BURSA ARENA / Haber Merkezi
Avusturya Ulusal Meclisi, Bosna Hersek’te binlerce insanın katledildiği Srebrenitsa’daki yaşananları soykırım olarak kabul etti. Meclis, her sene 11 Temmuz Srebrenitsa Soykırımı Günü’nde anma töreni yapacak.
Bosna Hersek’teki Srebrenitsa Katliamının yıldönümü yaklaşırken, dünya ülkelerinin soykırım hakkındaki tutumu da gündemde olmaya devam ediyor. Avusturya Ulusal Meclisinde gerçekleşen oturumda Srebrenitsa Soykırımına ilişkin önerge oy birliğiyle kabul edildi.
AVUSTURYA, SREBRENİSTA SOYKIRIMININ YIL DÖNÜMÜNDE ANMA TÖRENİ YAPACAK
Meclisteki 4 parti, aşırı sağcılar da dahil olmak üzere, Srebrenitsa kenti ve çevresinde 8 binden fazla sivilin katledilmesinin “soykırım” olarak anılması için hazırladığı önergeyi kabul etti. Bu bağlamda her yıl 11 Temmuz Srebrenitsa Soykırım Günü olarak kabul edilecek ve mecliste anma töreni yapılacak.
Sosyal Demokrat Parti (SPÖ) Milletvekili Herald Troch, söz konusu kararı memnuniyetle karşıladıklarını belirterek Srebrenitsa Soykırımını kınadı. Yeşiller Partisinden Ewa Ernst Dziedzic ise 8 binden fazla insanın katledildiği bu günün soykırım olarak kabul edilmesinin önemli bir gelişme olduğunu dile getirdi. Söz konusu önerge, Avusturya’daki Bosna Herseklilerin çatı kuruluşu Consilium Bosniacum tarafından yürütülen çalışma sonucunda meclise taşındı.
SREBRENİTSA SOYKIRIMI NEDİR?
Takvimler 11 Temmuz 1995’i gösterdiğinde dünya, insanlık tarihinin gördüğü en korkunç olaylardan birine tanık oldu. Srebrenitsa’da 8 bin 372 Müslüman Boşnak hunharca katledildi. Bu, II. Dünya Savaşı’ndan sonra Avrupa’da yapılan en büyük katliam olarak hafızalara kazındı. Aradan geçen 25 yıla rağmen Srebrenitsa’nın acısı dinmedi. Srebrenitsa’da yaşanan olayların başlangıcı, Yugoslavya’nın parçalanmasına dek uzanıyor. Yugoslavya, 1986-1992 yılları arasında yaşanan iç savaşlar sonrası parçalandı. Ardından 1992’de Aliya İzzetbegoviç önderliğinde yapılan referandumla Bosna-Hersek bağımsızlığını ilan etti. Bağımsızlık kararı ABD, Batılı ülkeler ve BM tarafından kabul edildi. Ancak bu durum Bosna Savaşı’nın çıkmasını engelleyemedi. Sırplar, bölgedeki Boşnak ve Hırvatları uzaklaştırmak için harekete geçti. Kısa sürede Boşnak şehirlerinin pek çoğu işgal edildi.
Birleşmiş Milletler, Bosna’da sivil halkı korumak için altı yerleşim birimini güvenli bölge ilan etti. Srebrenitsa da onlardan biriydi. Güvenli bölge ilan edildikten sonra şehrin 24 bin civarı olan nüfusu 60 bini geçti. Sırp zulmünden kaçanlar Srebrenitsa’ya sığındı. Sırpların Srebrenitsa’ya yaklaştığını gören halk, Hollandalı Birleşmiş Milletler askerlerden kendilerini savunmalarını istedi. Ne var ki bu istekleri kabul edilmedi. Boşnaklar, şehir güvenli bölge ilan edildiğinde ellerindeki silahları teslim etmişlerdi. Sırp ordusu yaklaşırken en azından bu silahların iade edilmesini istediler ama kabul ettiremediler. Dolayısıyla tamamen savunmasız kaldılar.
KATLİAM GÜNLERCE SÜRDÜ
1995 Temmuz’unda Sırp güçleri, Srebrenitsa’daki Hollandalı Birleşmiş Milletler güçleriyle anlaşarak şehri hedef aldı. Savaş sırasında şehrin güvenliğini sağlayan Hollandalı Komutan Thom Karremans kontrolü Sırplara teslim etti. Sırpların, Ratko Miladiç komutasında Srebrenitsa’ya girmesiyle insanlık tarihinin gördüğü en acı olaylardan biri yaşandı. Şehirde askerlik çağındaki tüm erkekler, bir otobüse bindirilerek kurşuna dizilmeye götürüldü. Peşinden genç, yaşlı, kadın, erkek demeden önlerine gelen herkesi öldürmeye başladılar. Sırplar, sivil halkı ormanlık alanlarda, fabrikalarda ve depolarda katletti. Katledilen Boşnaklar, toplu mezarlara gömüldü. 5 gün boyunca devam eden katliamda 8 bin 372 kişi öldürüldü. Bosna’daki savaş bu olaydan sonra dünya kamuoyundaki baskıların artmasına neden oldu ve aynı yıl ateşkes ilan edildi.
HER 11 TEMMUZ’DA POTOÇARİ ANIT MEZARLIĞI’NDA DEFİN TÖRENİ
Sırp askerleri, cesetleri tanınmaz hale getirerek onlarca toplu mezara gömdü. Soykırım kurbanlarından 600’ü olaydan 8 yıl sonra bulundu ve Potaçari Anıt Mezarlığı’na defnedildi. Bosna halkı, aradan geçen yıllara rağmen katliam kurbanlarının toplu mezarlarını aramaya devam ediyor. Toplu mezarlarda cesetlerine ulaşılan kurbanlar, kimlik tespitinin ardından her yıl 11 Temmuz’da Potoçari Anıt Mezarlığı’nda törenle toprağa veriliyor.
QHA