BURSA ARENA / Haber Merkezi
.
İYİ Parti, Bursa Sağlık İl Müdürlüğü’ne gelen ödeneğin akıbetini sorguluyor:
Tıbbi cihaz sektörünün temsilcilerini dinleyen İYİ Parti Bursa İl Başkanı Selçuk Türkoğlu, “Sağlık Bakanlığı’ndan bu sektörün alacaklarının ödenmesi için gönderilen 15 milyon 817 bin TL ödeneğin hesabı verilmelidir. Üstüne üstlük, sektör temsilcilerinden alacaklarının yüzde 60’ından vazgeçmelerinin istenmesi de ayrı bir garabettir” dedi.
.
İYİ Parti Bursa İl Yönetimi’ne hayırlı olsun ziyaretine gelen Bursa Medikal Sektörünün Temsilcilerini dinleyen İl Başkanı Selçuk Türkoğlu, somut belge ve bilgiye dayalı şikayetlerin son derece ciddi ve haklı gerekçelere dayandığını vurguladı.
.
Medikalciler Derneği Başkanı Ahmet Yaşar Açıkgöz ile Yöneticiler Mikail Karakaya, Dursun Zamanoğlu, Hüseyin Bayrak, Cemil Bedir ve Ercan Aktaş’ı ağırlayan Başkan Türkoğlu, “Ayakta kalma mücadelesi veren sektör temsilcilerinin, vergilerini ve borçlarını ödeyebilmek için çektikleri kredilerini, yine bir başka kredi ile ödemek zorunda kalmaları son derece düşündürücü bir durumdur. Sadece bu sektörün alacakları için Bursa Sağlık İl Müdürlüğü’ne gönderilen 15 milyon 817 bin TL ödeneğin hesabı verilmelidir. Bu para nereye harcanmıştır ve hangi gerekçelere dayandırılmıştır? Alacaklı firmalardan hak edişlerinin yüzde 60’ından feragat etmelerinin mantığı nedir? Son yıllarda karlılık oranlarının bir hayli düştüğü faturalar üzerinden de gözlemlenmesine rağmen, bu kararda ısrar etmek ne anlama geliyor? İYİ Parti İl Teşkilatı olarak sektör temsilcilerinin hakkının hukukunun her platformda takip etmeye ve yetkililerden hesap sormaya devam edeceğiz” dedi.
.
İYİ Parti’ye yaptıkları ziyaret sırasında konu ile ilgili kamuoyu bildirgesi açıklayan Tıbbi Cihaz Sektörü Temsilcisi Medikal Derneği başkan ve yöneticileri de, firmaların çalışma şekil ve esaslarının, Tıbbi Cihaz Satış ve Tanıtım Yönetmeliği kapsamında devlet tarafından belirlendiğini ifade ettiler. Ürün tedarik yönteminde de, yine devlet tarafından Kamu İhale Kanunu husus ve esaslarına göre hareket edildiğinin vurgulandığı bildirgede şu görüşlere yer verildi:
“Ürün güvenliği, tedarik yöntemi ve mali durumların tamamı hali hazırda belirli standartlara dayanmaktadır. Kamunun aldığı 0,50 kuruşluk 1 adet enjektör ile 11 milyar dolarlık İstanbul – İzmir Otoyolu ihalesi aynı mevzuata sahiptir. Biz firmalar, her koşulda tamamen kamu tarafından belirlenen teknik ve idari kısımlara uyarak, ihalelere iştirak etmekteyiz. İhaleyi yapan kurum, tedarik edilen malzemenin geri ödemesinin, nasıl ve ne koşullarda olacağına ilişkin ihale öncesi idari şartnamede belirtmektedir. 2015 yılında bu vade 30-60-120 gün arası belirlenmekte ve süresinde ödenmekteydi. 2017 - 2018 yılında ise bu vade resmi olarak 180 güne kadar çıkartılmış ve zamanında ödenmiştir. 2018 yılından sonra ise rutinde zamanında ödenemese de 30 ile 60 günlük sarkma ile ödemeler gerçekleşmekteydi. Genel itibarı ile ihaleler çoğu zaman 1 veya 2 yıllık teslimat planına sahiptir. Rekabetin yoğun olduğu göz önünde bulundurularak, çoğu ürün son yıllardaki döviz dalgalanması münasebeti ile zarar olarak yansımaktadır. Hiç bir meslektaşımız devlet tarafından sözleşme ile sabit vadelerin bu kadar süre ödenmeyeceği ve ödenmediği gibi alacaklarınızın bir kısmından vazgeçin denebileceğini öngöremez, Hatta ihale ile fiyatı devlet tarafından sabitlenmiş sonrasında ise kararname ile %40’lara varan ek ilave gümrük vergileri ile devlet eli ile sektörün likiditesi kamuya aktarılmıştır. 2017 yılında Maliye Bakanlığı tarafından üniversite hastanelerinin borçlarına ilişkin bir çalışma yapılmış, vadesi geçmiş ödemeler kesintisiz, vadesi gelmemiş ödemeler ise makül seviyede bir feragat ile gerçekleşmiş ve sonraki süreçte ödemelerin düzenli yapılacağı bildirilmiştir. Buna istinaden firmalar yoğun olarak üniversite alımlarına da iştirak etmiş ve rekabeti oluşturmuştur. Gelinen noktada Maliye Bakanlığı, bürokratları, kamu gücü lle ulaşabilecekleri bir çok veri varken, Sağlık Bakanlığı tarafından İhale yolu ile yapılmış onlarca alıma, firmaların iki üç katı kar ile satış yaptığını iddia ederek; uzun yıllardır hizmet veren firmaları haksız kazanç elde ettiği ithamı ve bu sebep ile alımı yapan Sağlık Bakanlığı’nı da bir nevi beceriksiz olarak tanımlamaktadır. Yıllardır işini düzgün ve özverili bir şekilde gerçekleştiren firmalar olarak, eğer var ise, iddia makamı olan Maliye Bakanlığı’ndan söz konusu fahiş fiyat ile alım yapan kamu personelinin, idare yetkililerinin ve firmaların ifşa edilmesini ve hukuki süreç başlatılmasını talep ediyoruz. Uzun zamandır, tahakkuk eden vergilerimizi dahi kredi çekerek ödemekteyiz. Sektörün sözleşmeler gereği, mevcut taahhütlerinin yerine getirebilmesi için vergi borçlarının olmaması gerekmektedir. Teslim edilmeyen malzeme için teminat mektuplarının irad kaydedilmesi ile bankalar ve vergi dairesi arasında sıkıştırılan firmalar, maalesef devlet eli ile batırılma noktasına gelmiştir.”