Fransa, durumu yatıştırmak için bir girişime öncülük ederken gözlemciler, bölgesel ve uluslararası güçlerin bölgeye yönelik hesapları nedeniyle bu girişimin başarısız olacağını söylüyor
Fransa Dışişleri Bakanı Catherine Colonna, geçen günlerde Azerbaycan'ı ziyaret ederek Cumhurbaşkanı İlham Aliyev'le bir araya geldi.
Colonna, görüşme esnasında Aliyev'e, "Barış yoluna kararlı adımlarla girmek, şiddetten veya tehdide başvurmaktan vazgeçmeyi gerektirir" dedi.
Colonna, Fransa'yı "tarafsızlıkla" suçlayan Azerbaycanlı mevkidaşı Ceyhun Bayramov'un yanı sıra Ermenistan Başbakanı ile de görüştü.
Bu hamleler, Bakü ile Erivan arasındaki gerilimin tırmanmasından sonra geldi. Bilindiği üzere Bakü, Dağlık Karabağ'daki Ermenilerin Ermenistan'a geçebildikleri tek yol olan Laçin Geçidi'ne bir bariyer yerleştirmişti.
Bakü, bariyer yerleştirme adımının, Ermenistan'ın bir gün önceki benzer bir adımına karşılık olarak atıldığını belirtti.
İddiaya göre Bakü, "Ermeni grupların, Azerbaycan topraklarında yaşayan düzensiz Ermeni çetelere işçi ve patlayıcı madde kaçırmasını önlemek amacıyla" bu bariyeri yerleştirdi.
Jeopolitik hesaplar
Fransa, iki taraf arasındaki vaziyetin kötüleşmesinden endişe duyduğunu dile getirerek barış anlaşmasının uygulanması için taraflardan yardımcı olmalarını istedi.
Moskova ise ABD ile Fransa'nın, kendisinin gösterdiği arabuluculuk çabalarını sabote ettiğini düşünüyor. Bu bağlamda Rusya Dışişleri Bakanı Sözcüsü, "ABD ile Fransa'nın amaçları, Rusya'nın Kafkasya'daki konumunu baltalamaktır" dedi.
Ayrıca Ermenistan, geçitteki güvenliği sağlamaktan sorumlu tek ülkenin Rusya olduğunu belirtti.
Azerbaycan'ın, doğruluğu olmayan gerekçeleri bahane ettiğini, aslında Ermenileri yüzleştikleri sıkıntılar nedeniyle bölgeden ayrılmaya sevk etmek için Karabağ'da etnik bir temizlik yaptığını düşünüyor.
Avrupa Öngörü ve Güvenlik Enstitüsü (IPSE) Başkanı Emmanuel Dupuy'a göre yaşananların bir açıklaması var.
Buna göre Azerbaycan, Ermenistan'ın 10 Kasım 2020'de imzalanan üçlü anlaşmanın maddelerine riayet etmediğini gerekçe gösteriyor ve kendi şartlarını dayatmak için bu koşulları kullanıyor.
Bakü'ye göre Erivan, anlaşma maddelerine göre çekilmesi gereken tüm noktaları teslim etmedi.
Aynı şekilde tutukluların hepsini serbest bırakmadı ve Azerbaycan topraklarına döşenen mayınların haritasını da vermedi.
Ayrıca Rusya'nın Ukrayna'daki savaşla meşgul olmasından ötürü durumu gözetleyememesinden de faydalandı.
Dupuy, Fransa'nın arabuluculuğu hakkında da şu değerlendirmede bulundu:
"Fransa, aleni bir şekilde Ermenistan'ın yanında durduğu için bu arabuluculuk bir neticeye bağlanmayacak. Fransa Dışişleri Bakanı'nın ziyaretine bel bağlanamaz, zira bu ziyaret, Türkler tarafından gerçekleştirilen 'Ermeni Soykırımının' yıldönümüyle aynı zamanda geldi. Bu zamanlama, bu ziyarete sembolik bir anlam da kazandırıyor."
Dupuy'a göre iki ülkedeki siyasi tabakanın krizden çıkış için bir yol bulması uzak ihtimal.
Çünkü bu çözümü istemeyen aşırılık yanlısı tarafların varlığı da dahil olmak üzere çeşitli etkenlerin müdahalesi söz konusu.
Azerbaycan ve Ermenistan'ın karşı karşıya olduğu sorun, birçok jeopolitik hesabı da barındırıyor.
Nitekim bölgesel ve uluslararası çıkarların kesiştiği ve petrol ve doğalgaz boru hatlarının geçişinin yanı sıra kara ve deniz ulaşım noktalarının da iç içe geçtiği bir bölgenin tam merkezinde yer alıyor.
Azerbaycan baskı yapıyor
Azerbaycan, üçlü ateşkes anlaşmasının dokuzuncu maddesine uygun olarak Ermenistan toprakları üzerinden kendisini özerk cumhuriyeti Nahçıvan'a bağlayacak kanallar açmayı umuyor.
Söz konusu maddede bağlantı yollarının izlenmesinin, Rusya barış güçlerinin himayesi ve kontrolü altında olacağı belirtiliyor.
Ermenistan da Azerbaycan'ın, güç dengesinin kendi lehine dönmesine dayanarak bu noktadan yararlanmaya çalıştığını düşünüyor.
Azerbaycan, Laçin Geçidi'ne ek olarak, kendisinden ayrılan Nahçıvan'a Zengezur Geçidi üzerinden kara yoluyla bağlanmak için bir koridor açmaya da çalışıyor.
Bu geçit, Ermenistan'ın güneyinde İran'a bağlanan ve Sünik bölgesinde yer alan 70 km uzunluğunda dar bir koridordur.
Ermenistan'ın korkusu, Bakü'nün kendi topraklarında coğrafi olarak yayılmayı hedeflemesidir. Bu, kendi rejimi altındaki Azerbaycan Şiilerinin etkisinden çekinen İran'ın da karşı çıktığı bir şey.
Ayrıca bu geçit onu Ermenistan, Orta Asya ve Avrupa'ya bağlayan tek koridor. Türkiye ise bu koridoru, kendisini doğrudan Azerbaycan'a ve Orta Asya'ya bağlayacak ve böylece Türk dünyasını birleştirecek bir koridor olarak görüyor.
Türkiye; Azerbaycan-Türkiye-Gürcistan hattı üzerinden Güney Kafkasya'yı geçen enerji boru hattının hamisi.
Bu boru hattı, Rusya'yı kuşatmak amacıyla ABD, Britanya, NATO ve AB tarafından da destekleniyor.
Azerbaycan, Laçin'e ulaşan başka bir geçiş kapısı açmaya çalıştı ve bu ona, anlaşma şartlarına göre geçit üzerindeki nihai kontrolünü genişletme imkânı sağladı.
Bununla birlikte geçtiğimiz yazdan bu yana yaşanan son gerilimler, Ermenistan'ın önerilen bu hatta itiraz etmesine neden oldu.
Anlaşmanın altıncı maddesine göre Ermenistan Cumhuriyeti'nin, Kelbecer bölgesini 15 Kasım 2020 ve Laçin bölgesini de 1 Aralık 2020 itibarıyla Azerbaycan Cumhuriyeti'ne iade etmesi gerekiyor.
Şuşa bölgesinden geçmeksizin Dağlık Karabağ ile Ermenistan arasında bağlantı sağlayacak (5 kilometre genişliğindeki) Laçin Geçidi de Rusya barış güçlerinin kontrolü altında kalacak.
Bakü ve Erivan'ın anlaşmasına göre bu, önümüzdeki üç yıl içinde gerçekleşecek.
Ancak bugün yaşanan çekişme, özellikle bu bölgede (Avrasya ve Güney Kafkasya) önem kazanmaya başlayan geçitler üzerine bir mücadele halini aldı.
Zira Ukrayna'daki savaştan sonra Azerbaycan, Avrupa'nın ana gaz tedarikçisi olarak Rusya'nın yerini doldurdu.
Merkezî bir bölge
Bu coğrafi alan, Hazar Denizi petrol boru hatlarına ek olarak kuzey ile güney arasındaki bağlantı yollarını da çekmektedir.
Nitekim Hindistan, Rusya, Çin, İran ve Arap (Basra) Körfezi arasında iletişim sağlayan BRICS, Şangay, Asya-Kafkasya Ülkeleri Ekonomik İşbirliği Örgütü (CECA) ve Orta Asya Ekonomik İşbirliği Ülkeleri Örgütü gibi bölgesel bloklara dahil ülkeler arasındaki bağlantı hatları Azerbaycan'da içe içe geçiyor.
Bunun yanı sıra ASEAN ülkeleriyle de irtibat halinde. Bu da bu bölgeyi, dünyanın odağını doğuya çeviren jeostratejik bir nokta haline getiriyor.
Bu bölgeden, malların aktarımı için gemileri, demiryollarını ve karayollarını içeren çok yollu bir ağ olan Kuzey-Güney Hattı (INSTC) geçiyor.
Hindistan, İran, Afganistan, Ermenistan, Azerbaycan, Rusya, Orta Asya ve sonra da Doğu Avrupa'yı geçen bu ağ, Hint Okyanusu ile Basra Körfezi'ni Hazar (Kazvin) Denizi'ne bağlıyor ve İran'ı, sonra da St. Petersburg'u geçerek Kuzey Avrupa'ya ulaşıyor.
Geopolitica internet sitesinin belirttiği gibi dikkatli bir analiz, bazı gizli noktaları açığa çıkarır.
BRICS, Yeni "İpek Yolu" Kuşağı ve Şangay Örgütü ile temsil edilen bölgesel toplulukların arasında etkileşimin nasıl kurulduğu ve Rusya'nın Ukrayna'daki savaşının sonuçlarının, Çin'in başlattığı "kemer" projelerini yeni bir gerçekliğe uymaya nasıl zorladığı da bununla anlaşılır.
Bu, Orta Asya'daki koridorların gelişmesine odaklanınca da açıkça görülecektir.
Bu analize göre Washington'un Rusya'ya karşı yürüttüğü hibrit savaşındaki ana stratejik hedeflerinden biri, Kuzey Denizi üzerinden geçen ve Kuzey-Güney Koridoru (INSTC) ile aynı anlama gelen hatta benzer şekilde Rusya topraklarından geçen ve "kuşak" çizen geçitleri felç etmek ya da işlevsiz kılmaktır.
Bir diğer ifadeyle "sanayi, yatırım, bölgesel ve sınır ötesi işbirliği alanlarındaki 'kuşak' projelerinin çoğalması, Rusya'nın Büyük Avrasya'daki ortaklık kavramına dair teorisi için zafer anlamına gelir."
Kafkasya Uluslararası Araştırmalar Merkezi Başkanı analist Eraz Aslani'ye göre ise Laçin ve Zengezur geçitleri, uluslararası geçit statüsünde değil.
Zira Laçin, Azerbaycan-Ermenistan sınırlarından başlıyor ve bölgeyi, Ermenistan'daki Hankendi'ye bağlıyor.
Laçin ve Hankendi, uluslararası hukuka, Azerbaycan hukukuna, arabulucu ülkelerin kanunlarına göre ve dahası Rusya ve Ermenistan gözünde Azerbaycan topraklarıdır.
Aslani, Zengezur Geçidi'nin Azerbaycan'ın Nahçıvan bölgesini diğer Azerbaycan topraklarına bağlamakla birlikte Ermenistan'dan geçen bir yol olduğunu ekliyor.
Böylece geçit, yasal bakımdan yerel bir koridor olarak kabul edilir, çünkü geçtiği topraklar, Ermenistan topraklarıdır ve bağladığı iki bölge de Azerbaycan'a aittir.
Laçin içinse durum farklı, zira geçtiği topraklar ve bağladığı bölgeler Azerbaycan'a ait. Bununla birlikte Azerbaycanlı yetkililer, iki geçidi de aynı şartlarla açmak istiyor.
Reuters, Şarku'l Avsat ve Theındependentturkish