Eski İsrail Başbakanı katliamcı ARİEL ŞARON’un ölümünün üzerinden 10 yıl geçti.
Ama geriye bıraktığı izler unutulmuyor.
Bir makam ki hep katletmekle geçmiş..
Bir Lider ki adı “İnsan Kasabı” diye anılmaya müstehak görülmüş.
Ariel Şaron adı her anıldığında özellikle “Sabra” ve “Şatilla” baskınları gelir aklıma.
Bir gecede aniden ve sessizce kuşatılan Beyrut’taki sivil Filistin Mülteci Kamplarına yapılan baskınlar..
Çoluk- çocuk demeden, kadın- yaşlı dinlemeden binlerce Filistinli Müslüman’ın bir gecede hunharca katledildiği Sabra ve Şatilla baskınları..
16- 18 Eylül 1982’deki bu katliamları planlayan IDF. adlı siyonist terör ve istihbarat mekanizmasının o devrede şefi Rafael Eitan,
İşi ihale ettiği Lübnan’daki “Hristiyan Falanjistler” diye anılan terör örgütünün lideri Semir Ca’ca ve Onun en gaddar adamı Elie Hobeyka,
Tüm bu baskınlar için tepeden emri veren ise Ariel Şaron..
Kayıtlı sayısıyla 3 bin 500 ve kimlikleri ve cesetleri belirlenemeyenlerle takriben 5- 6 bin insan.. Bu sadece bir örneği ve bunları unutur mu insanlık tarihi?
*1982 yılında Sabra ve Şatilla katliamıyla Ariel Şaron,
*2006 yılında Gazap Üzümleri diye de bilinen Kana köyü katliamıyla Şimon Peres,
*Yine 2006 yılında kimyasal silahlarla gerçekleştirdiği Sayda katliamı ve 2012 yılında gerçekleştirdiği Gazze katliamıyla Binyamin Netanyahu..
O acımasız katliamlarını günümüzde de devam ettiren bebek katili Netanyahu..
Bir devletin Başkanlığına kadar yükselmiş eli kanlı kahramanları(!)..
İnsanlık geçmişleri saldırı, vahşet ve kanlı katliamlarla dolu unutulmaz isimler..
Karşı tarafta öldürülen masum çocuklar, korumasız kadınlar ve eli-ayağı tutmaz yaşlı insanlar.. Akıllardan silinmeyecek..
Şaron, geçirdiği ani bir beyin kanaması sonucunda 2006 yılından itibaren Tel Aviv yakınlarındaki Şeba hastanesinde “8 yıl boyunca bitkisel hayat”tan çıkamamıştı. Nihayet organ yetmezliğinden 12 Ocak 2014 günü öldü. Bitkisel hayatı boyunca paranın ve bilimin gücü yetmedi onu iyileştirmeye. Süründü, yıllarca inledi, çürüdü ve fişini çektiler, öldü.
O günleri hatırlıyorum. Obama dahil tüm dünya liderleri, devlet adamları yer almışlardı cenaze töreninde.. Üzüntülerle (!) uğurlamışlardı öbür dünyaya.
Peki, bir cenazeye sevinilir mi?
Evet, birileri vardı sevinen o cenazeye.
Onlar ki, suçsuz ve korumasız şekilde katledilen masum insanların bugünkü çocukları, torunları ve onlarla aynı duyguları terennüm eden diğer ülkelerdeki milyonlarca Müslümanlar..
Bir de Onun dünya değişimini, öbür tarafta heyecanla bekleyenler var.
Kimler mi? Onlar da, o katledilen masum insanların ruhları.
Heyecanla bekliyorlardı sanırım hesaplaşmalarını..
Orada da ne paranın gücü, ne koruyucu Mossad ve ne de şemsiye tutan NATO ve ABD yok..
…
İlahi Şaron,
Bu dünyada iken biraz Allah’tan korksaydın, “ÖLÜM VAR” diye bir korkuyu geçirseydin içinden, hiç alır mıydın o masum canları?.. Katlederken hiç de acımadığın o masum bebekler, seni nasıl karşıladılar orada bilemiyorum. Sanırım hesaplaşma adına büyük bir heyecan duymuşlardır.
Ve sen yalnızsın orada, yapayalnız.. Değil mi?
…
Bu ırkçı siyonistlerin masum insanlara ne kinleri bitiyor, ne de kan dökmeye doyuyorlar.
Genetikleri böyle mi yaratılmış diye de düşünüyor insan.
Haydi ‘Şaron öldü insanlık kurtuldu’ diyorsun, peşinden Peres’ler, Netanyahu’lar ve belki yarınlarda başka isimler.. Ağızlarını köpürdeterek, dişlerini gıcırdatarak geliyorlar.
İşte son sahnede Netanyahu;
“Bibi” takma adlı kasap Netanyahu.
"Rakiplerimin hepsinden daha çok Filistinli kanını ancak ben dökerim” diyen hasta ruhlu Netanyahu.
15 Ayda 50 bine yaklaşan cinayetleriyle “Guinness Rekorlar Kitabı”na girecek Netanyahu..
Sanıyor ki hep böyle devam edecek. Şaron 5-6 bin canı aldı yıllarca bitkisel hayatta inledi durdu; dua etsin de 50 bine yakın can almanın bu dünyada faturası önüne atılmasın.
Neticesinde bir gün O da Ariel Şaron gibi yapayalnız ve acz içinde kalacak Allah’ın huzurunda..
Katlettiği masum insanların, savunmasız kadınların ve sübyan çocukların karşısında;
Yalnız, yapayalnız kalacak,
Sahipsiz ve kimsesiz..
.....
(Önemli Not: Bu yazımda anlatılanlar ırkçı siyonist yahudilere ilişkindir. Ülkemizde ve dünyanın bir çok yerinde yaşayan ve ırkçı siyonist olmayan diğer tüm Musevileri bunlardan ayrı tutuyorum.)
.....
Nemrut'a hükümdarlık verildi. O kibirlendi, ilahlık iddiasında bulundu. bir topal sinekle helâk edildi.