BURSA ARENA / Haber Merkezi
Meclis eski Başkanı AKP’li Bülent Arınç iktidar çevrelerini ve Cumhurbaşkanı Erdoğan’ı yine zehir zemberek sözlerle eleştirdi. Arınç; “Majestelerinin gazetecileri var, havanın suyun berraklığından bahsederler 'kral çıplak' demenin vaktidir” dedi.
TBMM eski Başkanı Bülent Arınç, “Türk Demokrasi Vakfı; Yeniden” başlıklı toplantıya katıldı.
Katıldığı programa AKP’den kimse gelmemesini eleştiren Arınç; “AK Partililer bu tür toplantılara mutlaka katılmak zorundalar. Katılmazlarsa eksik kalırlar. Bu toplantıya AK Partili sıfatıyla gelmedim. Meclis Başkanı sıfatıyla davet edildim. Bu toplantıda keşke AK Partililer de olsaydı” dedi.
İktidarı ve onu savunan çevreleri eleştiren Arınç; “Tatlı su balığı siyasetçileri var, suya sabuna dokunmadan. Majestelerinin gazetecileri var. Havanın suyun berraklığından bahsederler. Öksürmenin, bağırmanın zamanıdır. Kral çıplak demenin vaktidir.” İfadelerini kullandı.
Bülent Arınç'ın Yeniçağ'da haberindeki açıklamaları şöyle:
"Ben 1995'te parlamentoya girdim. 5 dönem aralıksız parlamentoda kaldım. Siyasi hayatım çok eskiden başladı. Siyasi hayatında 4 partisi kapatılmış bir kişi konuşuyor. Birebir siyaset ve propaganda yapmayı tercih ettik. Herkese fikrimizi anlatmalıydık, herkesi dinlemeliydik. Hiçbir paneli kaçırmadık. Hiçbir açık oturuma gitmemezlik etmedik. Hiçbir şekilde, hiçbir toplantıda fikrimizi açıklamaktan geri kalmadık. Her yerde varolmak bizi görünür, fikirlerimizi bilinir kıldı.
AK Parti'nin kuruluşunda bütün toplantılara gittik. Özellikle ben. Ben milletvekili bile değilim, 90'lı yılların başında Dinamit Programı'na katıldık. Biz oralara koşarak gittik. Hakkımızda öyle yanlış algılar vardı ki... Ama biz bu ülkenin akıllı, iyi siyaset yapan insanları olarak laikliğin ne anlama geldiğini söylemeye çalışıyorduk. Ama laiklik yerine laikçi kesilen bir takım insanlar bizi bir takım peşin hükümlerle bizi mahkum ediyordu.
“SÜTTEN ÇIKMIŞ AK KAŞIK DEĞİLİZ”
AK Partililer bu tür toplantılara mutlaka katılmak zorundalar. Katılmazlarsa eksik kalırlar. Bu toplantıya AK Partili sıfatıyla gelmedim. Meclis Başkanı sıfatıyla davet edildim. Bu toplantıda keşke AK Partililer de olsaydı. Devir çok değişti. Şimdi oraya gidersek bir tarafta Kılıçdaroğlu olacak, bir tarafta diğerleri... "Ben böyle bir fotoğrafı nasıl izah ederim" diyorlar. Korkuyorlar... Fikirlerine güvenen insanlar hiçbir şeyden korkmaz.
Sütten çıkmış ak kaşık da değiliz. Niye buraya gelemesin bazı insanlar? Paranoya var: "Orada olursam mahvoldum, bittim." Arabasının plakası FG olduğu için "Sen bu aracının plakasını değiştir. Başına çok iş gelir" denilen bir Türkiye'deyiz.
"MAJESTELERİNİN GAZETECİLERİ"
Tatlı su balığı siyasetçileri var, suya sabuna dokunmadan. Majestelerinin gazetecileri var. Havanın suyun berraklığından bahsederler. Öksürmenin, bağırmanın zamanıdır. Kral çıplak demenin vaktidir. Allah cesur olana izzet verir.
Ben burada bulunmam Türk Demokrasi Vakfı'nın kuruluş yıl dönümü kutlamaya iştiraktır. Altılı masa ve onların temsil ettikleri ittifak her biri benim katımda saygındır. Düşüncelerine saygılıyım. Onlar gibi düşünmüyorum ama bu fikirlerimi ayrıca bir masada konuşma imkanımız olur. Burada onların hazır bulunması bir mazhariyettir. Hazır bulunmayanlar açısından da sadece üzülüyorum. Gittikleri yolun yol olmadığını söylüyorum.
“PARTİYE ZARAR VERİYORLAR”
Televizyon programlarında onların adına konuştuklarını zannettiğimiz insanlar AK Parti'ye yarayışlı işler yapmıyorlar. Her konuşmalarıyla AK Parti'yi daha da aşağı çekiyorlar. Onlar temsil etmesin partimizi, siz temsil edin. Ey genel başkan yardımcıları ey bir başkası "Partimizin düşüncesi budur diye neden çıkmıyor, konuşmuyorsunuz?" Her şeyi çok bildiğini zanneden bu laf ebesi adamlardan ne zaman kurtulacaksınız?