İngiliz astronottan açıklama: "Uzaylılar kesinlikle var!.."

BURSA ARENA / Haber Merkezi

Uzaya giden ilk İngiliz olan Helen Sharman, Dünya dışı yaşam ile ilgili açıklamasıyla yeni bir tartışmanın fitilini ateşledi.

1991’de SSCB'nin modüler uzay istasyonu Mir’e düzenlenen bir misyona katılarak İngiltere'nin uzaya çıkan ilk astronotu olan Helen Sharman'a  göre, uzaylılar kesinlikle var ve şu anda Dünya’da bulunuyor olabilirler. 

İngiliz basınından NTV'nin aktardığı haberlere göre,  Sharman, Dünya dışı yaşamın “tartışmasız gerçek olduğunu” ancak çevremizde var olduğunu bildiğimiz yaşama göre farklı elementlerden oluşmuş olabileceğini iddia etti.

Observer Magazine’e konuşan Sharman, bu fark nedeniyle Dünya dışı varlıkların gezegenimizde bizim bilgimiz dışında bulunuyor olabileceğini ifade etti. 

Bu varlıkların karbon ve nitrojenden oluşma ihtimali olduğunun altını çizen 56 yaşındaki  Sharman, "Şu an burada olmaları muhtemel ve biz onları öylece göremeyiz" dedi.

Amerikan Havacılık ve Uzay Dairesi'nin (NASA) bir başka çalışanı Alan Stern, insanoğlunun neden hala Dünya dışı bir medeniyet ile iletişime geçemediğine dair yeni bir teori ortaya atmıştı. 

American Astronomical Society’nin düzenlediği konferansta bir açıklama yapan Stern, bunun nedeni olarak uzaylıların tahmin ettiğimizin aksine sualtı bir medeniyet geliştirmiş olabileceği ihtimalinin altını çizmişti.   

Stern, dünyadışı canlıların galaksinin başka bölümlerinde, yaşadıkları gezegende bulunan okyanusların derinliklerinde bulunuyor olabilecekleri iddiasını ortaya atmıştı.  

UZAYLILAR BİZİMLE NEDEN BAĞLANTI KURMUYOR? 

Pek çok filme konu olan bu olayın neden henüz gerçekleşmediğini araştıran bilim insanları olası diğer senaryoları belirlemişti.  

Evrende gezegenimize benzeyen 40 milyar gezegen var. Ancak herhangi bir gelişmiş medeniyetin bizimle bağlantı kurması sandığımızdan daha uzun sürebilir.  

Zira uzaylıların kullandığı dalgaların seyahat mesafesi sandığımızdan daha yavaş olabilir. Ayrıca bu dalgalar bizim fark edemeyeceğimiz kompleks bir yapıya sahip olduğu için gözden kaçırıyor da olabiliriz.  

Zira uzayı 1984'ten beri dinliyoruz ve bu teknolojimiz oldukça ilkel olabilir. Ayrıca gezegenimizden 32 ışık yılı uzaklıktaki dalgalar henüz bize ulaşmış değil. Evrenin büyüklüğü göz önünde bulundurulduğunda bize doğru ilerleyen "ilk merhaba" mesajı hala yolda olabilir.  

Bizim de uzaya 100 yıldan biraz fazla süredir dalga gönderdiğimizi düşünürsek bizim mesajımızın da hala bir medeniyete ulaşamadığını söylemek mümkün.  

En karamsar senaryoya göre, evrende başka yaşamlar arayan tek medeniyet biz olabiliriz. Ya da başka bir gezegendeki yaşam daha biz ulaşamadan kendisini yok etmiş olabilir.  

Gezegenimizin Soğuk Savaş yıllarında nükleer savaş tehdidi altında yaşadığını düşünürsek başka bir medeniyetin benzer bir sebepten yok olması da oldukça muhtemel.   

En kötü senaryo ise Hollywood'un en çok işlediği konu olan gelişmiş bir medeniyetin evrendeki diğer uygarlıkları işgal ederek gelişimini sürdürmesi. Bu da bizimle bağlantıya geçmemelerini oldukça mantıklı hale getiriyor.