Yunus Emre Vakfı yolsuzluğu: Buralar Türk toprağı bir şey olmaz

Türkçeyi dünyada yaygınlaştırmak amacıyla faaliyet gösteren ve yolsuzluk soruşturmasıyla gündeme gelen Yunus Emre Vakfının Avrupa'daki binaları için yapılan restorasyon işlemlerinde yaşanan usulsüzlükler, sürecin "bağıra bağıra" geldiğini gözler önüne serdi.

Kasası tabela şirketlerden alınan naylon faturalarla boşaltılan, eski başkanı Almanya'ya kaçan Yunus Emre Vakfı (YEV), son ayların en çok konuşulan kamu vakıflarından. Türkçeyi yaygınlaştırmak amacıyla faaliyet gösteren Yunus Emre Vakfında birçok yönetici de geçtiğimiz günlerde gözaltına alındı.

Yolsuzluk iddialarıyla gündemdeki vakfın görevden alınan başkanı Şeref Ateş de bir süredir Almanya'da firari. Yunus Emre Vakfının yurt dışındaki binalarını restore eden Oraybir İnşaat, vakıfla yaşadığı sözleşme krizini Odatv'ye anlattı.

Buna göre, her şey yaklaşık iki sene önce başladı. Oraybir İnşaat'a 2023'ün eylül ayında vakıftan tanışma daveti geldi. Yapılan görüşmede, Yunus Emre Vakfında dönemin başkan yardımcısı R.G. ile destek hizmetleri ve bilişim daire başkanı M.Ç., YEV'e ait yurt içi ve yurt dışında farklı ülkelerde vakıf binalarında tamirat işlerinin olduğunu anlattı. Oraybir'in yurt dışı tecrübelerini dinleyen YEV, ikna olunca Frankfurt'taki kurum binasını restore etme işi için teklif istedi.

"BURALARI TÜRK TOPRAĞI" DİYEREK İKNA ETTİ

Yapılan etüt işlemlerinde tezatlık ortaya çıkınca iddiaya göre YEV adına M.Ç., binaların bulunduğu yerlerin Türk toprağı sayıldığını, Almanya makamlarını bağlamadığını, olası sorunlarda YEV olarak kendilerinin çözeceklerini söyledi. Bu sefer firma yapının tescilli bina olduğunu görünce yetkililere uyarıda bulundu. Vakfın, "İstediğimiz değişiklikleri istediğimiz zamanda yapacaksınız” sözüne karşılık "Bize teklif almak için sunulan proje basit proje kapsamında değil, kendi restorasyon kurallarına göre teklif hazırlanacak" yanıtı verildi. Çalışmalarla ilgili video çekimleri de yapıldı.

Yapılan toplantıda inşaat şirketi, yapılması gereken işlemlerin vakfın ifade ettiği gibi basit bir alçı boya işinden fazlası olduğunu Yunus Emre Vakfı yetkililerine aktardı. Bu kapsamda, inşaat şirketi, tescilli bina restorasyonu işine göre birim fiyatlı teklif hazırlandı.

Olası sorunlar ve izinler, ekiplerin vizesi, yol ve konaklama, SGK ve yurt dışı ücretlendirilmesi, malzemeler, lojistik, ödemeler ve ön avans sorunları toplantıda masaya yatırıldı. Alçı boya bütçesi, ile restorasyon bütçesinin çizilecek proje ve Koruma Kurulu isteklerine göre değişebileceği bildirildi. YEV yönetimi bunların problem olmayacağını sözlü olarak şirkete ifade etti.

Yunus Emre Vakfı yolsuzluğu: Buralar Türk toprağı bir şey olmaz - Resim : 2

12 EKİM 2023'TE SÖZLEŞME İMZALANDI

Şirket, YEV yönetiminin talebi doğrultusunda, vergilerin de içerisinde olduğu nihai bir teklif sundu. Teklifte kabul edilen, edilmeyen maddeler olmasına rağmen ilerleyen süreçte çözüleceğinin garantisi sözlü olarak aldıktan birkaç gün sonra 12 Ekim 2023'te sözleşme imzalandı ve Almanya Frankfurt'taki vakıf binasının restorasyon işine başlandı.

Yaklaşık iki hafta sonra R.G. ve M.Ç. şantiyeyi ziyaret etti, gidişattan memnun olunduğu bildirildi. İddiaya göre ikili, ziyaretlerinin konsolosluktan gizli kalmasını istedi. Burada vakfın diğer ülkelerdeki binalarının restorasyon işleri de gündeme geldi. İnşaat şirketinden teklif vermeleri istendi ve sırasıyla Macaristan-Budapeşte, Polonya-Varşova ve Irak-Bağdat binaları için çalışmalar şirket tarafından başlatıldı.

İnşaat şirketi, Yunus Emre Vakfı yöneticilerine, "Konu olan dört ülkede planladığınız açılışları yapılacak binaların ödenek ve imalat işlemleri ciddi bir konudur. Bakanlık teknik kadrosundan faydalanmanız, şartname oluşturmanız ve teklif almanız gerekir” önerisinde bulundu. Vakfın strateji bölümünün ödenek ve iş planlaması için çalışma yapamayacağı söylendi. Vakıftan ise "birlikte yapılan etüt çalışmalarına göre çalışmalarını yapın, teklifinizi verin" yanıtı geldi.

Buna göre bir ihtiyaç listesi hazırlanarak birim fiyat teklifi sunuldu, Yunus Emre Vakfının da kendisine göre bir açılış planı belirlediği öğrenildi.

BEŞ MİLYON EUROLUK FARK

Pazarlık esnasında vakıf yöneticileri tarafından kendilerine başka tekliflerin de olduğu söylenirken inşaat şirketi, teklif veren diğer şirketlerle yaptıkları görüşmelerde tekliflerdeki fiyat farkının fazla olduğunu gördü. Buna göre, Almanya'daki ihalede bir şirket yaklaşık 10 milyon 500 bin euro teklif yaptı. Bu teklifin, ihaleyi kazanan şirketin teklifinden yaklaşık beş milyon euro fazla olduğu ortaya çıktı.

Bu esnada inşaat şirketi vakfa ait ödenek olup olmadığını araştırınca Cumhurbaşkanlığı Strateji Bütçe Başkanlığınca 15 Ocak 2024 tarih 32430 sayılı Resmî gazetenin 8082 karar sayılı Cumhurbaşkanlığı kararını gördü ve işlerin resmi makamlarca onaylandığını, açılışların olacağını ve bir ödeneğin olduğunu anladı.

"BİNALAR DEVLET NEZDİNDE İHTİYAÇ OLARAK GÖRÜLÜYOR" CEVABI

İnşaat şirketi, vakıf yöneticilerine, işlerin yurt dışında olması ve TL/döviz karşılaştırılmasında o ülkelere göre birim fiyatlar oluşacağını hatırlattı. "Toplanan teklifleri Cumhurbaşkanlığı Strateji Bütçe Başkanlığına gönderildiği, yurt dışındaki Yunus Emre Enstitülerinde Türkçe eğitimi kapsamında binaların ihtiyaç olarak kabul gördüğü ve teklifin son halini diğer ülkeler için de verilmesini" içeren bir yanıt aldı.

İnşaat şirketi, tüm maliyet ve projelerden vakıf yöneticilerinin haberdar olduğunun kanıtının, restorasyon projelerinin Cumhurbaşkanlığı Strateji ve Bütçe Başkanlığından "Yurt Dışında Yeni Kültür Merkezleri Açılması" adına onay ve ödenek alınmasını gösteriyor.

Yunus Emre Vakfı yolsuzluğu: Buralar Türk toprağı bir şey olmaz - Resim : 3

"TAMAM, ÇÖZECEĞİZ"

İddiya göre, aynı tekliflerde vergilendirme, sözleşmelerin TL üzerinden yapılması, kur farkı, para transferi gibi hususların yaşatacağı sorunlar ise “Tamam çözeceğiz” denilerek geçiştirildi.

Yunus Emre Vakfı yönetiminden restorasyon alanında uzman teknik kontrol heyeti de yazılı olarak istendi. Fakat toplantıda kabul edilmesine rağmen hiçbir zaman teknik kadro denetim için oluşturulmadı. İnşaat şirketi bu sebeple kendi danışman kadrosundan restorasyon sürecinde yararlandı. İnşaat şirketi, vakfın denetimde uzman restorasyon ekibi olmadığı ve konu hakkındaki yetersiz bilgisi sebebiyle, Yunus Emre Vakfının söz konusu restorasyon işlerini "basit" gördüğünü düşünüyor.

Yunus Emre Vakfı yolsuzluğu: Buralar Türk toprağı bir şey olmaz - Resim : 4
Şeref Ateş

TÜM İNŞAATLAR DURDURULDU

Ancak çalışmalar devam ederken Macaristan işi yüzde 55, Polonya işi yüzde 85, Almanya işi yüzde 32 ve Irak işi yüzde 51'de iken vakıf yönetimince sözlü olarak inşaatlar durduruldu.

İnşaat şirketi kendileri hakkında "kaçtılar" iftirasının atıldığını savunurken dilekçelere konu olan olası zararlar, Macaristan’da zaman aşımına uğratılarak fesih sebebi olarak gösterildiğini belirtiyor.

YENİ SÖZLEŞME İMZALANDI, TEK TARAFLI FESHEDİLDİ

İpleri koparan olay ise yeni sözleşme talebi oldu. 20 Mayıs 2024'te YEV binasında yapılan toplantıda, Macaristan için yapılmış olan üç sözleşmeden ikincisi olan sözleşmenin iptali istendi. Neden olarak da "Bütün yapılan-yapılmayan işlerin eski sözleşme yerine yeni sözleşmede birleştirilmesi, sözleşmeyi yeni haliyle imzalayacakları, sonraki aşamaya öyle geçileceği ifade edildi. Şirket vakıf yönetimi tarafından önceden hazırlanmış metne imza attı. Ertesi gün hazırlanan teklifle davet beklendi ancak o davet gelmedi...

Sözleşme beklerken 12 Haziran 2024'te Yunus Emre Vakfı Hukuk Müşavirliği, Macaristan işinin tek taraflı feshinin yapıldığını ihtarname ile bildirdi. Fakat yapılan sözleşme feshindeki tezat durum şu oldu: Sözleşme imalatlarının yaklaşık yüzde 50'si ile, yapılmayan işler listeden düşüldükten sonra sözlü anlaşmaya dayalı olarak yaptırılan işlerin toplam parası eklenince, alınan ödemenin yaklaşık iki katı tutarına ulaşıldı.

Yunus Emre Vakfı yolsuzluğu: Buralar Türk toprağı bir şey olmaz - Resim : 5
Belirsizlikten dolayı inşaat durunca, Almanya'daki binayı terör örgütü PKK sempatizanları işgal etti.

"ÜST MAKAMLAR İSTEDİ, BİZ YAPTIK"

YEV Hukuk Müşavirliği, inşaat şirketinin talebi sonrası atanan teftiş kuruluna sözleşme iptaliyle ilgili "Üst makamlar istedi, biz yaptık" dedi.

Şirket, teftiş sürecinde kendilerinin hiçbir ülkede teknik denetimlerde sahaya alınmadığını, davet edileceği söylenmesine rağmen edilmediğini, herhangi bir şekilde alanda dinlenilmediğini ifade ediyor.

İnşaat şirketi, başta kur farkından doğan zararlar olmak üzere; kira, ekipman, personel ve birçok kalemde zarara uğratıldığını savunuyor. Ayrıca, inşaat şirketi, yaşanan belirsizliklerden ötürü diğer devlet kurumlarının ihalelerini de alamamaktan şikayetçi.

Şirket, "dört ülkede işini yarım bırakan inşaat şirketi" olarak anılmaktan duyduğu rahatsızlığı da Odatv'ye dile getirdi.

Oğuz Ok / Odatv

Anahtar Kelimeler:
Yunus Emre VakfıYolsuzluk
Avatar
Adınız
Yorum Gönder
Kalan Karakter:
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.

banner5

banner1