Soğan bizim kadar soyulmadı,
Limon bizim kadar sıkılmadı,
Ispanak bizim kadar saçılmadı yerlere,
Nedir bu insanların çektiği kader.
Beşli çete bir yandan,
Doğalgaz, elektrik, bankalar, telefon şirketleri bir yandan,
Sömürüyor bu ahaliyi.
İnsanların gideceği bir yer yok.
Kurallara, nizamlara, kanunlara bakıp da sen yanlış yapıyorsun diyen yok.
Topluma baktığın zaman, celladına âşık olmuş bir millet,
Hakkını arayıp da bu yanlıştır diyen de yok.
Nasıl olsa yırtılan kilitçi Bekir’in yakası.
Görünen o ki bunu yapanlar gitmeden bu soygun son bulmayacak.
…
Herkes gözünü 80 milyona dikmiş.
Milletin yakasını toplayan Maliye bakanı çıkmış;
“Vergilendirilmedik alan bırakmayacağız” diyor.
Gelir ve gidere hiçbir katkısı olmayan visa kartlarından ücret almak, bu düşüncenin bir parçasıydı zaten.
Yarın duran arabalardan,
Geçilmeyen yollardan,
Yağmursuz kalıp susuz kalan barajların da suyundan
Yaradan’ın verdiği soluktan nefes vergisi alınırsa hiç şaşmayın.
Maliye 80 milyondan bunları topluyor,
Sonunda götürüp beşli aleme teslim ediyor.
Bunlar kısa yoldan, toptan yapılan işlemler.
…
Bir de 80 milyonu birer birer kucaklarına attıkları şirketler var.
Elektrik,
Doğalgaz,
Telefon,
Araç muayene,
Ve belediyelerin katıldığı su ve emlak.
Herkes kendi giderine göre yoluyor kazını.
Herkes edeceği kar miktarına göre boğazlıyor kazını.
İtiraz mercii var mı?
İtiraz etsen ne olacak.
Vatandaşın ekmek alacak parası yokken,
Avukatlara sarf edecek parayı nereden bulacak.
…
İnsanı böyle inleten bir sebep var,
Elbette ayağına değen bir tümsek,
Dişine değen bir taş var.
Bunun karşılığında huzurlu bir hayat yok.
Bu insanların hakları belirlenirken oynanan “Asgari Ücret Komedisi” de başka bir hezeyan.
Herkesin gözü önünde ne kadar liyakatsiz insanlar var ise hepsi rol peşinde.
En iyi rolü kim oynarsa parsayı da o topluyor zaten.
Yaradan’ın gözüne girmek yerine,
Birilerinin gözüne girmenin telaşındalar.
Bir gün bu yanlışlarının hesaplarının sorulacağının bile farkında değiller.
Hani eskiler ne diyordu;
“Keser döner sap döner, bir gün de hesap döner”
Bunlar kulun defterine de yazılıp düşüyor,
Yaradan’ın defterine de yazılıp düşüyor.
Yanlışların hesabı hem Halkın, hem Hakkın nezdinde karşılık bulacak bir gün.
…
Hani dedik ya dişimize bir taş değiyor.
Bu kadar yazıyı dökmemize sebep ne ola ki!
Elimizdeki telefon,
Konuşma süremiz devam ediyor,
Ama internet hakkımız dolmuş.
Nasıl dolduğuna da aklımız karar veremiyor, bu da ayrı bir garabet.
Sürenin dolmasına daha 5 ay var.
Kalan süre için 15 GB 10 GB’ye düşürülerek,
Aylık ilaveten ücret istiyorlar.
Hem GB’yi düşür, hem fiyatı yükselt.
Ayrıca daha önce 1’er yıllık yaptıkları taahhüt sürelerini de 9 aya düşürdüler.
Doğalgaz, elektrik, akaryakıt fiyatları maalesef hepsi aynı ayak oyunundan geçiyor.
Bir akıl sahibi,
Bir izan sahibi çıkıp da bu insanların hakkını korumayacak mı?
Hesap Allah’a kalırsa bilesiniz ki durumunuz çok vahim olur.
Eğer bu iş “Güç yetenliğe” kalıyorsa,
Azim olan, Adaletli Yaradan’ın gücüdür.
Ben hakkımı helal etmeyeceğim, herkes bilsin.
Yine bilesiniz ki bu dünyadan ne Karunlar, ne Süleymanlar geçti.
Şimdi hepsi hesap ödemenin derdindeler.
Yaradan yarına koyar da kimsenin yanına koymaz..
Hayırlı Ramazanlar..