BURSA ARENA / Haber Merkezi
Gecesi de gündüzü de bir başka güzel. M.Ö. 62 yılında inşa edilen 2150 metre yüksekliğindeki eserler, yerli ve yabancı turistleri cezbediyor ve etkiliyor. Bölgeye giden gazeteciler, deklanşörlerine basarak o muhteşem anları ölümsüzleştiriyor.
Güneydoğu Anadolu'da Güneydoğu Toroslar ve Fırat Nehri arasında kalan bölgede yer alan, batısında Kilikya, kuzeyde Kapadokya ile sınırlı kalan bu bölgede kurulmuş olan Kommagene Krallığı, Asur ve Hitit egemenlikleri yaşandığı yer olarak biliniyor.
Başka hiçbir yerde görülemeyecek, 8-10 metre yükseklikte heykelleri, 2150 metre yükseklikte yapılan bir piramidi, hala keşfedilmemiş Kral I. Antiochos'un mezarı, Dünya'nın en eski ve dev boyutlu horoskopunu ya da yıldız falı sistemini, yarım kilometre uzunluğunda eski kitabeleri, eski Grek ve Pers sanatı stili karışımı yapıtlarını bünyesinde barındırması sebebiyle 8. Harika olarak biliniyor.
Devasa tarihi heykeller yıldızların aydınlattığı karanlık gecelerde bile muazzam görünüyor / Fotoğraf: Yunus Keleş
Milli parkın içindeki değerler
Vikipedi başta olmak üzere Adıyaman Valiliği internet sitesinde yer alan bilgilere göre, Nemrut Dağı Millî Parkı, Adıyaman ili; Kahta ilçesinde bulunan ve içinde Kommagene Krallığı'nın bir antik kentini barındıran milli park ve ören yeri.
Nemrut Dağı ve Kommagene Kralı Antiochos'a ait Tümülüs ve kutsal alanlar, Milli Park'ın ana özelliğini teşkil ediyor.
Antiochos'un tümülüsü ve dev heykelleri, Arsameia (Eskikale), Yenikale, Karakuş Tepe ve Cendere Köprüsü Millî Park içerisinde kalan kültürel değerler olarak biliniyor.
Günbatımında çekilen fotoğraflar, güzellikleri bu şekilde ortaya koyuyor / Fotoğraf: Yunus Keleş
Komagene Krallığı
Eski çağlarda Komagene olarak anılan bu bölgede, I.Mithradates tarafından bağımsız bir krallık kurulmuş, krallık onun oğlu I. Antiochos (M.Ö. 62-32)un egemen olduğu yıllarda önem kazanmış. M.S.72 yılında da Roma'ya karşı yapılan ve kaybedilen savaş ile krallığın bağımsızlığı sona ermiş.
Nemrut Dağı Milli Parkı'nda gece / Fotoğraf: Yunus Keleş
2150 metre yüksekliğindeki güzellik
Nemrut Dağı doruğundaki kalıntıları yerleşme yeri olmayıp Antiochos'un tümülüsü ve kutsal alanlar olarak dikkati çekiyor.
Tümülüs, 2150 metre yüksekliğinde, Fırat Nehri geçitlerine ve ovalarına hakim tepe üzerinde bulunuyor.
Bir grup gazeteci Adıyaman'a giderek Nemrut'a çıktı. Hem gece hem de gündüz çekim yaptı / Fotoğraf: Yunus Keleş
Gecesi de gündüzü de bir başka
Kralın kemiklerinin ya da küllerinin ana kayaya oyulmuş odaya konulduğu ve 50 metre yüksekliğinde ve 150 metre çapındaki tümülüs ile örtüldüğü tahmin ediliyor.
Girişi kuzeyden olup doğuda ve batıda dini törenlerin yapıldığı teras şeklindeki avlular yer alıyor.
Her iki terasta da aslan ve kartal heykelleri arasında yüksekliği 7 metreye ulaşan oturur vaziyette dev heykeller sıralanır, bunlar yazıtları ve kabartmaları olan ortostad (dik olarak konulan büyük taş bloklar)'la çevrilmiş vaziyette duruyor.
Yerli ve yabancı turistler, Nemrut'taki eserleri hayran kalıyor / Fotoğraf: Yunus Keleş
Cendere çayı ve köprüsü
Eski Kahta Köyü yakınında Kommagene'nın başşehri Arsameia yer alır. Burada, Mithridates'in kutsal alanı bulunuyor.
Kahta Çayı'nın bir kolu olan Cendere Çayı'nın daraldığı yerde iki ana kaya üzerinde tek kemerli olarak yapılan Cendere Köprüsü yer almaktadır.
Köprü sütunları üzerindeki kitabeye göre Kommagene şehirleri tarafından Roma İmparatoru Septimus Severus (MS 193-211)ile karısı ve oğulları onuruna yaptırılmış olduğu belirtiliyor.
Gündoğumundaki heykeller çok etkileyeci bir görüntü veriyor / Fotoğraf: Yunus Keleş
Adıyaman ve Malatya arasında paylaşılmıyor
Arsameia'nın 10 kilometre güneybatısında 21 metre yüksekliğinde krallık kadınlarının gömüldüğü Karakuş Tepe Tümülüsü yer alıyor.
Adıyaman ve Malatya arasında paylaşılmayan Nemrut Dağı, yüzyıllardır güzellikleriyle giden insanları etkiliyor.
Devasa heykeller özellikle gündoğumu ve günbatımında büyük bir keyif sunuyor.
Heykeller, gölge ve güneşte böyle gözüküyor / Fotoğraf: Yunus Keleş
Gece karanlığında uzun pozlama tekniğiyle çekim
Bu nedenle bölgeye giden meraklılar hem gece hem de gündüz bulunarak bölgenin görüntüsünü almaya çalışıyor.
1987'de UNESCO tarafından Dünya mirası ve 1988 yılında ise milli park sahası ilan edine Nemrut Dağı'na geçen günlerde bir grup gazeteci gitti.
Gazeteciler, Komagene Kralı Antihochos'un M.Ö. 62 yılında inşa ettirdiği tümülüsteki Yunan ve Pers tanrılarına ait heykelleri, gece karanlığında uzun pozlama tekniği ile çekti.
Nemrut Milli Parkı'nda gündüz / Fotoğraf: Yunus Keleş
Turistler hayran kalıyor
Gece açık gökyüzündeki yıldızlarla birlikte heykellerin fotoğrafların çeken gazeteciler, o anları eşine az rastlanır şekilde çekerek ölümsüzleştirdi.
Milattan Önce 62 yılında yapılan geçen süre içinde bazıları tahribata uğrayan tarihi eserler, bugün hala etkileyici yönleriyle yerli ve yabancı turistlerin ilgisini çekmeye devam ediyor.
Bölgeye giden turistler, gördükleri eşsiz manzara karşısındaki şaşkınlarını ise asla gizleyemiyor.
İpekyolu Kalkınma Ajansı'nın bölgeye götürdüğü bir grup gazeteci arasında yer alan Yunus Keleş de o tarihi güzellikleri Independent Türkçe için fotoğrafladı.
© The Independentturkish