Tarım ve Orman Bakanlığı, et fiyatlarını dengelemek amacıyla 150 bin erkek besilik sığır ithalatı ve erkek kasaplık toklu (koyun) ihracatına izin verdi. Sektörde bir kesim ithalatın şart olduğunu savunurken bir başka kesim ise bunun çözüm olmadığını ifade etti.
Tüm Süt, Et ve Damızlık Sığır Yetiştiricileri Derneği (TÜSEDAD) Yönetim Kurulu Başkanı Sencer Solakoğlu Twitter paylaşımında, “Türkiye'de et pahalı değil! İsviçre çiftçisi de ben de aynı fiyattan mısırı alıyoruz! İsviçre'de indirim markette et reyonu: bonfile 100gr=250TL Anrikot=212TL 100 gr! Türkiye üreticisini batırıyor. Desteklemeler bile açıklanmıyor. İthal hayvan çözüm değil!” yorumunda bulundu.
ET VE SÜT KURUMU DETAYI
Tarım Kredi Kooperatifleri tarafından 40’a yakın üründe uygulanan indirimin ardından et fiyatları için de kritik bir açıklama gelmişti. Et fiyatlarında yüzde 35'i bulması beklenen indirim için geri sayıma geçildi. Kurumdan yapılan açıklamada, “Et ürünlerinde Et ve Süt Kurumu tarafından temin edilecek ürünler, kasap reyonu bulunan Tarım Kredi Kooperatif Marketlerinde ivedilikle, kasap reyonu bulunmayan marketlerde ise gerekli hazırlık çalışmalarının yapılmasının ardından paketli olarak en kısa sürede indirimli şekilde satışa sunulacak. Et ürünlerinde uygulanacak indirimlerin duyurusu ayrıca yapılacak” denilmişti.
ALIM FİYATLARINDAKİ ARTIŞ YETERLİ OLMADI
Et ve Süt Kurumu (ESK), geçtiğimiz haftalarda karkas et alım fiyatlarını arttırmış, piyasa regülasyonu çerçevesinde bazı tedbirler aldıklarını açıklayan kurum, kuzu karkas alım fiyatını 88 TL/kg’dan 90 TL/kg’a çıkarmıştı. Ancak son 1 yılda yem maliyetleri arpada yüzde 180, fenni yemde yüzde 170 oranında attı. Karkas et alımlarına yapılan zam yüzde 120’de kalınca üreticilerin beklentileri karşılanmadı.
Günboyu gazetesinin haberinde yer alan ve gelecekte damızlık hayvan sorunu yaşanabileceğini vurgulayan Türkiye Ziraat Odaları Birliği (TZOB) Genel Başkanı Şemsi Bayraktar ise, “Önceliğimiz damızlık hayvan kesimlerinin durdurulması, yem başta olmak üzere girdilerdeki fiyat artışlarına yönelik etkili tedbirlerin hayata geçirilmesi, üreticilere sürdürülebilir gelir sağlanması, tüketiciye ise ulaşılabilir fiyattan gıda sağlayacak politikaları hayata geçirmek olmalıdır. Üretimin devam etmesi için ya çiğ süt fiyatları artırılmalı ya da yem fiyatlarını düşürmeye ve kontrol etmeye yönelik tedbirler alınmalıdır. Gıda Komitesinin yem fiyatlarındaki artışların olası etkilerini önlemeye yönelik bir yol haritası belirlemiş olmasını da olumlu buluyoruz” ifadelerini kullandı.
"DESTEK ÇOK GERİDEN GELİYOR"
Bayraktar ayrıca, desteğin üreticiyi tatmin edecek miktarda verilmesi ve ödemelerin her ayın sonunda üreticinin hesabına geçmesi gerektiğini belirtirken, "Verilecek bu destekle süt/yem paritesinin ideal parite olan 1,5 seviyelerinde olması sağlanmalıdır. Süt teşvik prim ödemeleri de 4 ay geriden geliyor. Böylesi çok geriden gelen bir desteğin etkisi de sınırlı olacaktır. Destek artırılmalı, ödemeler erkene çekilmelidir. Gıda enflasyonu ile mücadelede üretim artışına daha fazla önem vermek gerekiyor." ifadelerini kullandı.