CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, "Altı lider bir araya gelip “Bizim adayımız sizsiniz” derse elbette aday oluruz." dedi.
Kılıçdaroğlu, İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu'nun 2 yıl 7 ay 15 gün hapis cezası ve siyasi yasak almasının ardından liderlere yaptığı Saraçhane çağrısını sosyal medyadan öğrendiğini söyledi. Kılıçdaroğlu, "Bilgim yoktu önceden. Çağrı yapıldığını sosyal medyadan öğrendim. İki kez Ekrem Bey'i aradım ve gelişmeler konusunda kendisinden bilgi aldım." dedi.
Kılıçdaroğlu, TV'lerin Ankara Temsilcilerinin sorularını yanıtladı.
-İmamoğlu hakkında verilen yargı kararında Cumhurbaşkanı “Altılı Masa’nın çekişmesinin mezesi oldu” dedi. Bahçeli ise size operasyon çekildiğini söyleyerek İmamoğlu ve Akşener’i işaret etti...
Keşke ikisi de şu açıklamayı yapsaydı… Seçimle gelen birisinin haksız biçimde görevden alınarak yargının sopa olarak kullanılmasının demokrasiyle bağdaşmadını söyleyen bir açıklama yapsalardı. O zaman ikisi de hakkı, hukuku savunan bir yerde pozisyon alırlardı. Bu tür ifadeler kullanmalarının doğru bulmuyorum yargıyı sopa olarak kullanan kişilerin.
"Olumsuz bir karar çıkacağını asla düşünmüyordum"
- Sizin Almanya'da olmanız?
Bu konuda açıklama yaptım. Olumsuz bir karar çıkacağını asla düşünmüyordum. Çünkü bu konuda yüzlerce içtihat var. Bir önceki duruşmada tanıklar dinlenmiş, soruların Soylu bağlamında sorulduğunu, yanıtların da bu bağlamda olduğunu, bunun mahkeme tutanaklarına geçtiğini, bunun bilirkişi tutanaklarına geçtiği yönünde tutanaklar var. Bilirkişi raporu, hâkimin tutanaklara geçirdiği kendi ifadesi var. Normalde olması gereken beraatti.
"Almanya'ya gittiğim diye takip etmiyor değilim"
Yargının sopa olarak kullanıldığı bir düzene demokrasi denmez. Şu anda görülen tablo, yargı aracılığıyla siyasi dizayn etmeye çalışıyorlar. Bu kabul edilemez. Kaldı ki, olayı sürekli takip eden birisiyim. Almanya'ya gittiğim diye takip etmiyor değilim. Yurt dışına gidiş 'Hadi beyler ben geliyorum, hepiniz hazır mısınız' denecek bir olay değil. 1,5 ay önceden hazırlık yapıyorsunuz. Önceden randevularınızı alıyorsunuz. Ona göre hazırlık yapıyorsunuz. Saati saatine takip ediyoruz, karar çıktığı andan itibaren hemen özel uçak kiraladık ve geldik.
-MHP lideri Bahçeli, bunun sizin adaylığınıza dönük kumpas olduğunu söyledi
Hayır, hayır. Herkes kendi penceresinden yorumluyor ama kumpas diye bir şey olursa, 16 milyon İstanbullunun iradesine kumpas kurulmuştur.
"Altı lider bir araya gelip 'Bizim adayımız sizsiniz' derse elbette aday oluruz"
-Aday olmak istiyor musunuz cumhurbaşkanlığına?
Cumhurbaşkanlığı konusunda samimi olarak ifade ediyorum, kararı verecek olan altılı masadır. Bu konuda kendi aramızda da görüş birliği sağladık. Altılı Masa’nın bir üyesi olarak onların iradesi dışında bir şey deklare edersem bu doğru olmaz. Altı lider bir araya gelip “Bizim adayımız sizsiniz” derse elbette aday oluruz.
Ben kurallara uyan, liderlerin iradesine saygı duyan birisiyim. Bizim demokrasi tarihimizde bir ilktir altı liderin bir araya gelmesi. Türkiye’nin demokratikleşmesi konusunda irade beyan etmeleri son derece değerlidir.
-Kılıçdaroğlu’nun aday olma ihmali ne, 10 üzerinden kaç verirsiniz?
İlla bir şey alacaksınız ama üzülerek ifade ediyorum. Bir şey alamayacaksınız. Sorun kişi sorunu değil. En büyük hata bu. Sizler televizyoncusunuz. Sorun bir sistem sorunu. Ali olsa ne olur Veli olsa ne olur. Biz sistemi değiştirmek, demokrasiyi getirmek istiyoruz. Altı liderin uzun süredir devam eden bir çabası var. Bu sıradan bir çaba değil. Bir araya geliyoruz ama ondan önce her parti güzel alt çalışmalar yapıyor. Liderin önüne metinler gidiyor, onlar dağıtılıyor, genel başkan yardımcıları, hepsi çalışıyor.
"Bize kral değil kural lazım"
Biz önce kendi aramızda neyi nasıl yapacağımızı halka anlatmalıyız. Sistemi bıraktık, kim olacak cumhurbaşkanı adayı… O zaman siz “Sistemini değişmesini istemiyoruz, kral gitti, başka kral!” diyorsunuz. Bize kral değil kural lazım. İnsan haklarının, yargının olduğu kuralları istiyoruz. Olayı bıraktık, yeni kral kim olacak? Biz kral istemiyoruz.
‘Benim isteğim, arzum, bir kişinin peşinde koşan medya…’ ; bu sarayın, Cumhur İttifakı’nın medyayı teslim almasıdır. Hep bunu tartışın diyorlar. Sizi bizi eleştiriyorsunuz, ben de sizi eleştiriyorum, kusura bakmayın. Sistemi eleştirin. Devlette çürüme nasıl başlar, yolsuzluklar nasıl örtüldü? Yolsuzluklar yapanlar için kanun çıkarıldı. Bunlar TBMM’den (AKP Parti ve MHP’li vekillerdi. TMSF kanununda bir düzenleme yaptılar ve TMSF’yi yöneten kişiler, milyarlık işi kardeşine verse savcı soruştura açamayacak) vekillerdi. Tartışma bile olmadı. Yasa dışı bir işlemi meşrulaştıran bir parlamento var. Çünkü bu parlamento vesayet atında. Bunu tartışmıyoruz, kim aday olacak bunu tartışıyoruz.
"Belediye başkanlarımız görevlerinin başındalar"
-14 Aralık’taki karardan sonra İmamoğlu’nun muhtemel adaylığıyla ilgili görüşünüzde bir değişiklik oldu mu? Çok aday gerekirse demiştiniz geçen sene. İlk turda ortak adayda uzlaşma sağlanamazsa çoklu adaya açık mısınız? Batı medyasında İmamoğlu etrafında birleşilmesi çağrısı yapılıyor. Bunu nasıl değerlendirisiniz, ABD ve İngiltere’den gelen yaklaşım sizin potansiyel adaylığınızı etkiler mi?
Belediye başkanlarımız görevlerinin başındalar. İstanbul’un rantını kaybeden saray, rantı almak istiyor. Bunun tek yolu da belediye başkanının yetkisini almak, yargıyı kullanarak görevini sonlandırmak. Bu konu hukuk açısından kabul edilebilir bir konu değildir. İstanbulluların seçtiği bir kişiyi siz yargı sopası kullanarak görevden alamazsınız. Ne adalete ne yasalara ne ahlaka uyar.
"Çoklu aday hiç konuşulmadı ki!"
Çoklu aday hiç konuşulmadı ki! Masada her şey tartışılır, Altı lider de uygar insanlar. Batı medyasında haberler olabilir. Siz okuyorsanız biz de okuruz.
-Liderler buluşmasında geçiş süreci planlaması var, kamuoyuna ne zaman açıklayacaksınız?
Bizim adayı belirlememiz için iki temel konu üzerinde altı liderin anlaşması lazım. Birincisi hükümet programı. Cumhurbaşkanı ve liderlerin neler yapacağı konusunda ortak mutabakatımızın olması lazım. Eskiden seçimden sonra yapılırdı, şimi bunun altına 6 liderin imza atması lazım. İkincisi, güçlendirilmiş parlamenter sisteme hangi takvimle geçeceğiz. Hükümet programı bu ay sonunda. Her parti kendi içinde çalışıyor. Bu toplantı olmazsa bir sonrakinde açıklarız kamuoyuna. Güçlendirilmiş parlamenter sistemin biraz daha olgunlaşması lazım.
-Temel bey, ortak aday belirlenirse diğer liderlerin cumhurbaşkanı yardımcısı olacağı... Bu konu olgunluğa erişti mi?
Kendi aramızda tartıştık. Fikir düzeyinde.
Eşgüdüm Kurulu açıklaması
Davutoğlu'ndan da Temel Bey'e benzer açıklama geldi. Bir eşgüdüm kurulu mu yönetecek?
Kendi aramızda konuşacağız. Kazandıktan sonra tartışmak yerine kazanmadan, iktidar olduktan sonra, birinci gün neleri yapacağımızı belirleyeceğiz, neyi nasıl yapacağımız ve hangi zaman diliminde, Türkiye'nin yaşadığı bu sorunları, atamalar, yasalar hepsi süratli bir şekilde gerçekleşecek.
"Doğal olanı şudur, altılı masadan bir kişinin cumhurbaşkanı olarak belirlenmesi"
-Demokrat Parti Lideri Gültekin Uysal, belediye başkanlarının aday olmaları durumunda altılı masadan birinin aday olması daha doğrudur demişti. Sizin düşünceniz?
Doğal olanı şudur, altılı masadan bir kişinin cumhurbaşkanı olarak belirlenmesi.... Benim şahsi kanaatim. Masada tartışılmadı bu. Uzun süredir beraberiz. Neyi nasıl yöneteceğiz. Belli bir noktaya gelindi.
"Yasal süreç içinde kurallara uygun bir seçim beklemiyorum, YSK'ya güvenmiyoruz"
Anketlere göre cumhur ittifakı, millet ittifakının gerisinde... Ancak bir şeyler oluyor. Seçim süreci zehirleniyor. anayasa değişikliği... veya İmamoğlu.... yargı kararını bekletmek. Böyle bir ortamda demokratik, eşit, adil seçime gidilmesi şansı var mı? Bundan sonra Erdoğan'ın başka hamleleri olur mu? Neler yapabilir?
Yasal süreç içinde kurallara uygun bir seçim beklemiyorum.. YSK'ya güvenmiyoruz. Yargıya güven, vatandaşın yüzde 30. Ona da güvenmiyoruz. Biz altı partinin ve kendi kadrolarımıza güveniyoruz. Seçim güvenliğini kendimiz alıyoruz. Her partide temsilcimiz olacak. Sivil toplumdan da destek alacağız. Yasaların bize sağladığı tüm olanakları kullanacağız. Erdoğan ne yaparsa yapsın! Bir kişi koltuğunu korumak için bu tür işleri yapıyorsa artık o koltukta oturma hakkını kaybetmiş demektir. Onlar koltuk gidecek demokrasiden vazgeçerek koltuğu nasıl koruruz! Hayır, gidecek, göndereceğiz. Kimsenin endişesi olmasın, altı lider bu beyefendiyi emekli edeceğiz.
"Anayasa değişiklik teklifine yanıtımız netleşmedi"
Anayasa değişiklik teklifine partiniz ne diyecek?
Netleşmedi. Bütün bu olaylar benim bir günlük seyahatim... Anayasa hukukçularından görüş istedim. İlk başvuracağımız kaynak, ona göre değerlendireceğiz büyük olasılıkla.
"YSK Başkanı'nın böyle açıklama yapması asla kabul edilemez"
-YSK Başkanı'nın açıklamaları?
Koltuğunu saraya borçlu olan bir yargıç yargıç değildir. YSK'da iyi yargıçlar olabilir ama başkanın böyle açıklama yapması asla kabul edilemez ve doğru da değil. Yargıçlığın hakkını veren hiçbir hakim bu açıklamanın yanında olmaz. Biz YSK'ya da yargıya da güvenmiyoruz. Vicdanı olan yargıcın başımızın üstünde yeri var. Bu tür yargıçlar var mı, var. Onları biliyoruz zaten. Üzülerek ifade ediyorum, bu yargıçlar, sınırlı sayıda, yargıç cübbesi giyenler tarafından yıpratılıyor. YSK üyelerine çete demiştim geçmişte. Aynı zarfın içine dört pusula koyuluyor, efendim üçü doğru biri yanlış, yasa dışı mı, yasa dışı. yasa dışı iş için bir araya gelenlere çete denir. Dolayısıyla YSK başkanının böyle bir açıklama yapması bizi şaşırtmadı. Büyük olasılıkla onay almıştır öncesinde böyle bir açıklama yapayım mı diye yap demişlerdir.
"Bir parti başka bir partinin iç işlerine karışmamalı"
-Siyasi centilmenlik açısından başka bir partinin başka bir partinin belediye başkanını aday olabileceği yönünde açıklama yapmasını siyasi centilmenlik açısından nasıl değerlendiriyorsunuz?
Bir parti başka bir partinin iç işlerine karışmamalı. Her partinin kendi kuralları vardır. Her partinin kendi iradesi ve kurulları vardır. Her parti kendi içinde değerlendirmesini yapar, bir sorun varsa. işin doğrusu bu.
-Altılı Masa'nın ilk ayrıldığı konu haline dönüşür mü anayasa teklifi?
Altılı masada bu konu gündeme gelir, oturur konuşuruz. nasıl oy kullanılması gerektiği konusunda. Bugünden bir yorum yapmak çok doğru değil.
-Karar gecesi... Meral Hanım'ın Ankara'dan çıkıp gitmesi ve oradaki kalabalık... Nasıl değerlendirdiniz? Meral Hanım'ın oraya gitmesi ve İmamoğlu ile birlikte hareketi çok tartışıldı.
Sayın İmamoğlu bir çağrı yapmıştı. Ben de Almanya'da öğrendim çağrı yaptığını. Çağrı üzerine Meral Hanım da gitti. Saygı duymamız gerekiyor. Bir haksızlık, adaletsizlik var. ertesi gün de altı lider benzer tepkileri gösterdik.
Türkiye'de derinleşen bir ekonomik kriz söz konusu....Krize rağmen AKP'nin birinci parti olarak çıkmasını nasıl değerlendiriyorsunuz?
20 yıllık bir iktidar. Büyük avantajlar sağlanıyor. Artık AK Parti de gidici olduğunu görüyor. Bunu zaten sayın Erdoğan'ın açıklamalarından ve çevresinin açıklamalarından anlıyoruz. Gidişin doğru olmadığını onlar da görüyorlar. Devletteki çürümenin, bugün AKP saflarında olan ama gidişin yanlış olduğunu dillendiren sağduyulu çevreler var. AK Partili belediye başkanları, valiler, kaymakamlar bütün bunlar AKP için çalışıyor. Vali, AK Partinin il başkanı; kaymakam da ilçe başkanı... Normalde AK Partili eve giremiyor, sokağa çıkamıyor, propoganda yapamıyor, devlet memurlarını kullanıyorlar bunun için. nasıl çalıştıklarını biliyoruz ama göndereceğiz.
AKP'nin seçimleri birkaç ay erkene almak ve Erdoğan'ın üçüncü kez adaylığı tartışmalarını sonlandırmak istediği... Teklif gelirse tutumunuz ne olur?
Bugün o konuda açıklamayı parti sözcümüz yapacak.
-Akşener ile İmamoğlu'nun o akşam verdiği sevinçli resim var. Bir bayram havası yorumları yapıldı. Siz nasıl karşıladınız?
Gördüm, olabilir. Daha önce de Ekrem beyi tanıyordu. Meral abla diye hitap eder zaten. Yadırganacak bir fotoğraf olduğunu düşünmüyorum.
"Parti kapatmaları doğru bulmuyorum"
-HDP kapatılabilir mi?
Parti kapatmaları doğru bulmuyorum. Bir partinin iktidar olup olmayacağını halk karar vereceğine göre partiyi kapatmanın bir mantığı yok.
İmamoğlu'nun çağrıdan önce sizi aramasını bekler miydiniz?
Bilgim yoktu önceden. Çağrı yapıldığını sosyal medyadan öğrendim. İki kez Ekrem beyi aradım ve gelişmeler konusunda kendisinden bilgi aldım.
-İmamoğlu ile Almanya öncesinde bir araya geldiğiniz kahvaltıda bu konu gündeme gelmiş miydi ve İmamoğlu bu davadan karar çıkacağı yönünde bir görüş paylaştı mı?
Kahvaltı yaptığımız doğru ama dava konusu hiç gündeme gelmedi.
-Altılı masa genel seçime nasıl girecek? Küçük partiler kimin listesinden, nasıl girecek?
Konuşulmadı, önce programı çıkaralım. Diğerleri daha kolay.
-ABD, İngiltere ve Almanya ziyaretleriniz sizin tabanınızdan ve kamuoyundan eleştiri aldı. Bu seyahatlerin size katkısı oldu mu anketlere göre?
Biz böyle bir anket yapmadık. Siz Türkiye'yi büyütmek istiyorsanız bilgiye dayalı bir ekonomiyi yaşama geçirmek zorundasınız. Aksi halde çok büyük sorunla karşılaşacaksınız. Biz pazar olmak değil üretmek istiyoruz. O nedenle benim MIT'ye İngiltere'ye gidişim... Bunu ikinci yüzyıla çağrı beyanannamesinde de açıklamıştık ve onun içini doldurduk. önümüzdeki yüzyılı Türkiye nasıl inşa etmeli, temel parametreler ne olmalı.
Aday ne zaman açıklanacak?
-Bize aday tarihi verebilir misiniz?
İki konu netleşmeden aday açıklamayız. Diyelim ki açıkladık. Aday kalkacak bir şey anlatacak, partilerin genel başkanları başka şey anlatacak. Tam bir kaos! Erdoğan çıkacak diyecek ki, bakın ben demedim mi bunlar memleketi yönetemez diye. Biz altı lider aynı şeyi söyleyecek ve cumhurbaşkanı adayı da aynı şeyi söyleyecek. Bir kararlılık ve söylem birliği olacak. Bizi zorluyorlar açıkla diye. Bu yanlış. Yol haritamızı belirleyeceğiz. Çok dikkatli, oya gibi işleyerek, kararlı bir şekilde.... Zamanımız da var zaten. Yapılması gereken çok şeyi bitirdik.
-Seçimlerle ilgili öngörünüz? Erdoğan zamanında olacak derse Erdoğan aday olabilir mi?
Haziran ayında seçim olsa Erdoğan başvursa, YSK'dan aksi bir karar çıkacağına inanıyor musunuz?
YSK'ya güvenmiyoruz. Milletin oyuyla geliyorsunuz parlamentoya, rüşvet soruşturulmasın diye kanun çıkarıyorsunuz. bunları yaşıyoruz. Garibime giden bunların kamuoyunda hiç tartışılmaması. Rüşvet, yolsuzluk o kadar meşrulaştı ki, bunlar tartışılmıyor. Ahlaki değerlerde müthiş bir yozlaşma var. Türkiye uyuşturucu batağının içinde. Milyar dolarlar dönüyor bu alanda. Bunlar eğer siyasetçiyi finanse ediyorlarsa iktidardaki siyasetçi uyuşturucu baronlarıyla mücadele edemez. Baronu serbest bırakır, bıraktılar da zaten.
"Asgari ücret 10 bin 128 lira olmalı"
-Asgari ücret ne kadar olmalı?
10 bin 128 lira diye açıkladık. Normalde bu olması gerekir. Beni rahatsız eden, bizi rahatsız eden asgari ücret belirlenirken açlık sınırının dikkate alınmış olması ve bir sendikacı tarafından bunun dillendirilmesi. işçinin hakkını savunan kişi milli gelirden pay isteyecek. Neyse!
-Eğer iktidara gelirseniz, ekonomi yönetimi kimde olacak CHP'de mi DEVA'da mı?
O konular hiç konuşulmadı.
"Demek ki bizim adaylık konusunda zengin bir havuzumuz var"
-Cumhurbaşkanlığı adaylığı için adı geçen üç kişinin üçü de CHP'li. İkisi üyesi biri genel başkan. Bunda bir disiplin sorunu yok mu? Partinin kurulları toplanıp bir karara varmadan iki ismin ya da bir başka ismin bir başka siyasi parti tarafından elinin kaldırılması CHP açısından bir disiplin sorunu yaratmıyor mu? Buna 'durun bakalım' demeyecek misiniz?
Üç ismin de CHP'li olması bizi mutlu eder. Demek ki bizim adaylık konusunda zengin bir havuzumuz var. Özel olarak bu tartışmaların büyütüldüğünü ve yönlendirildiğini düşünüyorum. İki aday da Ekrem bey ve Mansur bey görevlerinin başındalar ve görevlerini yapacaklar.
-Siz ısrarla bunu söylüyorsunuz ama kendileri biz aday değiliz deseler bu kesilmez mi?
Yeri zamanı geldiğinde o da olur!
-İBB'de demokrasi nöbeti başlayacak mı?
Tutulabilir, bir engel yok.
-Soylu açıklama yaptı, karar kesinleşirse görevden alırım şeklinde.
Bir kral yetmedi ikinci kral ortaya çıkmaya başladı. Kim oluyorsun da alıyorsun! Ciddiye alınacak bir insan değil aslında.
T24