BURSA ARENA / Haber Merkezi
Türkiye siyasetinde hareketli günler yaşanırken, para piyasalarında da dalgalanma sürüyor. Dolar ve Euro’da tarihi seviyeler test ediliyor. Uzmanlara göre artan enflasyonla birlikte yeni zamlar da kapıda.
Türkiye'de siyasetin gündemi "mafya-siyaset" ilişkileri üzerine gelen sert açıklamalar ile şekillenirken, sokağın gündeminde yine ekonomi var. Euro kuru tüm zamanların rekorunu kırarken, dolar kuru da tarihi seviyeleri zorluyor. Uzmanlar Türk Lirası’ndaki değer kaybının enflasyonu daha da yukarı çekeceğini belirtiyor. Yani pandemi etkilerinin hafiflemesi beklenen yaz döneminde yeni zamlar kapıda.
Piyasalarda dalgalanma
Yılbaşından bu yana hem dolar ve euro kuru, hem de gram altın fiyatı yaklaşık yüzde 14 arttı. Son bir haftada ise bir yandan Sedat Peker videolarının siyaset üzerindeki etkisi diğer yandan erken seçim söylentileri ve Merkez Bankası başkan yardımcısının görevden alınması gibi iç etkenler ile dolar kuru 8,50 seviyesini aşarken, euro 10,33 TL’den işlem görerek bugüne kadarki en yüksek değerine ulaştı.
Öte yandan küresel çapta artan enflasyon oranları sonrası faiz artışlarının gündeme gelmesi, ABD doları ve ABD tahvil faizlerinin gerilemesinden destek bulan altının ons fiyatı da 1900 doların üstüne çıktı. Yurt içinde dolar/TL kuruyla da desteklenen hareketlilik sonrası gram altın 517 lira ile tarihi zirvesine yaklaştı. Ardından 515 seviyelerine geri çekilen gram altında yükseliş eğiliminin ise, artan dolar kuru ve küresel gelişmelerin etkisi ile devam edeceği tahmin ediliyor.
Döviz kurunda tarihi zirveler
Vatandaş, bugünlerde en çok döviz ve altında yükselişin sürüp sürmeyeceğini merak ediyor. Uzmanlara göre, ufak çaplı geri çekilmeler olsa da, döviz ve altın fiyatlarındaki yükseliş devam edecek. DW Türkçe’ye konuşan Alnus Yatırım Araştırma Müdürü Yunus Kaya, dolar kurunda 8,58 TL olan rekor seviyeye yaklaşıldığını söylüyor.
Yunus Kaya
Euro karşısında tarihinin en düşük seviyesine gerileyen Türk Lirası’nın, Çin Yuanı ve başka para birimleri karşısında da en değersiz dönemlerinden birini yaşadığını dile getiren Kaya, kurlardaki artış eğiliminin sürmesini beklediğini kaydediyor. Kaya, "Önümüzdeki günler için risklere baktığımız zaman, dolar kurunun 8,58 seviyesini geçmesi beklenebilir" diyor.
Döviz kurlarında son günlerde yaşanan artışın enflasyondaki artışa paralel bir seyir izlediğini belirten Yunus Kaya’ya göre piyasada erken seçim fiyatlamasına dair söylemler ise gerçeği yansıtmıyor. Kaya, "Çünkü Cumhur İttifakı Meclis’te çoğunlukta ve bozulan ekonomiyi düzeltmek için zamana ihtiyacı var. Dolayısıyla ben erken seçim ihtimalinin piyasa tarafından çok önemsendiğini düşünmüyorum" diye konuşuyor.
Yeni zamlar yolda mı?
Son dönemde artan döviz kurlarının enflasyonda yeni bir yükseliş dalgası yaratabileceği belirtiliyor. Bu da son günlerde aşı haberleri ile sevinen vatandaşın cebini yakacak yeni bir zam dalgasının habercisi olarak değerlendiriliyor. 20 Mayıs’ta Cumhurbaşkanlığı kararı ile akaryakıt ürünlerinden alınan Özel Tüketim Vergisi (ÖTV), yüzde 54 ile yüzde 189 oranında artırılmıştı. Öte yandan buğday, arpa, kırmızı mercimek ve mısır gibi ürünlerde bu yıl kuraklık nedeniyle kayıpların artması, temel gıda ürünlerinde fiyat artışlarının daha da yoğun hissedileceğine dair öngörüleri destekliyor.
Bu arada Merkez Bankası’nın mayıs ayına dair beklenti anketi sonuçlarına göre, gelecek üç ayda şirketlerin satış fiyatlarında artış beklentisi yüzde 43.2 olarak gerçekleşti. Böylelikle 13 yıl sonra ilk kez maliyet artış beklentileri en yüksek seviyesine çıktı. Merkez Bankası eski Baş Ekonomisti Prof. Dr. Hakan Kara, sosyal medyada yaptığı değerlendirmede "Enflasyonun belirleyicileri: dış fiyatlar, kur, beklentiler, gıda, kamu zamları… Hepsi yukarı gidiyor. Böyle devam ederse enflasyon kontrolden çıkabilir" diyerek enflasyonla birlikte oluşacak yeni zam dalgasına dikkat çekti.
"Enflasyon yüzde 20’yi aşabilir"
Türkiye İşçi Sendikaları Konfederasyonu (TÜRK-İŞ) tarafından her ay açıklanan "Açlık ve Yoksulluk Sınırı Araştırması"nın mayıs ayı sonuçlarına göre ise, dört kişilik bir ailenin aylık gıda harcaması tutarı olan açlık sınırı 2 bin 830 liraya çıktı. Gıda harcaması ile birlikte giyim, konut, ulaşım, eğitim, sağlık ve benzeri ihtiyaçlar için yapılması zorunlu diğer aylık harcamalarının toplam tutarı olan yoksulluk sınırı ise 9 bin 218 liraya yükseldi. Türkiye’de tüketici enflasyonu son resmi veriler ışığında yüzde 17 seviyesinde bulunuyor. Uzmanlara göre kısa vadede enflasyon yüzde 20’nin üzerine çıkabilir.
DW Türkçe’ye konuşan STRFS (Stratejistanbul Financial Solutions) Baş Stratejisti Dr. Atahan Çelebi, enflasyon konusunda iki ihtimalin öne çıktığına vurgu yapıyor. Birinci ihtimalde enflasyonun bugünkü seviyelerde kalmaya devam edeceğini dile getiren Çelebi, "Fakat bu da büyümede oldukça yavaş bir sürecin devamını beraberinde getirir. İkinci ihtimalde ise ekonomide bir toparlanma olursa, ÜFE'deki enflasyonun TÜFE’ye doğru yansıyacağını yani enflasyonun yüzde 20’lerin üzerine çıkacağını tahmin ediyoruz" diye konuşuyor.
Yabancı yatırımcı ilgisi azalıyor
Türkiye ekonomisi için adeta can simidi olan uluslararası yatırımlar da son yıllarda giderek kan kaybediyor. Avrupa Birliği üyelik sürecinin canlı olduğu yıllarda yıllık 20 milyar doların üzerine çıkan uluslararası doğrudan yatırımlar, son 5 yıldır düşerek 2020 sonunda 7,8 milyar dolar seviyesine kadar geriledi. Aynı dönemde, Borsa İstanbul’daki yabancı yatırımcı sayısı da tarihi düşük seviyelere indi. 21 Mayıs itibariyle borsadaki yabancı payı yüzde 42,3’ e kadar gerilemiş durumda.
Peki Saray tarafından açıklanan yeni reform paketleri, ekonomiyi rahatlatacak yeni bir yabancı sermaye girişine yol açabilir mi?
"Reform paketleri inandırıcı değil"
DW Türkçe’ye konuşan Işık Üniversitesi Öğretim Görevlisi Doç. Dr. Evren Bolgün’e göre, kısa vadede uluslararası yatırımcının yüzünü tekrar Türkiye’ye çevirmesi hiç de kolay değil.
Evren Bolgün
Hükümetin uluslararası yatırımcıya güven verecek adımları atamadığını vurgulayan Doç. Dr. Bolgün, şöyle konuşuyor: "Açıkçası, ben şu anki sistem içerisinde bunun kolaylıkla tersine çevrileceğine pek inanmıyorum. Sayısını hatırlamadığım, daha dün dahil bu arada, reform paketleri var özellikle yargıda ve hukukta. Beşinci, altıncı, yedinci… Reform böyle on kere, elli kere yapılmaz. En fazla bir kere yaparsınız, adam gibi yaparsınız; herkesi inandırırsınız. Kapsayıcı olur ve uluslararası arenaya da mesajı verir."
Aram Ekin Duran
© Deutsche Welle Türkçe