“Önce ben” diyebilmek, insan hayatında önem arz eden meziyetlerden birisidir.
Hani bir kıstas vardır “Bugün Allah için ne yaptın ?..” diye.
Bu maneviyatımızı ve iç dünyamızı dengede tutan çok önemli bir inanç  göstergesidir. Böyle bir düşünce ve bakış açısı tabii ki önemli ve herkesin bu yönden kendisini sürekli sorgulamasında yarar vardır. Ancak bunun yanısıra ve hemen peşinden zaman zaman da “Bugün kendim için ne yaptım ?..” diye bir sorgulamayı da ihmal etmemek gerekir.
 
Günlük yaşam koşuşturması içinde kendimizi ihmal ediyoruz..
Bir telaş ve koşuşturmayla biten gününün ardından "bugün kendim için ne yaptım ?.." sorusuna olumlu cevap verebilen az sayıda insan vardır.
 
Hayatın çoğu, genelde çalışmak ve başkalarının sorumluluklarını üstlenmiş gayretler içerisinde akıp gidiyor.. Kimseye ihtiyaç duymadan yaşamı idame ettirebilmek için çalışmak da, ayakta durabilmenin birinci şartı..
Bakın çevrenize; kaç kişi çalışmak ve kazanmak çabalarının dışında kalıyor.. Ve tüm bu yaşam savaşının içerisinde kaç kişi “bugün de sadece kendim için bunları şunları yaptım, kendimi mutlu ettim” diyebiliyor ?.. Tabii ki sorumluluklarımız, yetersiz maddi imkanlar,  geçim sıkıntıları gibi zorluklar bunlar için bir engel sayılsa da, kaç kişi diyebiliyor ?.. Şöyle bir bakın etrafınıza..
 
Bu  canhıraş yaşam mücadelesinin içerisinde kendimizi ihmal etmemeliyiz.
Zihin ve beden yorgunluklarımızı atmak, ruhumuzu dinlendirmek adına kendimizi mutlu edecek farklı birşeyler de yapmalı, kendimize zaman ayırmalıyız.. Yani sorumluluklarımızı daha sağlıklı şekilde ve daha zinde olarak yerine getirebilmek için,
kendimizi “es” geçmemeli, ihmal etmemeliyiz.   
 
Önemli olan, insanın varolduğunu, sağlıklı bir dengede  yürüdüğünü hissetmesidir.. Gün boyu geçip giden zaman içinde bunu unutmamalıyız.. Günlük koşturmacada insanın kendisini ihmal etmemesi, öncelikle kendisi için çok önemli.   
Ayrıca  hayatın akışına kapılıp da insanlığımızı unutmamak daha önemlisi..
Kendimiz için birşeyler yapabilmek, kendi kendimizi motive etmek, yorgunluklardan, yılgınlıklardan biraz da olsa kurtulmak..   Eş, çocuk, aile büyükleri v.s. sorumluluklarla güreşirken kendi alanlarımızı da yok etmeden nefes alabilmek.. Bir anlamda ruhen nefes alabilmek.. İşte tam da bu noktadır söylemek istediğim espri..; “Ruhen nefes alabilmek”
 
O halde “önce ben” diyebilmek tabii ki önemli ve bu bir bencillik de değildir.
Bakın ki hayat çok kısa.. Ya da zaman hızlı geçtiği için bizlere öyle geliyor ..
Bazen, tek başına sorumlu olunmaması gereken konularda da üstlendiğimiz işler, zaman içerisinde "bireysel görevimiz" haline dönüşmez mi ?.. Bu sorumlulukları paylaşabileceğimiz diğer aile bireyleri varken dahi,  bir de bakmışız ki “yegane sorumluluk sahibi” haline gelmişiz.. Böyle bir durum, sorumlulukları sadece bize yükleyenlerin bencilliği olmuyor da; “önce ben” demek mi “bencillik” oluyor ?.. Bu noktayı da iyi algılamak da fayda görüyorum. 
 
Gerçeğinde öyle değil oysa ki; Seyahat etmek, hobi edinmek, birkaç arkadaşla kahve keyfi yapabilmek, spor yapmak gibi, gibi.. Hiç değilse bunlara az da olsa zaman ayırıp, günün yorgunluğu ve birikmiş yılgınlıktan arınmak..  güzel olan bunlar değil mi..
 
Kendimize zaman ayırmak adına yapacağımız basit aktiviteler yüklü masrafları da gerektirmez ..
Belki bir sanat kursuna gitmek, bir enstrüman çalabilmek, spor ve kültürel etkinliklere katılmak, sinema, tiyatro gibi, gibi.. Bunlar maddi yönden de çok zor olmasa gerek..
Bu tür aktivitelerle kendimize zaman ayırmak iç dünyamızı rahatlatacağı için sorumluluklarımızı da daha huzur ve istekle yerine getirmemize yol açar..;  Sosyal ilişkilerimize de yansır, hayata bakışımızı da güzelleştirir ve böylece kendimize de iyilik etmiş oluruz.. 

Kendimize zaman ayırıp, kendimiz için birşeyler yapabilmek,  önce kendimizi sevmemiz demek değil midir ?.. Önce kendimizi seversek eğer, başkalarını da sevebiliriz .. “Önce ben” dedikten sonra , “sen”  ve “biz” diyebiliriz ..
 
Önceliklerimiz yer değiştirdiğinde dahi ilkin ben dediğimiz de, önceliklerimize de daha verimli oluruz .. İnsanın belirli bir makul ölçü çerçevesinde kendisini sevmesi “narsist” bir  yaklaşım da  değildir; bu bağlamda “egoist”  ve  “bencil” bir duygu da sözkonusu edilemez.  İnsanın "kendi aynasına bakıp özeleştirisini yapabilme yeteneği" kadar, bunun tam karşıtı olarak "kendisini sevmesi ve sayması" da aynı şekilde bir "erdemlilik ölçütü"dür. Bizler kendimizi sevmez, kendimizi saymaz ve düşünmezsek; kimseler  bizim yerimize bizi düşünüp sevmez, saymaz ve düşünmezler.

Ben yaptım, kendime zaman ayırdım, kendim için yaptım, iyi ki de yaptım diyebileceğimiz, kimseye zararı olmayan birşeyler yapabilmeyi ihmal etmeyelim olur mu ?.. Unutmayalım ki, önce kendimiz sağlıklı, huzurlu ve güçlü olursak eğer; işte o zaman ancak çevremize de sağlık, huzur ve güç paylaşımı sunabiliriz.  

Haydi kalın sağlıcakla, neşe ve huzurla..
 
 

Avatar
Adınız
Yorum Gönder
Kalan Karakter:
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.