BURSA ARENA / Haber Merkezi
CHP ULUSAL BİRLİK KADRO HAREKETİ adına Yürütme Kurulu Üyeleri Şahin Mengü, Yılmaz Ateş, Suay Karaman, Ömer Faruk Eminağaoğlu ve Ersu Hızır bir bildiri yayınladılar.
CHP'nin mevcut yönetimine karşı parti içi mücadelesini kararlılıkla sürdürdüğü gözlenen Grubun, kamuoyuna açıklamaları şöyle;
"CHP Ulusal Birlik Kadro Hareketi, yaşadığımız günlerdeki olayları değerlendirerek “muhalefetin topluma güven vermesi gerektiğini” söyledi. Yazılı olarak yapılan açıklama şöyledir:
Bayramlar toplumsal barışın yükseldiği, kırgınlıkların ötelendiği, ekonomik ve siyasi gelişmelerin değerlendirildiği günlerdir. Ülkemizde yaşanan son gelişmeler, bayramları da etkilemektedir. Kurban Bayramını ekonomik sıkıntılar nedeniyle bayram hazırlığı yapamayan milyonlarca vatandaşımız içleri buruk, gönülleri hüzünlü bir bayram olarak geçirmiştir. Gelecek bayramların küresel salgınsız, ekonomik sıkıntıların hafiflediği, terörsüz, sağlıklı, mutlu ve halkımızın yüzünün güldüğü bayramlar olmasını diliyoruz.
Kurban Bayramının ilk gününe rastlayan 20 Temmuz tarihi bizler için çok anlamlıdır. 20 Temmuz 1974 tarihinde yazılan destan ile soydaşlarımız baskıdan ve zulümden kurtarılmış, barış içinde yaşamaya başlamıştır. O gün soydaşlarına ve topraklarına sahip çıkan TC Hükümeti vardı. Bugün ise soydaşlarını umursamadığı gibi, Ege’deki 19 adamızın işgaline de ses çıkaramayan bir iktidarla karşı karşıyayız.
Yine Kurban Bayramının son gününe rastlayan 23 Temmuz tarihi de anlamlı günlerimizdendir. 23 Temmuz 1919 tarihinde Mustafa Kemal Paşa başkanlığında toplanan Erzurum Kongresi’nde manda ve himaye reddedilerek ilk kez ulusal bağımsızlığın koşulsuz olarak gerçekleştirilmesi kabul edilmiş; vatanın bütünlüğüne ve bölünemeyeceğine karar verilmiştir.
Lozan Barış Antlaşması’nın imzalandığı gün olan 24 Temmuz 1923 tarihi, ülkemizin kuruluş senedi olması bakımından çok önemlidir. Türkiye Cumhuriyeti'nin kurucu anlaşması olan Lozan Barış Antlaşması ile Türk devletinin bağımsızlığı resmen kabul edilmiştir. Bu antlaşma ile Türk milletinin bağımsızlığını yok eden Mondros ve Sevr Antlaşmaları geçersiz sayılmış, Misak-ı Milli sınırları büyük ölçüde gerçekleştirilmiş, kapitülasyonlar tamamen kaldırılmış, Türkiye Cumhuriyeti ekonomik özgürlüğünü kazanmış, Ermeni devletinin kurulması fikri reddedilmiş, Avrupalıların Türkleri, Anadolu ve Avrupa’dan atma amaçları tamamen sona ermiştir.
Büyük önderimiz Mustafa Kemal Atatürk’ün Lozan için söyledikleri çok önemlidir: “Lozan Antlaşması, Türk ulusuna karşı, yüzyıllardan beri hazırlanmış ve Sevr Antlaşması’yla tamamlandığı sanılmış, büyük bir suikastın çöküşünü bildiren bir belgedir. Osmanlı tarihinde benzeri görülmemiş bir siyasi zafer eseridir.”
Eşsiz liderimiz Atatürk’ün bu söylemine karşın, tarihi bilmeyenlerin, demokratik ve laik cumhuriyetimize kin kusanların sözleri de belleklerdedir. Ancak Türk milletinin, Atatürk’ten aldığı ışık ve güç ile her türlü karanlığı bastıracağı da bilinmelidir.
Bugün iktidarın değişimi ülke için bir zorunluluk haline gelmiş ancak muhalefet bu değişimi zorlayacak baskıları gerçekleştirmekten uzaktadır; muhalefet cephesinde bir dağınıklık gözlemlenmektedir. Türk milleti ulusal konularda bu güne değin muhalefetten beklediği önerileri duymamış, görememiştir. Ulusal konulardaki tutarsızlıklar nedeniyle iktidara desteğini çekerken aynı oranda muhalefete destek vermeye istekli gözükmemektedir.
Bütün olumsuzluklara karşın demokrasi, liyakat, iç barış gibi konularda parti içerisinde ve yerelde iktidar olduğu yerlerde örnek davranışlar gösterecek bir muhalefet, hızla toplumun güvenini kazanabilecektir.."
www.bursaarena.com.tr