinler diye önümüze Köfteci Yusuf’u koymuşlar.
Herkes köfte yoğururken, gram domuz etiyle uğraşırken,
Bu beyefendiler DEM’lilerle bir olup Abdullah Öcalan denilen çocuk katilinin salıverilmesi ve kodesten çıkarılması için hazırlanan kanun maddelerini imzalamakla meşgullermiş. (Gazeteler böyle yazıyor ) 

Bu ülke insanının Kürtlerle bir porblemi yok. Problem haline getiren politikacılardır.
Ben bu ülkenin Türk bir vatandaşıyım. Benim anam kürt kızı. Benim kuzenlerim ve yeğenlerim Kürt iken bunların yok edilmesini nasıl söyleyebilirim ki. Bunlarla ne problemim olur..
…..

Ekonomisi çökmüş,
Adaleti çökmüş,
Sosyal düzeni sarsılmış
Emeklisi, işçisi, çalışanı viran edilmiş bir toplum içinde birden bir ses yükseliyor ;
İsrail Türkiye’ye saldıracak"
İçinde bulunduğunuz şartları da göz önüne alarak,
Bu sözü nasıl yorumlarsanız yorumlayın artık.
Gerçekten saldırmasını gören bir işaret midir? 
Yoksa saldırması için şartların müsait olduğunun bir işareti midir?
Millet geçim derdiyle uğraşırken, Ona da siz karar verin artık.
…..

Şunu hiçbir zaman unutmayın ki,
Bu hükümet iş başında olduğu sürece milletimizi çok daha zor günler bekliyor.
Bu gidişle artan akaryakıt ve gaz fiyatları nedeniyle insanlar korkarım araçlara binemeyecek.
Bunun üzerine İngiliz vatandaşı kapının önünde duran araçlardan da katılım payı almalı.
Ne de olsa yol yaptınız, kaldırım yaptınız.
Boşu boşuna oralara işgal etmesinler. 
.....

Son olarak da Maliye Bakanı İngiliz vatandaşına bir tavsiyemiz daha olsun.
Reis hep “3 çocuk yapın" demişti ya,
Üç çocuktan aşağı olanları, hele hele hiç çocuğu olmayanlara basın katkı payını..

Bunu daha önce 1930’lu yıllarda CHP yapmıştı.
5 Çocuğa kadar olanlardan çocuk başına vergi alıyorlardı. Ne zaman ki 5 çocuktan fazla çocuk oldu, o zaman vergiden muaftı vatandaş.

Katkı paylarını yükseltin.
Maazallah sonumuz Irak ve Suriye gibi olmasın (!).
Ne de olsa “Desticinin" içinde ne varsa dışına da o sızıyor..

.....

Yazarın tüm yazıları için tıklayınız

.....

Anahtar Kelimeler:
Ali Kaybal
Avatar
Adınız
Yorum Gönder
Kalan Karakter:
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.