Malumunuz ülkemiz bir deprem bölgesi... Bu sebeple diken üzerinde oturuyoruz ve türlü tedbirler almaya çalışıyoruz! Ancak depremlere karşı yeterli tedbir aldığımızı da söyleyemeyiz...
Son günlerde yaşanan asayiş olaylarına, çocuk ve kadın cinayetlerine, taciz olaylarına, organize çetelere, bebek ölümleri vahşetine, Hain Öcalan'ın TBMM kürsüsünde konuşturulması hadsizliğine ve nihayetinde TUSAŞ baskınına bakılınca sosyal ve siyasal depremler yaşadığımızı da çok rahatlıkla söyleyebiliriz...
O zaman yapacağız?
Depremlerde nasıl toplanma alanları belirlemiş isek deprem niteliğindeki sosyal ve siyasal fay hatlarının kırılmasının yaratacağı olumsuzluklardan dolayı toplanma alanları tespit ederek zarar görme olasılığımızı en aza indirmeliyiz.
Türk Milleti yeni bir anayasa tuzağına çekilerek bu topraklarda yok edilmek istenmektedir... Bunun şifreleri adını anmak istemediğim partilerin genel başkanları tarafından Meclis'te ve Güneydoğu bölgemize yapılan ziyaretlerde dile getirilmiştir. Hatta iş "el yükseltme" boyutuna ulaşmıştır.
Bu ülke birilerinin istediğini söyleyeceği ve Türk Milletinin geleceğini belirleyebileceği bir ülke değildir.
Türk Milletinin geleceğini kimse ipotek altına alamaz ve onun hakkında kararlar veremez... Şeyhmus'da buna dahil!
Herkes haddini ve durduğu yeri bilecek...
Bu toprakların yegane sahibi Türk Milleti ve onun devleti Türkiye Cumhuriyeti'dir.
Hal böyle olduğu için Türk Milletinin bir yerde toplanması ve gücünü göstermesi gerekir. Proje siyasetçilerin ağababalarının oyunları ancak böyle bozulabilir!
Bu sebeple Türk Milletini birleşmeye ve birlikte davranmaya davet ediyorum!
Bu birleşme nerede olmalıdır sorusuna cevap olarakta: etrafınıza şöyle bir bakın kim sizin düşüncelerinizi seslendiriyor, menfaatlerinizi koruyacağını söylüyor ve öyle de davranıyorsa orada toplanacaksınız...
Türk Milletini ve devletini yaşadığımız ve bundan sonra da yaşayacağımız sosyal ve siyasal depremlerden ancak böyle koruyabiliriz!
Bu oyunları bozmak zorundayız. Parti taassubu, fanatizm, romantizm ile halledilebilecek bir şey yoktur. Onun için gerçekçi olmak zorundayız.
Sizi bu toplanma alanına davet ediyorum... Yarın geç olmadan toplanalım. Birlikte olmamız ve beraberce davranmamız sorunları çözmeye yetip artacaktır.
25 Ekim 2024 / İzmir