İslam’a göre Allah Kuran-ı Kerim’de, kıyamet olduğunda dünya üzerinde bir yaşamın olmayacağını bildirmesine rağmen, Dünyayı Yöneten Aileler buna inanmıyorlar. Onlara göre Dünya üzerinde insanlık yok olsa bile Dünya kalacak. Kurtulanlar için de onların yeniden medeniyet başlatabilmeleri amacıyla Norveç’de bir tohum deposu yaptılar. İçine milyonlarca tohum konuldu. İnsanlar tohum bulamazsa bu depodakiler ile yeniden tarımı başlatabilecekler.
Bunun yanı sıra yeni bir kutu olayı daha ortaya çıktı. Avustralya'nın Tazmanya eyaletinde bir grup bilim insanı insan yaşamının tamamen sona ermesi durumunda dünyanın başına ne geldiğini anlatmak için bir "karakutu" tasarladıklarını açıkladı. İnsanlığın sonu geldiğinde dünyanın başına ne geldiğini anlamak için bir karakutu oluşturuldu. Dünya’nın bütün bilgileri burada depolanmaya başladı.
Gelecek Nesiller Dünya’nın Durumunu Öğrenecek
Dünyanın dört bir yanından bilim insanlarının son zamanlarda tartıştığı bir konu olan İklim değişikliği bilim insanları tarafından eleştiriliyordu ve duruma çözüm üretmeye çalışıyordu. Öyle ki iklim değişikliği artık yalnızca konuşulmuyor, buzullardaki erimeler başta olmak üzere yaşanan ciddi kuraklık da iklim değişikliğinin en çok hissedilen etkilerinden olarak tanımlandı. İşte yaşanan bu değişimlerin dünyanın sonunu getireceğine inanan bilim insanlarının amacı da olası bir felaket sonrası gelecek nesillere bilgi bırakmak.
Tazmanya Üniversitesi'nden bilim insanları, pazarlama ajansı Celemnger BBDO ve yaratıcı ajans Glue Society ile ortak bir proje geliştirildi. Projeye 'Earths's Black Box' (Dünyanın Karakutusu) adını verdiler. Bu projenin yaratıcıları olası bir son buluşun ardından insanlığın hayatta kalıp kalmayacağı konusunda kararsız olsa da gezegende yeniden başlayacak bir yaşam ihtimalini göz önünde bulundurarak geleceğe bir nevi 'hafıza' bırakıyor.
Rusya’nın Ukrayna’ya saldırmasından sonra Putin tarafından sürekli olarak gündeme getirilen Nükleer Savaş tehdidini düşündüğümüzde bu tür projelerin gündeme gelmesi normaldir. Dünya Devletlerinin ve Zengin Ailelerin bir çoğu da yeraltında inşa edilen evlerini almaya karar verdiklerine göre, bir takım planların yapıldığını da düşünebiliriz. Uzun yıllardır üzerinde çalışılan karakutu dünyayı yok etme olasılığı yüksek bir nükleer savaştan bile etkilenmeyecek şekilde tasarlanıyor.
Earth's Black Box, insanlığın ve gezegenin sonuna neden olan sorunları tarafsız bir şekilde açıklamayı hedefliyor. Ancak bu projeyi faydalı bulanlar kadar bulmayanlar da var. Bazı bilim insanları gezegenin sonunu getirecek sorunlara çözüm üretmeye çalışmak yerine, kaynakların başka projeler için harcanmasını gereksiz buluyorlar. Projenin yaratıcılarına göre ise karakutu pek çok açıdan insanları bilinçlendirmeyi amaçlıyor.
Glue Society'nin kurucu ortağı Jonathan Kneebone Amerikan TV kanalı ABC'ye verdiği röportajda, "Bu kutu hepimizden uzun yaşamak için inşa edildi. Elektrik şebekeleri tamamen çöktüğünde bile bu kutu çalışmaya devam edecek" dedi. Clemenger BBDO'nun kreatif direktörü Jim Curtis ise yine aynı röportajda şu cümleleri kullandı: "Dünya iklim değişikliğinin bir sonucu olarak çökerse, bu yok edilemez kayıt cihazı bundan ders çıkaran herkes için orada olacak."
Küresel İklim Değişikliği İnsanlığı Tehdit ediyor
Stanford Üniversitesi'nden iklim bilimci Noah Diffenbaugh da iklim değişikliğinin etkilerinin son derece vahim olduğu söyleyerek, "İklim değişikliği sorunu insanlar ve ekosistem için çok ciddi bir gerçek. Küresel ısınmanın insan türünün hayatta kalmasını tehdit ettiğine dair çok kanıt var" vurgusu yaptı.
Tasarımında çelik ve granit kullanılan bu yapının dikilmesi için en uygun yerin jeopolitik ve jeolojik açıdan Avustralya’nın Tazmanya eyaletinin en uygun yer olarak belirlendi.
Karakutu’ ya Nasıl Ulaşılacak
Dünyanın Karakutusu projesi akıllara olası bir sonun ardından gelecek nesillerin, kutunun içindeki bilgilere nasıl ulaşacakları sorusunu da getirdi. Konuyla ilgili kutunun mimarları proje üzerinde çalıştıklarını belirterek bu konuya şöyle açıklık getirdi: "Karakutunun içindeki bilgileri ikili bir şekilde kodlayıp talimatları da kutunun üzerine kazıyacağız.".
Depolanan veriler; kara ve deniz sıcaklıklarını, okyanus asitlenmesini, atmosferik CO2’yi, türlerin yok olmasını, arazi kullanım değişikliklerini ve insan nüfusu, askeri harcamalar ile enerji tüketimini içerecek. Ayrıca gazete manşetleri, sosyal medya gönderileri ve COP iklim değişikliği toplantıları gibi önemli olaylardan haberler gibi bağlamsal veriler de toplanacak.
Bu bilgiler medyaya açıklananlar olurken, içinde başka gizli bilgilerin de olması ihtimal dahilindedir.
Rusya’nın Nükleer Tehditlerini anlattığımız yeni kitabımız: “RUSYANIN GİZLİ DOSYALARI” Piyasada satıştadır, okuyucularıma tavsiye ediyorum.